Arıboğan-Tulun-Terim!..

A -
A +

Uzun lâf etmeden işin özetini hemen söyleyeyim; "transferde kılavuzu Bülent Tulun olduğu sürece", Galatasaray Başkanı Ünal Aysal'ın camiasına ve taraftarına "hüsran üstüne hüsran yaşatması" kadar tabii bir şey olamaz; zira "baş danışmanı" Tulun'un kariyerinde "transfer başarısı" yoktur; "deneneni denemek" Ünal Aysal gibi "çok başarılı bir iş adamına yakışmıyor"; hatalı inat ve ısrarı yüzünden kendisini de, kulübünü de "transfer konusunda" iki sezondur küçük düşürmeye devam ediyor!.. "İş" sadece transferle de kalmıyor; ortada tam bir "yetki ve kavram kargaşası" var: Galatasaray "resmi" sitesinde, "İdari ve Teknik Kadro" etiketi üzerine tıklıyorsunuz; çıkan sayfanın "üst" tarafında "Galatasaray Sportif AŞ İdari kadrosu" ibaresinin altında resimler ve isimler var; en başta Bülent Tulun'un resmi ve altında da unvanı; "Sportif Koordinatör!.." Daha sonra "başka" resim, isim ve unvanlar ve daha sonra sıraya "Teknik Kadro" ibaresi giriyor ve en başta Fatih Terim adı ve resmi var, altında da unvanı; "Futbol Teknik İdari Sportif Direktör!.." Ve son olarak da "Galatasaray Sportif AŞ'nin başına" bir atama yapıldı; Lütfi Arıboğan, unvanı da; "Genel Müdür!.." Henüz "resmi" sitedeki "Galatasaray Sportif AŞ" sayfasının en başına "genel müdür" olarak Lütfi Arıboğan'ın adı ve sanı konulmamış ama, "herhalde" konulacak!.. Şimdi, ey Galatasaraylılar, yönetimdekiler de dahil olmak üzere sizlere soruyorum; aranızda, "bu isimlere ve unvanlara bakarak" bana "açık ve seçik" Arıboğan'ın, Tulun'un, Terim'in "görev / hak / yetki / sorumluluk" bakımından "nasıl" bir sistem içinde çalışacaklarını anlatabilecek bir babayiğit var mı?.. Ve "doğrudan" Ünal Aysal'a soruyorum; kendi işinizde, kendi holdinginizde "kaos ve çatışma sebebi olacak" böylesine bir görevlendirme yapar mısınız?.. Ünal Aysal ve yönetimi, "kendi içinde yaşadığı" kaosun bir benzerini, "sportif" bölüme de bulaştırmamak için, kulüp şemasında "üç başlı hâle gelmiş" gibi görünen bu tabloyu netleştirmeli; açık açık "kimin hangi yetki ve sorumluluğa sahip olduğunu" ortaya koymalıdır!.. Yoksa, "kaos ortamının huzursuzluğu ve kavgası içinde", gazetelerde, TV'lerde her gün "yangına körükle gidecek" haberler çıkmaya devam eder, "sportif başarı" imkân ve ihtimali de giderek yok olur!.. *** Ünal Aysal'ın, basketbol koçu Oktay Mahmuti konusunda "Ona güveniyor ve inanıyoruz; yönetim olarak onun arkasındayız, 2 + 2 yıllık yeni sözleşme imzalayacağız" diye açıklamalar yaptığı günlerin birinde, 26 Mayıs 2012'de Uluç Market'te "şunları" yazmıştım; "Soruyorum Aysal'a; mesela, Lütfi Arıboğan gibi 'kariyerli ve karizmalı' bir 'üst düzey' yönetici varken, Galatasaray camiasında ve 'sadece basketbolun değil, salon sporlarının tamamının yöneticisi olarak iş başına getirilmesi gerekirken', Mahmuti de 'kim' oluyor, Allah aşkına?.." Bugün gelinen nokta gösteriyor ki, Aysal nihayet "doğrusu görebilmiş" ve gereğini de yapmıştır; "bu kararı için" Aysal'ı ve yönetimini kutlar, Arıboğan'a da "yeni, önemli ve zor" görevinde başarılar dilerim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.