Ekrandan gördüklerim!..

A -
A +

Süper Lig başladı; eksiklerle, sancılarla, sürprizlerle başladı!.. Ligin "daha önce şampiyon olmuş" beş büyüğü için "dersler" ile başladı!.. "Şampiyonluk sayısı en az olandan" başlayalım: Bursaspor, "sezon başı tedirginliği ve futbol hamlığı yaşamasına rağmen", Kayserispor gibi "kaliteli nokta transferlerle takımını güçlendirmiş" bir ekipten, hem de "onun sahasında" 3 puan alarak, "gövde gösterisi" yaptı. "İçten sarsılmazsa", gün be gün futbolunun üstüne koyacak olan yeşil-beyazlılar, Süper Lig'in üst sıraları için sonuna kadar mücadele edecek bir kadroya da sahip olduklarını gösterdiler!.. Trabzonspor, transferde de, saha dışında da kopan, koparılan bunca kızılca kıyamete ve de Karabük sahasının "skandal" zeminine rağmen (Bu nasıl oluyor; Futbol Federasyonu nasıl göz yumuyor; orada İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü yok mu?.. Karabükspor yönetimi ne iş yapar?.. Bu sahada futbol nasıl oynanır; hakemler nasıl oynatır; futbolcu sağlığı esas değil midir?..) ilk yarıdaki futboluyla "Ben de varım" sinyalleri verdi; "iki nokta transfer", Trabzonspor'u da Şenol Hoca'yı da çok rahatlatacaktır!.. Beşiktaş, yıllardır liglerin "başaltı" ya da "büyük boy" takımlarında hocalık yapan Samet Aybaba ve "borç batağında küçülme politikasını zorunlu olarak uygulayan" bir yönetim sebebiyle, anlaşılıyor ki; ligde bu sezon "büyük takım gibi" mücadele etmeyecek. Ne yazık ki ve de ligin ilk haftasında göründü ki, Beşiktaş camiası ve taraftarı, "kötü sonuçların bahanesi" olarak "durmadan üretilecek mazeretler" ile avutulmaya çalışılacak; inşallah ben yanılırım!.. Fenerbahçe için karar vermek zor ve erken, "1.5-2 ay zaman isteyen" Aykut Kocaman'ın da işi ve durumu zor!.. Ali Yıldırım'ın "Ağabeysini de kastederek" söylediği "Bizler burada oldukça, o da görevinin başına olacak" sözü, temenni edelim ki "doğru" çıksın; zira bundan önce de inat ve ısrar ile edilen "benzer" sözlerin çok geçmeden "bizzat edenler tarafından delik deşik edildiğini" çok gördük!.. Spartak Moskova maçları (Ben bu yazıyı yazarken, ilkine 12 saat vardı) Aykut Hoca için, hiç olmazsa taraftar bakımından "Gitmeli mi - kalmalı mı testi" olacak!.. Galatasaray, geniş ve derinlikli kadrosu, "ne olursa olsun ofansif oyundan taviz vermeyen" hocası, "müthiş bir destek ve coşku ile" özel maçlarda bile "tribün rekorları kıran" taraftarıyla, bu yıl hem tribünlere gelenlere, hem de ekran başına oturanlara "renkli ve keyifli bir futbol" sunacak; yener - yenilir o başka!.. Kasımpaşa maçında iki, hatta üç puan bırakabilirdi sarı-kırmızılılar ama bu "sahaya indirdikleri, doğruları çok, hataları da bol futbollarının ve o futbolun uygulanması için gösterdikleri çabanın notunu" düşürmezdi!.. Fatih Terim, Galatasaray'ın gün be gün "doğrularını arttıracak, hatalarını azaltacak" kapasitesini, "pedagoji ve futbol bilgisi" yanında "tecrübesi" ile "koyduğu hedefe uygun" doğurabilirse, camiasını ve taraftarını "geçen yıldan çok daha fazla" mutlu edebilecek bir kapıyı aralayacak ve belki de Avrupa Kupaları'nda ardına kadar açabilecektir; "Umut" sadece Galatasaray takımında değil, Galatasaraylıların gönlünde de yatıyor!.. Yazımı, "Süper Lig'in yeni takımlarını" ve "hocalarını" da alkışlayarak bitireyim; Hamza Hamzaoğlu'nun Akhisar Belediyespor'u "o mütevazı kadrosu" ile ilk hafta "büyük" iş yaptı; helâl olsun!.. Bülent Uygun'un Sanica Boru Elazığspor'u, tam bir mâli çıkmazın içinde iken "kendisi gibi ligin transfer rekortmenlerinden" Fenerbahçe'ye kafa tuttu; daha ne olsun?.. Metin Diyadin'in Kasımpaşa'sı, neredeyse "tümüyle değişen" bir ilk on bir olmasına rağmen, ligin favorisi Galatasaray'ı sarsan ve "ecel terleri döktüren" futbolu için ne kadar alkışlansa az; bu sezon İstanbul Büyükşehir Belediyespor'la beraber, ligin "en korkulu" takımlarından biri olacaklar; nazar değmez inşallah!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.