Mutlu son!

A -
A +
Avrupa Birliği’nden ayrılma süreci siyasi kaosa dönüşen İngiltere ekonomik krize sürükleniyor. Brexit anlaşmasına parlamentodan destek alamayan Başbakan Theresa May, 7 Haziran’da görevi bırakıyor. Muhafazakâr Parti’de liderlik yarışı başladı. Yeni lider aynı zamanda başbakan olacak. ABD ve İngiliz gazetelerine göre, Theresa May’den sonra gelecek başbakan anlaşmasız Brexit ihtimalini güçlendirecek. Nitekim İngiltere’de Avrupa Parlamentosu seçimlerinde AB’den ayrılmayı ana politikası olarak belirleyen Brexit Partisi %31,6 oyla ilk sırada yer aldı. 
Uluslararası kredi kuruluşu Moody’s’e göre May’in istifası anlaşmasız Brexit ihtimalini kuvvetlendirdi. 31 Ekim son tarih. İngiltere AB’den uzlaşma sağlamadan ayrılırsa 21 aylık geçiş dönemi olmayacak. Anlaşmasız Brexit’te Sterlin %25 değer kaybedeceği için enflasyon yükselecek. Tüketiciler, işletmeler ve kamu kuruluşları, artan maliyetler karşısında şaşkına dönecek. İngiltere Merkez Bankası, "2008 finans krizinden daha büyük durgunluğa gireriz, ekonomi yüzde 8 küçülür" diyor. İngiltere AB kurallarına bağlı kalmayacağı için işletmeler, AB’den ithal edilen mallara gümrük vergileri koymak zorunda kalacak. Tüm ithal ürünlerin fiyatları yükselecek. Üreticiler merkezlerini AB’ye taşıyacak. Avrupa Birliği, İngiltere’ye hiç üye olmamış gibi “üçüncü ülke” muamelesi yapacak. Londra Avrupa finans merkezi unvanını Frankfurt’a kaptıracak. 1 milyon iş yeri kapanacak, 130 milyar avroluk maddi zarar yaşanacak...
Türkiye’nin önünde çok büyük bir fırsat var. Ekonomik krize düşecek olan İngiltere ile serbest ticaret anlaşması yaparak Avrupa Birliği ile doğan boşluğu doldurabilir. İki ülke arasında indirimli gümrük vergilerinin uygulanması, kotaların azaltılması, koruma duvarlarının aşağı çekilmesi 22 milyar dolarlık ticaret hacmini 50 milyar dolara çıkarır. En büyük iyileşme otomotiv sektöründe yaşanır. 
ABD ile de aynı süreci yaşayabiliriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Trump arasında belirlenen 75 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine bu yolla ulaşabiliriz. Nasıl mı? Unutmayın siyasi kararların arkasında ekonomik çıkarlar yatar. Paranın açamayacağı kapı yoktur. Yeter ki anahtarı satın alın!  Peki bu anahtar nedir? ABD’den Patriot füze sistemlerini satın almaktır.. 
S-400 tamamen ticari bir anlaşma, tüm evraklar imzalandı, ön ödeme yapıldı, artık geri dönüşü yok. ABD de bunu biliyor. Bakın Trump daha yeni Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün’e 8 milyar dolarlık silah sattı. ABD ekonomisi silah sanayinin varlığıyla ayakta duruyor.. Bu yüzden dünyada korku imparatorluğu sürdürüyor. 
Türkiye 23 Haziran’da çok kritik bir seçime gidiyor. Ankara’dan sonra İstanbul da kaybedilirse AK Parti çok ağır bir yara alacak. Bu son şansı.. Türkiye bu aşamada ikinci bir Papaz Brunson olayına dayanamaz. Merkez Bankası rezervleri eriyor, sıcak para ülkeyi terk ediyor, risk primi zirvede. Ankara ya ABD yaptırımlarına razı olacak, kriz derinleşecek, seçim tehlikeye düşecek. Ya siyasi davranacak, Patriotları alarak, F35’leri kurtaracak, İstanbul’u kazanacak, haziranda çifte bayram yaşayacak. 
Başkan Trump’ın temmuz ziyaretinde Türkiye-ABD serbest ticaret anlaşması imzalanacak. Mutlu sona ulaşılacak! Ne diyorsunuz, olmaz mı?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.