MEAHK'nın sorumluları kim?

A -
A +

Neden futboldan, spordan, sporumuzu yönetenlerden, kulüplerden, federasyonlardan "daha çok" hakemleri tartışıyoruz, konuşuyoruz, yazıyoruz? Hemen her hafta, pardon play-off'lu sistemden dolayı bazen "iki haftalık olan" her haftada "hakem hataları" her şeyin önüne geçiyor da ondan; dahası "kulüpçülük" her şeyin önünde seyrediyor da ondan; bitmedi; "bazılarının ekran ve gazete gösterileri" için "reyting ve tiraj kapısı" da ondan!.. Peki bu "acı, garip ve ayıplı" tablonun sorumluları kim?.. Futbolla ilgilenen, yöneten, yönetilen, yazan, çizen, yorumlayan, konuşan herkes, hepimiz; ama "sorumlulukta payı büyük olanlar" kimler?.. Sevgili Selçuk Dereli haklı; "bugünün acı tablosunun baş sorumlusu, dünün Merkez Hakem Komitesi Başkanı olan" Oğuz Sarvan!.. Ben "hemen" ekleyeyim; "Ona tam yetki verip, yaptıklarını seyreden" federasyonlar ve hele hele "o" federasyonların başkanları da "en az onun kadar" sorumlu!. Dahası, "Onun yaptıklarını alkışlayan" bitmedi; "Daha daha" diye arkasından iteleyen "bazı hakem yorumcuları" da bu tablonun "baş sorumluları" arasında!.. Oğuz Sarvan, "Onlar, bizler" diyerek, "birleştirmesi gereken" hakem camiasını dilim dilim bölerken ve de "onların fotoğraflarından seçtiklerini", hem de "hiçbir yasal gerekçe göstermeden" camia dışına atar ve "hak etmeyenler" ile, sadece ve sadece "bizim fotoğrafımızdalar" diyerek "çoğu haksız olarak" tasfiye edilenlerin, hakemliği bıraktırılanların bıraktığı boşluğu doldururken seyredenler, alkışlayanlar, destek verenler, bilmem ki, bugünkü tabloyu görür ve yaşarken, vicdanlarında bir sızı duyuyorlar mı?.. "Dar bir kadro ile", bunca ligi, bunca maçı "salimen götürmenin mümkün olamayacağını" anlayamamanın ve de hakem camiasında birlik ve beraberliği sağlayıp "geniş bir hakem kadrosu ile" yola çıkmanın "meseleyi temelinden çözecek" birinci şart olduğunu inat ve ısrarla reddetmenin sonucudur, bugünkü tablo!.. "Onların fotoğrafındalar" denilerek "çok değerli" hakemler tasfiye edilmiş, ne yazık ki "yeni gelen" MHK ve Başkanı da "aynı yolun yolcusu olduğundan", işte Abdullah Yılmaz'lar, Aytekin Durmaz'lar, "ağır yükü kaldıramayarak", nerede ise "kendi kendilerini tasfiye edecek" duruma düşürülmüşlerdir!.. Dahası ve daha da kötüsü, "kulüpçülük" de, "bazı" hakemlerin "tasfiye edilmesinde" başrolü oynamış, "bazı" kulüp başkanlarının "istemediği" hakemler listelerden çıkarılmış, kademe indirilmiş, anlı şanlı "bazı" Federasyon Başkanları bu "ayıplı" baskılara boyun eğmişlerdir!.. Dilerim yanılırım; iş burada da kalmayacak, "ligler kızıştıkça", Durmaz'lara, Yılmaz'lara başkaları da eklenecektir!.. Sevgili Namoğlu'ndan "hem hakemlikte, hem spor adamlığında, hem yöneticiliğindeki tecrübesi" sebebiyle ümitliydim; heyhat; Oğuz Sarvan'ı aratır hâle geldi, nerdeyse!.. "Yapması gereken ne kadar şey varsa"; yapmadı; "yapmaması gereken ne kadar şey varsa"; yapıyor!.. Ve de, Oğuz Sarvan'ın federasyon başkanlarının yaptığı gibi, Yusuf Namoğlu'nun Federasyon Başkanı da "MHK Başkanı'nı seyrediyor!.." Hakemleri "MHK'ların kuklası yapma" operasyonun bir ayağı da Hakem Derneği'ni ya "MHK Başkanı'nın emri altına almak" ya da "Zayıflatıp, ismi var, cismi yok" hâline getirmekti!.. Oğuz Sarvan "bunu yapmak için" elinden gelen gayreti gösterdi ve Derneği bitirdi; Derneğin kurucularının başında gelen Yusuf Namoğlu da "aynı yolun yolcusu" olduğunu gösterdi; yazıklar olsun!.. Geliyorum "son" noktaya; "arkadaşların tasfiye edilirken" Dernek Başkanı idin sevgili Selçuk Dereli, ne yaptın?.. Cüneyt Çakır ile "1 numara olmak için" yarışmak uğruna (Sonunda yarışı da kaybettin) "susup oturmadın" mı? Şimdi şikâyetinde ve teşhisinde "çok haklısın" ama geç kaldın; aklın bugüne kadar neredeydi?.. İşte Oğuz Sarvan'dan Yusuf Namoğlu'na "Merkez Emre'yi Atamayan Hakemler Komitesi" (MEAHK)'nin "acı" hikâyesi!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.