Rakamlar çarpıtılıyor!

A -
A +
Merkez bankalarının döviz rezervinin ülkenin en az üç aylık ithalatının döviz cinsi değeri kadar olması gerekiyor. Türkiye'de ortalama aylık ithalat 20-25 milyar dolar civarında olduğu dikkate alınacak olursa, Merkez Bankası'nın döviz rezervinin BRÜT 75 milyar doların altına düşmemesi lazım -ki son açıklanan rakamlara göre toplam rezervler 86 milyar 243 milyon dolar. Yani kritik sınırdan 11 milyar dolar fazla. Sorun yok. Merkez bankasının NET döviz rezervinin, yıllık cari işlemler açığının en az iki katı olması gerekiyor. 2020 yılında cari açık ortalama 10 milyar dolar olarak öngörülüyor. Net döviz rezervimiz son açıklanan rakamlarda 25,2 milyar dolar. Yani burada da bir problem görünmüyor. Merkez bankasının net döviz rezervi devletin kendine ait olan ve merkez bankasının kullanımına sunulmuş döviz rezervidir. Brüt rezerv ise bankaların zorunlu karşılıkları ile merkez bankasının kullanımına sunulmuş rezervdir. Yani bankaların merkez bankasına emanet olarak verdikleri dövizi gösterir.
Brüt döviz rezervi, ülkenin bankacılık, reel sektör, kamu kesimi kısa süreli dış borçları (bir yıldan kısa) toplamından fazla olmalıdır. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2020 yılında ödenmesi gereken borç tutarı 9,7 milyar doları kısa vade, 58 milyar doları uzun vadeli kredilerin ödemeleri olmak üzere 66,7 milyar dolar civarında. Burada da bir sıkıntı yok. Peki o zaman neden Merkez Bankasının rezervlerinin eksiye düştüğü algısı yayılarak ümitsizlik aşılanıyor?
Tek bir amaç var! Daha önce de yazdım, bizi IMF’nin kucağına atarak elimizi kolumuzu bağlamak. Türkiye'nin dış borç yükü yüksek değil. Ancak risk primi zirvede olduğu için zorlanıyor. Özel sektörün dış borcu sorun olmaz. Çünkü bazı şirketlerin yurt dışında ihtiyaten tuttuğu döviz tasarrufu ile banka hesaplarında 76 milyar doları var. 2020 yılında dış kredi borçları kapsamında, 50,7 milyar dolarlık anapara geri ödemesi yapacaklar. Bunu çok rahat karşılarlar…
Özetle Türkiye’nin döviz rezervleri yaşanan büyük koronavirüs krizine rağmen yeterli. Ödemelerde hiçbir sıkıntı yaşanmayacak. Kara tablo çizen ihanet şebekelerinin sözlerine asla inanmayın. Merkez Bankasına kara tablo çizenler Ekim 2019’da  Trump’ın, Türkiye’yi Suriye’ye olası bir müdahale öncesi yanlış bir şey yapması hâlinde Türk ekonomisini yok edeceğini söylemesinin ardından, brüt rezervlerimizin 78 milyar dolara indiğini unutmasın.  
Dünya ülkeleri artık ekonomiyi ön plana aldı, sağlık ikinci plana düştü. Zira bu salgın uzun süre etkisini tamamen kaybetmeyecek. İnsanlar korona ile birlikte yaşayacak ama bulaşmasına izin vermeyecek. Yeni küresel ticaret döneminde Çin yalnızlaştırılacak. ABD ve Avrupa için artık güvenli ortak olmaktan çıktı. Virüsün Çin nedeniyle başlarına bela olduğunu çok iyi anladılar… Bakmayın siz ABD ile Çin'in sözde ticaret görüşmelerinde mutabık kalmalarına… Trump, Çin'i yerden yere vuruyor, önüne çok ağır bir fatura koyunca çıldıracak. 
Amerika ve Avrupa’nın Çin ile ticaret hacmi düşünüldüğünde  Türkiye’nin önünde ne kadar büyük bir fırsat olduğu görülüyor. Sanayi altyapımız, iş gücümüz ve lojistiğimizle en doğru ülke biziz. En şanslı sektörler, tekstil, demir çelik, makine olarak öne çıkıyor. Avrupalı moda devleri siparişlerini göndermeye başladı bile. Özellikle sağlık turizminde patlama yaşayacağız. Korona ile mücadelede, en modern hastane, güvenli tedavi, usta doktor kadrosu ve ekipmanı ile tarihî başarı elde eden Türkiye, dünyanın göz bebeği oldu. 1 trilyon dolar harcasak bu kadar etkili bir ülke propagandası yapamazdık. Bunun meyvelerini yemek en tabii hakkımız…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.