Trajedi ve perde!..

A -
A +

Sporun "en büyük dört suçu" vardır; şiddet, şike, doping ve ayrımcılık; bu dört suçun dördü de bizde var; üstelik yaygın!.. "Önlemek için" kanunlar çıkarırız; "doğru dürüst uygulayan, uygulamak isteyen olmadığı için" kanunu çıkarmakla kalır, dahası "Bu kanunda eksikler var" diyerek, "suçu kanunun üzerine yıkar" yeni kanunlar peşinde koşarız!.. "Önlemek için" spor teşkilatının, federasyonların talimatlarının "önlemek üzere" yapılması, değiştirilmesi gerekirken, tam tersini yapar, "kulüplerin baskısı" ile talimatlarda bulunan "caydırıcı, önleyici" üç-beş maddeyi bile "dejenere eder"; işi "lâf olsun, torba dolsun" düzeyine indiririz; dahası "bu indirilmiş, sulandırılmış maddeleri bile uygularken", disiplin kurullarımızla, tahkim kurullarımız birbirine düşer, "birinin verdiği cezayı", öteki "indirmek için" adeta fırsat bekleyen bir kurul görüntüsü vermekten kaçınmaz!.. Böyle olunca da, "Cezalar bile talimat maddelerine göre değil, mesela kulüp başkanlarının şu veya bu törene katılmaları ihtimali düşünülerek, o törenin tarihine göre ayarlanıyor, veriliyor ya da indiriliyor" iddialarının yaygın hâle gelmesi de elbette önlenemez; çark böyle işleyince, "suçun önlenmesi" mümkün mü?.. İşte, Bursa'yı savaş alanına çeviren olaylar; TV ekranlarından, sadece Türkiye'ye değil, bütün dünyaya yayıldı; sonuç ortada, "Godot'yu bekler gibi beklenen" yeni kanuna rağmen "sadece 5 kişi tutuklanabildi"; onlar da bu ayın sonuna kalmaz, "tutuksuz yargılanmak üzere salıverilirler"; sonrasının da ne olacağı şimdiden belli!.. Peki, neden "5 kişi"; neden o çekimli, kayıtlı, kasetli "kaldırım taşlarını sökerek polislere atan, otoları, vitrinleri, evleri tahrip eden" gözü dönmüş yüzlerce kişiden "onlarcası bile" tutuklanamadı?.. Ya polis "suçu işleyen" kişileri yakalayamadı, "suçsuz" 20-30 kişiyi "göstermelik" yakalayarak savcıya teslim etti ya da "yakalananların çoğu", suçu işledikleri hâlde, şu veya bu sebepten "salıverildi!.." Ben bu satırları yazarken, henüz Futbol Federasyonu'nun Bursa olayları ve Bursaspor-Beşiktaş maçı ile ilgili kararı açıklanmamıştı; biliyorum ki, "oradan çıkacak karar" da, işte "öyle bir karar olacak"; beni yanıltırlar da "ibreti âlem olacak" bir karara imza atarlarsa, büyük bir memnuniyet içinde onlardan "özür" diler ve alınlarından öperim!.. İşte bütün mesele burada; böyle "göz bile boyayamayan" uygulamalar ile, değil "bir" kanun, "bin" kanun çıkarsanız ne yazar?.. Öncesi var; bu ülke spor tarihinin "en büyük bahis şikesi organizasyonu", hem de "şahitli, ispatlı, itiraflı" ortaya çıktığında ne yaptık "üstüne örtmek" ve de "halkayı iyice daraltmak için" herkes elinden gelen çabayı harcadı, sonunda "adli çark işletilmedi"; verilen "komik idari cezalar" bile "çok görülerek, indirildi" ve de "reis" üstelik "milli takıma çağrılıp, forma giydirildi" ve koluna da "kaptanlık pazıbendi bile takıldı!.." İşte "bugünün" gazetelerinde haberler; "içlerinde" çok ünlülerin de olduğu, hatta "en tepedeki partilerimizin milletvekilliği aday adaylıklarına da talip olan" eski futbolcuların bulunduğu birçok kişinin "ifade için" savcılığa çağrıldığı "şike iddiaları" soruşturması ortada!.. "Alman savcılar" işe el koymasa, soruşturma yapıp dava açmasa, işin içine "Türklerin de girdiğini" tespit etmese, "Türk savcılar" harekete geçip, bunca kişiyi ifadeye çağırır mıydı?.. Güldürmeyin beni, yıllardır Turgay Demirel'in başında bulunduğu bir heyetin yönettiği basketbolumuzda, "lig statüsü sebebi ile" mevsim sonu maçlarında alınan "çok enteresan (!)" bir yığın sonuç ortada iken, ayyuka çıkan "iddialar" ortada iken ve de İDDAA, "Türk basketbolundaki bu dehşet tablosunu göz önüne aldığı için", basketbol maçlarını bahis listelerine koymamaya başlamışken, "sporumuzu yöneten" Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün, sanki "bu tablo Mars'taki basketbol ligiyle ilgiliymişçesine" kılı kıpırdamıyor; Teftiş Kurulu'na "Basketbolda bir şeyler oluyor galiba, bunca iddia var, yazılıyor, çiziliyor, İDDAA bile resmen tavır koydu; bir inceleyin bakalım" diyen yok!.. Böyle bir tablo içinde, "sporumuzda giderek yaygınlaşan" büyük spor suçların önlenmesi mümkün mü; hadi canım siz de, güldürmeyin beni!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.