Küme düşürme de kaldırılmalıdır!

A -
A +

Siyasetçiler "şike ve teşvik primi suçu işlemiş olanlar için", onları "bayram ettirecek" hemen hemen "af kanunu" niteliğinde olan "6250 sayılı" yasayı çıkardıklarına göre, Futbol Federasyonu da hemen "yöneticileri şike yapan takımları düşüren" Futbol Disiplin Talimatı'nın 55'inci maddesini değiştirerek, "küme düşürmeyi kaldırmalıdır!.." Bu önerimin "nedenini" hemen söyleyeyim; varsa "şike yapanlar neredeyse affedilecek" ama, "takımları küme düşürülecek", böyle adaletsizlik olur mu?.. Soruyorum; "şikeye karışmamışsa, takımın ne suçu var"; suçu işleyenler "yöneticiler"; onları kurtarıyorsunuz ama "takımlarına en ağır cezayı veriyor", sporcuların bir, belki de iki yıllık emeklerini, başarılarını, kupalarını ellerinden alıyor, bu da yetmezmiş gibi bir de "Bir alt kümede oyna" diyorsunuz; şu "yamuk-yumuk" hâle getirilen uygulamaya bakınız!.. İşi hep yarım yarım düşündüğümüz ve yaptığımız için, işte böyle garip ve dramatik tablolar çıkıyor, ortaya!.. Kulüpler Birliği'nin, "Uluslararası Spor Hukukçusu" ve "eski" Federasyon Başkanı Levent Bıçakçı'ya hazırlattığı "kişileri kurtarmaya dönük" ve de "devede kulak hâle getirilen hapis cezaları riskini" göze alıp yapacakları şike organizasyonları ile bahis oyunlarında çok büyük paralar kazanacaklara "yeşil ışık yakacak" kanun taslağını, hemen hemen "aynı şekilde" yasalaştıran siyasetçilerin "düşünemediği" gerçek, çıkardıkları kanunun "takımlarını yakanları kurtarması", ama "yöneticileri tarafından yakılan takımların durumlarında en ufak bir değişiklik yapmaması" idi!.. İşte şimdi "bu çarpık yasanın sporumuzun disiplin ve ahlâk düzeninde yapacağı tahribatı" yaşayarak göreceğimiz süreçte, "şikeci yöneticiler bayram ederken", kulüpleri, küme düşürülen takımları dolayısıyla matem evine döndürmemek için gerekeni yapma, yani "55'inci maddeyi değiştirerek" düşmeyi kaldırma zamanıdır; işlenen suça ve sayısına göre "puan silme" cezası verir, yöneticilerin "şike ve teşvik primi" anlaşmaları yaptığı sezonun sonunda kazanılan kupalar varsa, alırsınız ellerinden, olur biter!.. Diyeceksiniz ki; "zaten kişilere verilen hapis cezaları, kazanılacak büyük menfaatler göz önüne alındığında adeta birer bonus niteliğine indirildi, bir de küme düşürme kaldırılırsa, şikenin önüne nasıl geçilecek?.." Ben de size diyeceğim ki, "asıl" suçlulara "cezaların caydırıcılığı kalmadığı için yeşil ışık yakacak", ama "onlar suç işledi" diye, "hiç suçu olmayanlardan kurulu takımları cezalandıracaksınız"; olacak şey mi?.. Eğer "yöneticiler hak ettikleri caydırıcı ve ağır cezalara çarptırılabilseydi"; böylesine ağır suçları işleyen yöneticileri iş başına getiren ve orada tutan kulüplere de "takımları düşürülerek" müstahak oldukları "ağır" cezanın verilmesi ve uygulanması "haklı ve adil" olarak düşünülebilirdi; ama 6250 sayılı yasa çıkarıldıktan sonra, ortada ne "adalet", ne de "haklılık" kaldı!.. Dün "denge" açıktı; "kişilere "ağır hapis cezaları", takımlarına da küme düşürme gibi "ağır bir ceza"; söyleyin bana, yeni çıkarılan kanundan sonra, "bugün" denge kaldı mı?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.