Önce adalet!

A -
A +
Türkiye’ye çağ atlatacak, yabancı yatırımcıların gelişini kuvvetlendirecek yargı reformu HDP dışındaki tüm siyasi partilerin ortak kararıyla ekim ayında yasalaşıyor. Türkiye Barolar Birliği ve çok sayıda sivil toplum örgütü ve akademisyenlerin görüşü alınarak hazırlanan, 38 maddelik teklif, 15 ayrı kanunda değişiklik öngörüyor. Haber verme sınırını aşmayan düşünce açıklamaları suç olmayacak. Tutukluluk süresi azalacak. Basit ve hızlı yargılama sistemi hayata geçirilecek. Yeni yargı sistemi, Türkiye'yi Avrupa Birliği’nde tam üyelik hedefine ulaştıracak, ülke kredi notunun artmasını sağlayacak. Kişi hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi, uyuşmazlıkların alternatif çözümlerle hızlandırılması, demokrasiyi güçlendirecek. Yargı reformunda elde edilecek başarı, ülkemizi ekonomik açıdan güvenli liman hâline getirecek. Türkiye’ye gelen doğrudan yatırım sermayesi azaldı.. Yılın ilk yarısında 12,4 milyar dolarlık yatırım gerçekleşti. Ancak yatırımlar finans ve sigorta sektörlerinde yoğunlaştı. Emlak alımları ön plana çıktı. Doğrudan yapılan sermaye tutarı 1,8 milyar dolarla çok düşük kaldı. Kredi notları düşünce Türkiye riskli görülmeye başlandı. Portföy yatırımı geliyor ama direkt yatırım çok az… Sıcak para tahvile akıyor. Çünkü yargı sisteminde iyileşme olmadığı için, yabancı sermaye direkt yatırım olarak gelmiyor. İşte adalet reformu ile bu çember kırılacak. Belirsizliklerin azalması ile geniş tabanlı yatırımlar ülkeye akacak. Manisa’da üretim tesisi kuracak Volkswagen öncü olacak. Yabancı sermaye, dört gözle yargı reformunu bekliyor. 4 yıl süreyle seçim ortamından uzak kalacak Türkiye, siyasi istikrarıyla büyük cazibe merkezi hâline geldi. Hükûmet yargı reformunu tüm siyasi partilerin olurunu alarak gerçekleştirerek, toplumun ve dünyanın büyük güvenini sağlayacak. 

ZORUNLU KARŞILIKLAR NEDEN ARTTI?
 
Merkez Bankası finansal istikrarı desteklemek amacıyla yabancı para mevduatları uygulanan zorunlu karşılık oranlarını tüm vadelerde 100 baz puan arttırdı. Böylece piyasadan 2,1 milyar dolar likidite çekildi. Merkez Bankası bu hamleyi neden yaptı? Çünkü Türkiye’nin kısa vadeli 126,5 milyar dolar döviz cinsinden borcu bulunuyor. Ekonomiyi finanse eden para akışının yavaşlaması ihtimaline karşı bu ihtiyacı karşılamak için Merkez Bankasının korumasına ihtiyaç var. Toplam rezervler 13 Eylül haftası itibarıyla 100 milyar 875 milyon dolar... İşte bu yüzden zorunlu karşılıklar sıfırlanarak toplam rezervlere takviye yapıldı. Önümüzdeki dönemde bu konuda yeni kararlar alınarak rezervlerin 115 milyar doları aşması hedefleniyor.
 
SORUNLU KREDİLER TEMİZLENİYOR
 
Piyasaların canlanması için kredi artışı sağlamak amacıyla radikal önlemler alınıyor. Bankalar, kredilerin yeniden yapılandırılması konusunda adım atmayınca, BDDK devreye girdi. 46 milyar büyüklüğündeki krediyi takibe almaları konusunda bankalara talimat verdi. Böylece geçen yılki kur krizinin etkisiyle borç ödemelerini aksatan şirketlerin, banka bilançolarında meydana getirdiği tahribat giderildi. Geçen sene ağustosta yaşanan kur krizi dolayısıyla enerji ve inşaat şirketleri borçlarını ödeyemez duruma düşmüş, BDDK ve hükûmet 3 ay önce bankaları bu konuda uyarmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelecek yıl %5’lik ekonomik büyüme hedefinin yakalanması için özel bankaların daha fazla kredi vermesi isteniyor. Bankalar batık kredilerini fona devredip bilançolarını temizledikten sonra yeni kredi sistemi çalışmaya başlayacak. Kamu ve özel bankalar, şüpheli alacaklarını yabancı bir şirkete yok pahasına satmak yerine varlık yönetim şirketi kurmaya karar verdi. Türkiye’de güzel şeyler oluyor!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.