Güçlenen ve zayıflayan eller!..

A -
A +

Ben başkan olduğum sürece, küme düşürülmenin olduğu 58'inci madde değişmez" diyen Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, sonunda "Şike ve teşvik primi kararlarını erteleye erteleye" formülü buldu; alkışlar!.. Bugüne kadar "Ben ne dersem o olur" diyen Mehmet Ali Aydınlar, Federasyon yönetim kurulunu topladı ve kararı çıkarttı; "Haklarında şike ve teşvik primi iddiası bulunan kulüplere uygulanması muhtemel yaptırımların değiştirilip değiştirilmemesinin görüşülmesi ve karara bağlanması için, TFF'nin en yetkili karar organı olan genel kurulunun olağanüstü olarak çağrılmasına karar verildi." 26 Ocakta, "çoğunluk sağlanamazsa" 27 Ocakta, o gün de "çoğunluk sağlanamazsa" 3 Şubatta toplanacak Futbol Genel Kurulu'nda karar verilecek ve Federasyona, "büyük bir ihtimal ile" herkesi rahatlatacak olan "Bir defaya mahsus olmak üzere küme düşme kaldırılmalıdır, şike ile şikeye teşebbüsü, teşvik ile teşvike teşebbüsü ayır, 58'inci maddeyi ona göre yeniden yap" denilecektir!.. Elbette Federasyon da, Genel Kurul'un bu direktifini yerine getirecektir, zira, "Genel Kurul kararlarına uymak zorundadır!.." Bu Genel Kurul'u toplama kararı ile orada alınacak kararın hedefinin ne olduğu "açık" olarak ortadadır, tamam da, bu karar, "acaba" hemen ve kolay anlaşılamayan "bir başka" ve de "örtülü" gelişmeyi beraberinde getirmeyecek midir?.. Mesela, bugüne kadar, Nihat Özdemir ve Ali Koç başta, taraftarları da sokağa dökerek ve de medyadaki kalemşorları da ön cepheye sürerek "Düşme kaldırılsın" kampanyalarını gün be gün arttıran Fenerbahçe yönetiminin "bu kararlığına karşı", birkaç gün önce "gazetelerde çıkan ve yalanlanmayan" bir habere ne dememiz lâzım; "Aziz Yıldırım Metris'ten 'Küme düşme kalksın kampanyalarını desteklemeyin, kaldırılmaması yönünde oy kullanın' mesajını acaba neden göndermiştir?.." Aziz Başkan, küme düşürülmesinin "bir defalık" ya da "tamamen kaldırılmasının" hangi gelişmeyi de beraberinde getireceğini düşünüp de, uyanmış mıdır acaba?.. Zira, "Küme düşmesinin kaldırılması" demek, "Aziz başkan ve Metris'teki diğer Fenerbahçeliler şikeden suçlu bulunsa bile, Fenerbahçe küme düşmeyecek" demektir; peki "bu gelişme" ne demektir; "Fenerbahçe'yi küme düşürmemek için Federasyon 'Aziz Başkan'a ve Metris'teki Fenerbahçeli yöneticilere ceza vermez, veremez' kalkanının kalkması" demek değil midir?.. Şimdi sorulması gereken "asıl" soru şudur; "Başkan ve yöneticileri şike yapmışlarsa bile Fenerbahçe düşmeyecek" kararı, Genel Kurul kararı ile değişecek bir 58'inci madde ile "Fenerbahçe'yi hedeften kaldıracağına göre", kimin elini zayıflatmış ve hedefe kimi, kimleri "doğrudan" oturtmuş olacaktır?.. Bu gelişme, 3 Temmuzdan beri, "Fenerbahçe'yi kurtarmak, Süper Ligi Fenerbahçesiz oynatmamak için" çabalayanları rahatlatmıştır ve onlar için tam bir "çıkış yolu" olmuştur; peki ama, bu çıkış yolunun bedelini "kimler" ödeyecektir; onu da yaşayıp göreceğiz!.. Fenerbahçe'nin son "taraftar mitingindeki kalabalığın beklenmedik cılızlığı" da, "çıkış yolunun bedelini ödeyecek olanların elini" daha da zayıflatmış ve Fenerbahçe camiasının büyük çoğunluğunun "acaba" sorusunu sormaya ve "öz eleştiri yapmaya" başladığını, mitingin gazete sayfalarına ancak "Rıdvan ağlattı" başlıklarıyla yansıması ile "acı bir gerçek" olarak ortaya çıkmıştır!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.