Türkiye dimdik ayakta!

A -
A +
Ekonomilerin açılmasıyla zirveden zirveye koşan küresel borsalar yanıyor. Risk iştahı azalıyor, yatırımcılar panik hâlinde hisse senetlerinden kaçıyor. Düne kadar iyimserliği satın alan piyasaları tepeden tırnağa karamsarlık kapladı. Çünkü atakların temeli yoktu. Gelecek satın alınıyordu. Herkes koronavirüsten kurtuluşu kutluyordu, ama ABD’de vaka sayısının 2 milyonu aşmasıyla gerçek ortaya çıktı, Teksas, Arizona, Kaliforniya gibi yüksek nüfuslu eyaletlerde salgın hastalık yeniden tırmanışa geçti. ikinci dalga korkusu alevlendi. Mayıs ayında göstergelerin (nisana göre) düzelmesinden medet umularak ekonomilerde V şeklinde toparlanma bekleniyordu. Ama ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Powell’ın “toparlanma yıllar sürecek, 40 milyon insan işini kaybetti, faizler 3 yıl sıfır düzeyinde kalacak” sözü tüm hayalleri yıktı. Belirsizlik devam ediyor. Yatırımcılar şimdi bu büyük düşüşü geçici bir düzensizlik olarak görüp pozisyonlamaya devam mı edecek, yoksa bu çakılmayı seri satışların başlangıcı olarak mı görecek?
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) haziran raporunda bu yıl ABD ekonomisinin yüzde 8,5; "Euro Bölgesi"nin 9,1 küçüleceğini açıkladı. Enerji sektörü kalbinden vuruldu. 43 dolara çıkan Brent petrol 37 dolara düştü. Emtia fiyatları çöktü. Yatırımcılar güvenli limana koştu, 10 yıllık ABD hazine bonolarında yoğun alımlar sonucu getiriler 0.65’e geriledi, altının onsu 1747 dolara tırmandı. Gelişen ülke paraları güç kaybetti. Peki şimdi en can alıcı soruyu soralım: Avrupa ve Amerika’da endeksler %7’lere varan kayıplar yaşarken, Türkiye nasıl pozitif ayrışıyor?  BİST’deki geri çekilme niye çok sınırlı kalıyor?  Dünyanın dört gözle beklediği ekonomideki hızlı toparlanma sadece Türkiye’de gerçekleşiyor da ondan. Yılın ilk çeyreğinde %4.5 büyüme hızına ulaşmamız karşısında yurt dışından sipariş yağıyor. Fabrikalar tam kapasite ile çalışıyor. İstihdam artıyor, işsizlik azalıyor. Ticaret Bakanlığı, 86 ülkeden tıbbi malzeme ve gıda ürünü talebi geldiğini açıkladı... ABD, deniz taşıtı, porselen, cam eşya ve sabun ile temizlik ürünleri istiyor. Almanya dezenfektan, hazır giyim, mobilya siparişi verdi. Irak, Hindistan, Çin, Japonya, Endonezya, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Gürcistan, Irak, Kuveyt, Lübnan, Mısır, Rusya, Tunus, Umman, Ürdün’den gıda ürünleri, jeneratörler, kadın ve çocuk giyimi, bilgi işlem makineleri, tütün ürünleri, süpürge ev bakım ürünleri, mobilya, soğutucular, tuvalet kâğıtları, hazır giyim, baklagiller, talep ediyor
KOBİ’ler gece gündüz çift vardiya mal yetiştirmeye çalışıyor. Niye? Çünkü Türk ürünleri hem kaliteli hem ucuz, hem güvenli hem de ulaşımı kolay. Merkez Bankasının toplam rezervleri, bu yüzden geçen hafta 1 milyar 193 milyon dolar artışla 92 milyar 220 milyon dolara yükseldi. Yılbaşından bu yana 6 milyar dolarlık tahvil satan yabancı yatırımcılar bu yüzden geri dönmeye başladı. Geçen hafta 119 milyon dolarlık tahvil aldılar. Hazine’nin, yabancıların; TL, dolar, avro ve altın cinsi Türk tahvillerine daha kolay erişmesini sağlayan dünyanın en büyük takas saklama kuruluşu Euroclear Bank ile yaptığı anlaşmayla tahvil talebini daha da güçlendirecek...
Tüm bu gelişmeler koronavirüsle yaptığımız mücadelede elde edilen tarihî başarından kaynaklanıyor. Görüyorsunuz, ABD, Avrupa, Asya kırılıyor, Türkiye dimdik ayakta!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.