Yıkamazsınız!

A -
A +
Türkiye 21 Şubat 2001’de; 10'uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlatmasıyla bunalıma girdi… Gecelik faizler 7500’e tırmandı. Ekonomi resmen çöktü. Türk lirası bir gecede %49 değer kaybetti Tam 100 bin iş yerinin kapısına kilit vuruldu, 1 milyon kişi işsiz kaldı… IMF ile yeni Stand-by anlaşması imzalandı, iki gün sonra sabit kur rejiminden dalgalı kur rejimine geçildi. Karar öncesi 684 bin TL olan dolar kuru, dalgalı kura geçilmesiyle birlikte 1,2 milyon TL'ye yükseldi. Yani %75 devalüasyon yapıldı. Yıllık enflasyon %58’i, faizler %65’i aştı. Ekonomik kriz budur. Böyle bir ülke ABD’nin şamar oğlanına döner, her istediğini yapardı. Yaptı da, IMF’nin emri altına girdi. Türkiye 1999-2004 yılları arasında IMF’den 30,9 milyar dolar kredi aldı. Ancak buna karşılık 39 milyar 970 milyon doları anapara; 6 milyar 458 milyon doları faiz olmak üzere net 46 milyar 428 milyon dolar faiz ödedi. Adamlar bizi resmen soydu! Hâlâ utanmadan IMF’nin kapısına gidelim, borç ver diye yalvaralım, diyorlar
2002 yılında AK Parti dönemi başladı. Millet kendisini krizden krize sürükleyen koalisyon hükûmetlerini elinin tersiyle itti. AK Parti %34 oyla tek başına hükûmet oldu. IMF anlaşması sonlandırıldı. 14 Mayıs 2013'te 281 milyon 54 bin 813 SDR'lik (yaklaşık 421 milyon dolar) son taksitin ödenmesiyle defter kapandı. Türkiye böylece IMF'ye kredi sağlayan ülkeler grubuna girdi…
Toplamda 5 milyar dolarlık bir taahhütte bulundu. AK Parti, 2001 kriziyle para birimi yüzde 100 değer kaybeden, üç basamaklı rakamlara yükselen bir enflasyon, bankaların neredeyse yarısı iflas eden, gayrisafi hasılası yüzde 5’ten daha fazla düşen bir Türkiye’yi devraldı. Finans reformunu gerçekleştirdi. Uygulanan mali disiplinin etkisiyle enflasyon ve faizler kısa sürede %10'un altına düştü… 2002 yılında 3 bin 492 dolar olan millî gelir 9 bin 127 dolara çıktı. Yıllık ihracat 31 milyar dolardan 200 milyar dolara dayandı. Türk lirası, üzerindeki bol sıfırlardan kurtuldu... Milletin parası artık faize gitmiyor. Türkiye yeniden doğuyor…
2019'da 52 milyon turist sayısına ulaştık. Cari işlemler hesabımız 2019 sonu itibarıyla ilk defa fazla verdi. 19 yılda ülkemize gelen doğrudan yatırımlar 217 milyar seviyesini aştı. Kamu borç stokunun millî gelire oranı yüzde 72,1'den yüzde 32,8'e indi. Bütçe açığının millî gelire oranı da yüzde 2,9'a geriledi. Hane halkının borçluluk oranı %34'e düştü. Suriye’de ABD destekli terör devleti kurulmasını engelleyen Türkiye bugün Libya ve Doğu Akdeniz’de tarih yazıyor. Beyrut Limanı Mersin ve İskenderun’a taşınıyor.
Türkiye’nin pandemiye rağmen şahlanışı düşmanları kahretti. Bize istediklerini yaptıramayan ABD, hain askerî darbe girişimini destekledi, başaramadı. 2018 yaptırımlarını devreye soktu, yıkamadı. Şimdi başkanlık hayali gören Joe Biden’ın zehir kusan konuşmasını servis ettiler… Derin Amerika ülkeyi başarıdan başarıya koşturan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini ortadan kaldırmak için ne gerekiyorsa yapacağını Biden’ın ağzından açıkça ilan ediyor. Amacı siyasi istikrarı bozarak halkı isyana teşvik etmek. Türk lirasının değerini düşürerek ekonomik düzeni baltalamak. Ama görmedikleri, hesap etmedikleri, anlamadıkları bir gerçek var. 15 Temmuz ruhunun önünde hiçbir düşman duramaz…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.