Bu nasıl dostluk?..

A -
A +

Garip bir dostluk anlayışımız var; "Biz istediğimizi yapalım, istemediğimizi yapmayalım, dostumuz ise istediğini yapmasın, bizim istediğimizi yapsın, bizim istemediğimizi yapmasın!.." Ve bu anlayışın uygulamadaki sonucu; "Ben yaparsam, dostluk bozulmaz, o yaparsa dostluk bozulur!.." Futbolcun daha baştan beri "Ben artık Trabzonspor'da oynamak istemiyorum, gitmek istiyorum, öncelikle de Avrupa'ya gitmek istiyorum" diyecek ve ısrar edecek!.. Mukavelesinde "5 milyon euro getirirse serbest kalır, istediği kulübe gider" anlamına gelecek açık bir hüküm olacak!.. Lazio, futbolcuna talip olacak ve "5 milyon euro veriyorum, ama taksit yap" diyecek!.. Lazio'nun "taksit teklifini kabul etsen", iş bitecek, Burak Avrupa'ya gidecek ve sen de iki taksitte paranı alacaksın!.. Ama "Hayır" diyeceksin, bu durum üzerine Galatasaray devreye girecek; "5 milyon euroyu verse" futbolcuyu alacakken, "Burak'ı bana ver ben de sana 7 milyon euro vereyim" diyecek ve böylece sırf "dostluk uğruna" 2 milyon euro fazla para vermeyi göze alacak!.. Hatta belki de "bir de genç futbolcuyu, eğer ciddi olarak masaya oturulursa, pazarlığa sürecek", ama sen, "Gel oturup bir konuşalım" demeden sırf "taraftarın tepkisinden korkarak" devreye giren bir Rus takımını fırsat bilerek, "Onlara verdim gitti" diyeceksin!.. Ne var ki Rus kulübünün masaya doğru dürüst oturmadan ve ciddi bir pazarlık ve anlaşma yapmadan transferi bitirmediği, Burak'ın Rusya'ya gidip ortada kalmasıyla ortaya çıkacak ve dönüp Galatasaray'a "Beni alın" diyecek, sonrası "Burak Galatasaray'da!.." Bu "baştan önlenebilir ama yapılan hatalar sebebiyle sonu önlenemez" tablo üzerine, Trabzonspor yöneticilerinden başta Başkan Sadri Şener olmak üzere tam bir salvo kampanyası; "Böyle dostluk mu olur, bitti bu dostluk, Galatasaray bunu hep yapıyor; yazıklar olsun!.." Bre aman, "5 milyon euroya alacağı oyuncunun bonservisine sırf 'dostluk' için 7 milyon euro veren" kim?.. Galatasaray daha ne yapsın?.. Yoksa Lazio'ya "Anlaşılıyor paran yok, al sana 2.5 milyon euro, Trabzonspor'a 5 milyonu tek ödeme olarak yap, bana da 10 taksitte öde" mi desin; yoksa yoksa Rus Kulübü'ne "Trabzon ve Burak ne istiyorsa ver ve al, senin vereceğinle onların istediği farkı ben ödeyeceğim" diyerek, Trabzonspor yöneticilerinin anlayabileceği bir şekilde dostluğunu mu göstersin?.. İnsan bu "yöneticilik ve dostluk çelişkisine gülemiyor" bile!.. Zira, Selçuk'un, Egemen'in, Engin'in, hatta Ceyhun'un "benzer" şekillerde gitmelerinden bile "ders alınmadığını ortaya koyan" bir acı tablo ile karşı karşıyayız!.. Yöneticilikte de dostluk anlayışında da "eksik" bir şeyler var!.. Üstelik Trabzon'da bu eksikleri "onlara çok iyi anlatacak" o kadar kişi var ki; insan "bu hataların üst üste nasıl yapıldığına" doğrusu ya, çok şaşırıyor!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.