Utanç teklifi Meclis'te!..

Müjdeler olsun ey şikeciler, şikeye ve teşvik primine aracılık edenler, ulusal ve uluslararası bahis mafyası baronları, şike ve teşvik primi organizasyonları ile ceplerini dolduranlar, bahis şikesi organizasyonları ile Türk lirası bazında, dolar bazında, euro bazında "iki maç ayarlaması" ile servetler kazanacaklar olanlar, müjdeler olsun!.. Artık "Şu kadar yıl hapis yatacağım" korkunuz olmayacak; zira, 6222 sayılı Kanunu delik deşik ederek "kuşa döndüren", sporun "en ağır 4 suçundan ikisini", yani "şikeyi ve şiddeti" asliye, hatta sulh cezalık hâle getirerek, suçluların cezalarını "hiç hapis yatırmayacak şekle dönüştüren" kanun teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verildi!.. Futbolumuzdaki "milli rezaletin kaosu ve karambolu içinde", TV'lerde ve gazetelerde "sıradan bir habere dönüştürülen" ve de yıllardan beri yapılan "şikeyi ve şiddeti önleme" mücadelesini sil baştan yapacak olan bu "suç müjdesi", hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, "ahlâki değerler" bakımından sporumuzu, hukukumuzu, sosyal hayatımızı dinamitleyecek bir utanç uzlaşmasıdır!.. Detaylarına inmeyeceğim, zira ne kadar "üstü örtülmek" istense de, gene de gazetelerde, TV'lerde, öyle ya da böyle yer aldı ve daha da alacak!.. Ama altının çizilmesi gereken bir "gerçek" var; hükümet, "böyle" bir teklif Kulüpler Birliği'nde hazırlanmaya başlanırken, "bu girişime, hiç ama hiç sıcak bakmadığını", hem de "en yetkili" ağızlardan açık açık ifade etmişti. Teklif, Meclis'e verildiğinde, yani "şimdi", bu defa da Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç "Benim olmazsa olmaz dediğim kriterlerim var. Cezalar indirilse bile verilen cezaların paraya çevrilemez olması lâzım. Cezaların infazı yerine getirilmeli. Aksi takdirde parayı veren kanunu dolaşır gibi kamu vicdanını rahatsız edecek bir yaklaşım ortaya çıkabilir. Diğeri de, hakkında kesin bir şeyler ortaya konulan kişilerin yeniden futbolda yönetici olamamaları gerekir" diyor!.. Yani, hükümet "ne yapılmak istendiğini görüyor" ve çok haklı olarak bu "ayıplı" adıma ortak olmak istemiyor!.. Ama "oy bazlı" parti yöneticileri, kulüp yöneticilerinin "utanç" teklifini, hem de "sporun bu suçlardan temizlenmesi için" cezalarını arttırmak yollarını arayan ve bulan ülkeler ve uluslararası spor federasyonları nezdinde, ülkemizin "hedefe konması" pahasına ve de kamuoyunun bütün tepkisine rağmen, Millet Meclisi'ne getirdiler; çok yazık!.. Bu teklif, eğer "ille de kanunlaştırılacak" ise, Meclis Komisyonları, teklifte "gereken değişiklikleri yapmalı" ve de "caydırıcı" hapis cezalarını, şikenin kazandıracağı büyük menfaatler karşısında "komik" kalacak para cezalarına ve de ertelemelere çevirecek bu "Oldu da bitti maşallah" operasyonu ile sahneye konmak istenen oyunu bozmalıdır!.. Gerçek acı ve açık; ülkemizde "yaygın" olan sporda şiddetin ve şikenin önlenmesi, cezaların "caydırıcı olmaması" hâlinde mümkün değildir!.. "Sulh Mahkemelerine kadar indirilmek istenen" bir suçu işleyerek büyük menfaatler kazanmak isteyenleri, "hapis yatmaktan bile kurtaran" cezalarla "nasıl" caydıracaksınız? Söyleyin bana, bu bir "cezalandırma" şekli midir, yoksa "Buyurun yapın" demenin şifresi midir?.. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üyeleri, "bu hususu" çok iyi düşünmeli, Hükümet'in bu teklifi neden "bir tasarı hâline dönüştürerek" Meclis'e göndermediği üzerinde hassasiyetle durmalı ve ona göre "parmak" kaldırmalıdırlar; çok iyi bilmeleri gerekir ki, son pişmanlık fayda vermez!..