Necmettin Batırel

2014'ün ocak ayında doların 2.350 TL'ye tırmanışına geç müdahale eden merkez bankası, yine nal topluyor.

Şubat ayında ihracat rakamları 10.5 milyar dolarla tahminlerin altında kaldı, yerli düşmanlar bayram etmeye başladı.

Merkez bankalarının enflasyonla mücadele silahlarının en güçlüsü, şüphesiz faiz oranları. İkisi arasındaki ilişki genelde şu şekilde işler:

Cep telefonundan beyaz eşyaya kadar binlerce kalem malın satışı faiz düşerse daha büyük oranda gerçekleşecek.

Faizler ne kadar düşerse yatırımcı parasını aktif olarak o kadar çok yatırıma çeker. Bu da sanayinin, ticaretin, istihdamın artması olarak geri döner...

İhracatımızla birlikte büyüme hızımız artacak. Dövizdeki gerileme maliyetleri aşağı çekecek, son 45 yılın en düşük enflasyonunu yaşayacağız.

Dünyanın en büyük ekonomisi ABD'de ocak ayı istihdamındaki güçlü yükseliş, doları dünya para birimleri karşısında atağa kaldırdı. Euro 1.1450 sentten 1.1320 sente geriledi.

Uygulanan para politikası, mevcut hükümetin büyüme modelini desteklemek zorunda. Bunun bağımsızlıkla bir ilgisi yok!..

Dünyada gelişmiş ülkeler tüketimle birlikte büyüme hızı artsın diye faizi eksiye düşürüyor, gelişmekte olan ülkeler fon girişi artsın (sıcak para girsin) diye faizi yukarıda tutuyor.

Doğru politikalar şunlar: Kısa vadede daha az mali sıkılaştırma, daha fazla yatırım harcaması ve parasal genişlemeye daha az bağımlılık oluşturulması...

Son günlerde Türkiye'nin aşırı borçlandığını ileri sürenler var. Hatta bazıları daha da ileri gidip "gırtlağımıza kadar borca battık" diyor.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) politika faizini %0.05'te sabit tutarak para musluklarını sonuna kadar açtı, piyasalar atağa kalktı. Avrupa borsaları 7 yılın zirvesine çıktı, euro 11 yılın en düşük seviyesinde.

Herkesin çocuğu ciğerpâredir. Babalar şefkat doludur, belli etmez, anneler fedakârdır, gece gündüz üzerine titrer! Allah

Küresel piyasalar Hindistan'daki sürpriz faiz indirimiyle güne başladı.

Petroldeki sert düşüş, dünyanın önde gelen merkez bankalarının enflasyon hevesini kursağında bıraktı.

2008'deki krizi olağanüstü 6 yıl boyunca kararlı bir şekilde uyguladığı radikal tedbirlerle aşan ABD, faiz düğmesine nisan ayında basıyor.

Yalan plan!

2014 yılı AK Parti'nin yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki olağanüstü başarısı ve "paralel yapı"yı ezmesiyle geçti.

Türk ekonomisi 2014 yılını, ABD Merkez Bankası'nın, 2008 yılından sonra ilk kez başlayacağı faiz artırımlarının zamanlaması üzerine süren tartışmaların ve siyasi gerginliklerin etkisinde yaşanan gelişmeler ile geride bırakıyor.

Dış güçlerin, siyasi ve ekonomik istikrarı ile parmak ısırtan Türkiye'yi yıkmak için hazırladıkları plan suya düştü. Onlara "hizmet" edenler şimdi hesap veriyor...