"Her şey berbat olacak!.."

Haziran ayı çok bereketli geldi. Ramazan Bayramı ile yaşanan coşku artarak devam ediyor. Göstergeler düzeliyor, ihracatta rekor yaşanıyor, yabancı yatırımcı geri dönüyor. Borsa İstanbul’daki ataklar sertleşiyor, banka hisseleri kapanın elinde kalıyor. Merkez Bankası’nın rezervleri artıyor. ABD’deki istihdam bozgunu FED’i faiz indirmeye zorluyor, dolar değer kaybediyor, Türk lirası güçleniyor. Çarşı pazarda gıda bolluğu başladı, yeni mahsuller tezgâha çıktı, fiyatlar geriliyor. Enflasyonla birlikte faizler düşüyor. Petrol gevşiyor, akaryakıt fiyatları aşağı çekiliyor...

ABD Savunma Bakanlığının Ankara’ya gönderdiği S-400 mektubu, yaptırım değil yol haritası niteliğinde ve sadece F-35 alımıyla bağlantılı. Piyasada, ay sonunda Japonya’nın Osaka kentinde yapılacak G-20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump arasındaki görüşmede ortak bir yol bulunacağından kimsenin şüphesi yok. ABD Savunma Bakan Vekili Shanan’ın 6 Haziran’da Ankara’ya gönderdiği mektup, tehditten çok, bu sorunun 31 Temmuz’a kadar nasıl çözülebileceğini gösteriyor. ABD’nin İran-Irak ve Suriye ortamında, Doğu Akdeniz ve İsrail ortamında ve elbette Karadeniz ortamında Türkiye’nin iş birliğine şiddetle ihtiyacı var. Fakat bunların ötesinde ABD, Türkiye’yi Rusya’nın kucağına iter mi? Bu, Trump yönetiminin, izlemekte olduğu Rusya politikasına aykırı bir durum olmaz mı? Pentagon’un niyeti işi zorlaştırmak değil, bu yüzden mektupta hasarı sınırlı tutma amacını taşıyan ifadeler kullanılıyor. Türkiye, G-20 zirvesinden sonra temmuz ayında S-400 konusunda Rusya ile yaptığı anlaşmayı bozmadan ama ABD’nin itirazlarını karşılayacak bir formül bulacak, Başkan Trump, Ankara ziyaretinde davul zurnayla karşılanacaktır...

Türk Millî Futbol takımı tarih yazıyor. Dünya şampiyonu Fransa’yı Konya’da eze eze yendik. Gelişmiş ülkeler safındaki yerimizi perçinledik. Uluslararası camiada büyük itibar kazandık. 10 milyar dolar harcasak bu kadar ses getiren ülke propagandası yapamazdık. Teknik direktöründen malzemecisine kadar tüm futbolcularımızı alınlarından öpüyorum.

Elde ettiğimiz büyük öz güvenle bugün 335 bin kişiyle Ümraniye kadar nüfusa sahip İzlanda’yı da evinde inşallah perişan edeceğiz. Adamlar başlarına gelecekleri gördüler ki, millîlerimizi havaalanında 3 saat bekleterek sinir savaşı başlattılar. Ama bu gelişme bizi daha çok kamçıladı, buz adamları paramparça edeceğiz...

23 Haziran İstanbul seçimleri öncesinde Cumhur İttifakı'nın adayı Binali Yıldırım emin adımlarla arayı açıyor. Millet İttifakı'nın adayı Ekrem İmamoğlu’nun gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Devlet görevlilerine ağır hakaretler yağdırıyor. Kendisine bel bağlayanlar, "Bu adam hakkında yanılmışız, başkan olursa her şey berbat olacak!" demeye başladı. Baksanıza en büyük savunucusu Uğur Dündar bile korktu açık oturumu yönetme teklifini reddetti. Bu iş bitti!