Godot gelir, onlar gelmez!..

A -
A +

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, nihayet "Kulüpler Yasası" konusunda "net" bir açıklama yaptı ve "Kulüpler yasası çıkarılmalıdır. Bu ihtiyaç derhal ve behemehâl türden ihtiyaçtır. Bir günlük kayıp bile Türk Futbolu adına büyük kayıptır" dedi. Dahası; bu açıklamasında "Neden ihtiyaçtır" sorusuna da açık seçik cevap verdi: "Kulüplerin mali yönetiminin UEFA'nın finansal fair - play disiplinine uygun hale getirilebilmesi için Kulüpler Yasasının çıkması zaruridir. Temlik bilmecesinin berraklık kazanabilmesi için kulüpler yasasının çıkarılması zaruridir. Yabancı futbolcu sayısının altyapıdan gelecek Türk futbolcuları koruma altına alabilecek şekilde kalıcı, nihai ve günden güne değiştirilmeyecek bir disiplin oluşturması adına yasanın çıkması zaruridir. Büyük futbol kulüplerinin bünyesinde amatör branşları kuvvetlendirmeleri ve Türk sporuna amatör branşlarda başarıyı kalıcı hale getirebilmek için Kulüpler Yasası'nın çıkması zaruridir." Bakan'ın açıklaması "bu kadar" ile de bitmedi: "Kulüplerin istikrarlı yönetime kavuşmaları için bu yasanın çıkması zorunludur. Bugün itibariyle federasyon ve kulüplerin en büyük kaynağı Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB) içindeki Spor Toto Teşkilatı'ndan aktarılan kaynaktır. Oysa ki bu kaynakların büyüyen ve gelişen spor dallarının ihtiyaçlarını tam anlamıyla ve uzun vadede karşılayabilmesi artık mümkün değildir. Sponsorluk gelirlerinin arttırılması lâzımdır. Kulüplerin diğer gelirlerinin arttırılması yönünde adımların atılması lâzımdır. Bütün bunlar için de kulüpler yasasının çıkarılması lâzımdır." Yıllardan beri gazete sütunlarında, radyo mikrofonlarında, TV ekranlarında "söyleyip geldiğimiz" bu "zorunlu" gelişme için, sayın Kılıç'ın açıklaması, "geç kalmış olsa" da, yüreklerimize su serpen ve "sporumuz, futbolumuz adına bizleri mutlu eden" bir ümit ışığı olmuştur!.. Ne var ki, Sayın Bakanımızın "bu alkışlanacak sözlerinden sonra" yaptığı "ek", üzerinde durulması, düşünülmesi gereken, hatta bizi "ümit yolundan çeviren" hususları ihtiva ediyor: "Türkiye'nin kulüplerine bir kanun dayatmak amacında değiliz. Bu probleminin farkından olan TFF'dir. Bu kanunun çıkması için kulüplerin de ellerini taşın altına koymaları kaçınılmazdır. Kulüpler Birliği önemli bir aktördür ve bu konuda inisiyatif almalıdır. TFF de aynı şekilde inisiyatif almalıdır. İyi niyet dönüşünü TFF ve Kulüpler Birliği bize intikal ettirdi. Yasanın çıkması konusunda arkamızda olacaklarını, bunun bir zaruret olduğunu düşündüklerini ifade ettiler. Düşünmek yetmez." Sayın bakan, "çok iyimser!.." "Düşünmek yetmez" derken, "ne istediğini ve beklediğini" çok iyi anlatıyor ama, ne kulüpler ve ne de Federasyon "bu istek ve beklentiye", Bakan'ın "istediği ve beklediği" ölçüde cevap verecektir; onlar "bu düzenin devam etmesini isterler"; hele hele "kulüplerin ve Federasyon'un başında olan bugünkü yöneticilerin Bakan'ın istek ve beklentilerini bütünüyle ve 'olması gereken' şekilde karşılaması" mümkün değildir!.. Biliyorlar ki, "doğru dürüst" kulüpler yasası çıktığında, "kulüpleri ve sporu değil, kendilerini besleyen düzen yok olacaktır"; kısacası, ya "böyleleri" tasfiye olacaklar ya da "Bu şartlarda biz neden başkanlık, yöneticilik yapalım?" diyerek kendi kendilerini tasfiye edeceklerdir!.. "Onların taşın altına ellerini koyması" beklenirse, ünlü İrlandalı yazar Samuel Beckett'in "Godot'yu beklerken" adlı eserindeki "beklenen ama bir türlü gelmeyen" Godot gibi, sporumuz ve futbolumuz bekleyecektir de bekleyecektir, onları ve Kulüpler Yasası'nı!.. Bugüne kadar beklediği gibi!.. İşte "bu sebepten" sayın bakanım, "iş size ve bakanlığınıza düşüyor"; varsın onlar "düşünmeye devam etsinler!.." Siz "düğmeye basın"; bu konunun uzmanlarını bir komisyonda toplayın, onları da bu ortak çalışmaya katılmaya davet edin; o zaman elleri mahkûm "tıpış tıpış" geleceklerdir!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.