TC, bir hukuk devleti ise!..

A -
A +

Galatasaray, Aslantepe Stadı için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni sporda temsil eden ve yöneten Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile "içinde Ali Sami Yen Stadı'nın üst kullanım hakkından da vazgeçme dahil, pek çok hakkını devreden" bir anlaşma sonra da "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanı'nın da onayı olan bir protokol yapmış", nihayet, stadı devralırken bir de "sözleşme imzalamıştır!.." Bu sözleşmeye göre "bu stadın üst kullanım hakkı 49 yıllığına Galatasaray'ın olmuştur!.." Devleti temsil eden Genel Müdürlüğün ve futbolu yöneten Futbol Federasyonu'nun "bu stat ile ilgili istisnai kullanım hakları" da "o sözleşmeye yazılmıştır!.." "Bu haklar dışında", Genel Müdürlük de, Futbol Federasyonu da, "Galatasaray'a başka bir şey empoze edemezler, baskı yapamazlar" ve de "Bunu yapacaksın" diyemezler!.. Eğer Galatasaray "o protokolde ve o sözleşmede yazılı olan kendine ait yükümlülüklerin birini, ikisini ve mesela hepsini bile yerine getirmemiş ise", bile "Stadın tapusunu elinde bulunduran" Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü "bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi için" yapacağı şeyler başkadır, hukuki süreçleri vardır, bunlara rağmen bile "yerine getirilmemişse", "sözleşmenin iptali" ve de elbette "Galatasaray'ın stattaki üst kullanım hakkının sona erdirilmesini" isteyebilir, buna da "karar verecek olan" merci, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü değil, Türk Mahkemeleri'dir!.. Eğer, Beşiktaş, "Aslantepe Stadı'nda geçici bir süre oynamak istiyorsa", bunu "doğrudan" Galatasaray yönetimini "ikna ederek" yapmalıdır; "onların rızasını almalıdır"; yoksa "Galatasaray Kulübü ve yönetimi üzerine siyasi baskı kurulmasını", dahası "siyasi baskının, stat sözleşmesinin altına imzasını atmış olan Genel Müdürlüğün de kullanılarak yapılmasını" istemek ve beklemek değil!.. Nitekim "Galatasaray statsız kaldığında", Galatasaray yönetimi "İnönü Stadı'nda oynamak için" Beşiktaş yönetimi ile masaya oturup, kiralama görüşmeleri yapmış, sonra da "istenen kira bedelini yüksek bulunca", gidip Olimpiyat Stadı'nda oynamıştır; Beşiktaş Kulübü üzerinde "siyasi baskı kurulması ve de Genel Müdürlüğün emrivaki yolları araması gibi", bir hukuk devletinde olmaması gereken yollara baş vurmamıştır!.. "GALATASARAY KİM OLUYORMUŞ" DİYENLER!.. Genel Müdürlükte genel müdürlük yapmışlar da dahil, "bazı" arkadaşlarımız diyorlar ki; "Efendim burasını devlet yaptı, tapusu da devletindir, burası milletin vergileriyle yapılmıştır, orası Galatasaray'ın değil, devletindir, dahası Galatasaray sözleşmede ve protokolde yazılı bazı vecibelerini yerine getirmemiştir, Genel Müdürlük, stadı istediği zaman istediği kulübe verebilir, vermelidir!.." Olacak şey mi?.. Öyleyse "o sözleşme ne oluyor", o sözleşmedeki "istisna hükümleri" ne oluyor?.. Devlet, sadece "stat kiralamıyor" ki; bir yığın arazi, arsa, konut, iş yeri de kiralıyor, lojman veriyor; hepsi devletin, hepsi milletin vergi ve paraları ile yapılmış!.. O kiralama sözleşmelerinde yazılı süreler içinde, mesela bana kiraladığı bir iş yeri için, bana "Falan zor durumda, onun mağazası depreme dayanıklı olmadığı için kentsel dönüşüm yasası gereğince yıkılıyor, senin bu kiraladığın mağazada yer aç da, eski mağazasının yerine yapılacak binanın yapım süresi olan iki yıl aynı mağazayı kullanın" diyebilir mi, baskı ve emrivaki yapabilir mi?... Ya da bana verdiği lojmana, mesela "kiramı iki ay aksattım" diye, "geçici bir süre için" başka bir aileyi sokabilir mi?.. Ya da, beni, "bu isteklerini kabul etmedim" diye, o lojmandan, o mağazadan "mahkeme kararı olmadan" çıkarabilir mi?.. Genel Müdürlük, "hukuki süreç tamamlanmadan", yani Türk mahkemeleri, en üst itiraz mahkemesi de dahil olarak "Galatasaray'ı o stattan çıkaracak kararı vermeden ve onaylamadan ve de Galatasaray o stadı tahliye etmeden", başka bir kulübü, "Galatasaray'ın rızası olmadan" o stada sokamaz!.. Peki, ya "baskı?.." İşte burada duralım ve "Türkiye bir hukuk devleti midir, değil midir" testinin, "sporumuz üzerinden yapılmasının yolunu açacak" böyle bir yola hiç ama hiç başvurmayalım!.. Hele hele "Olimpiyat alacağımız" bile belli değilken, dahası, almış olsak bile, 2020 Olimpiyatı'na, altını çiziyorum, "daha tamı tamına 8 yıl varken", çıkıp da "Bakın Beşiktaş Olimpiyat Stadı'nda oynayabilir ama o stadı olimpiyat için bir yıl boyunca bakıma alacağız" komikliğine hiç ama hiç başvurmayalım; üstelik Beşiktaş'ın Stadı'nın yıkımı ile ilgili ortada "gerçek ve hukuki" tek adım atılmamışken!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.