Dövizde ikinci Maradona golü

A -
A +

İş dünyasının bazı üyeleriyle bazı özel bankaların hükûmete resmen bayrak açtığını görüyoruz. Merkez Bankası Başkanı’nın katıldığı İstanbul Sanayi Odası toplantısında ortaya çıkan manzara ülke ekonomisinin nasıl batırılmaya çalışıldığını çok açık bir şekilde gösterdi.

Prof. Kavcıoğlu’nun “İSO, ATO, ASO ve bütün odalara bağlı şirketlerin 24 Şubat’tan haziran ayına kadar Eximbank’tan aldıkları sıfır faizli kredi ile 1 trilyon liralık kaynakla yatırım yapmak yerine 55 milyar dolar aldığını biliyoruz. Ucuz krediyle döviz toplayanların listesi elimizde. Bunları bozdurun yoksa açıklarım” sözü ile “sanayicilerin aldıkları ucuz krediyle ürettikleri malı piyasaya verecek yerde stok yaptıkları böylece fiyatların şişmesine dolayısıyla enflasyonun zirve yapmasına yol açtığı” iddiası gündeme bomba gibi düştü.   

İSO’nun faizler çok yüksek kredi alamıyoruz, itirazına Türkiye Bankalar Birliğinden cevap geldi. TL ticari kredilerin yılın ilk yedi ayında 11 kat arttığı açıklandı. 2021 yılının ilk 7 ayında toplamda 70 milyar TL kullandırılan TL Ticari Krediler bu yılın aynı döneminde 852 milyar TL’ye tırmanmış...

Geçen yıl KOBİ’lere aynı dönemde kullandırılan 25 milyar liralık kredi bu yıl 384 milyar liraya fırlamış. Yani iş dünyası %35 - %40 faizle de olsa kredi almayı sürdürüyor. Ama gelin görün ki, ürettiklerinin büyük kısmını satmayarak stokçuluk yapıyor. Sanayicilerin bu iddiayı kabul etmeyerek “enflasyona karşı kendimizi korumak için stok yapıyoruz” sözü buz gibi itiraf niteliğinde. Ortada ne kadar korkunç bir manzara olduğunu görüyorsunuz değil mi?

Hükûmeti yıpratacağım diye vatandaşın ekmeği ile oynanıyor. Piyasaya az ürün sürülerek fiyatlar tepede tutuluyor. Şirketlerin TL kredisiyle aldıkları döviz yüzünden kurlar zirveye çıkıyor, bütün maliyetler artıyor. Enflasyonun bir numaralı sorumlularının bu ihaneti cezasız kalmamalı. Yazıklar olsun. Bu vatan bizim. İnsan bindiği dalı keser mi?

Bir taraftan iş dünyası bir taraftan bankalar ekonomik düzeni yıkmak için sanki el birliği etmişçesine hareket ediyor. Ne insaf kaldı ne izan…   

Para politikasında Maradona etkisinden söz ediliyor. Arjantinli futbolcunun 1986 Dünya Kupası final maçında attığı ikinci gol hafızalardan çıkmadı. Maradona’nın 5 İngiliz futbolcuyu büyük bir ustalıkla şaşırtarak sağ-sol yapmadan dosdoğru koşarak topu ağlarla buluşturması Türk ekonomisinde de yaşanacak deniyor. Dövizciler hiç hesaba katmadıkları, akıllarından bile geçirmedikleri hayal bile edemedikleri tarihî bir gol yiyecek. Kafalarını duvardan duvara vuracak. Ama iş işten geçecek. Nasıl mı? ÇOK GÜÇLÜ bir dolar girişiyle. Bu doğrudan yatırım olarak, portföy yatırımı ya da swap yoluyla da olur. Görün artık, kur 18 liraya dayandı, gidecek yeri kalmadı. Hâlâ anlamadınız mı? 20 Aralık 2021’de dolar 18,34 TL ile zirve yaptıktan sonra kur korumalı mevduat açıklamasıyla 11 liraya nasıl düşmüştü…

Şimdi ondan çok daha büyük bir kur depremi geliyor. Satın kurtulun. Kavcıoğlu’nun son çıkışı bunun altyapısını oluşturdu. 1 milyon doları olan şirketler TL kredisi çekemeyecek. Büyük fon girişiyle kurlar benim tabirimle şaklayıp sert düşüşe geçince bireysel ve kurumsal yatırımcılar büyük bir hızla altın ve döviz pozisyonlarını bozacak, TL’ye koşacak. İddia ediyorum dolar 10 liraya düşecek. Petrol gevşeyecek. Akaryakıt fiyatlarında büyük gerileme yaşanacak, enflasyonun yerinde yeller esecek. Felaket tellalları kusmuklarında boğulacak. Hükûmet 2023 seçimlerinde görülmemiş bir zafer elde edecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyada ekonomik krizi çözen tek başkan olarak tarihe geçecek.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.