Dehşet tünelindeki spor!..

Tam bir dehşet günü!..

Lânet olsun; ne o, güya "spor" yapıyor, "spor" seyrediyoruz!..

Yıllardan beri böyle!..

"Özel kanunlar çıkarıyor", sonra "yönetici bulamayız" çığlıkları içinde "o kanunları kuşa çeviriyor", bu "budamadan sonra" arta kalanını bile "doğru dürüst uygulamayarak", holigan dehşetini "kanla, ölülerle ve yaralılarla yaşadığımız hâlde", bir türlü ders almayan ve "sadece kendilerini düşünen" yöneticilerin tahrikleri, bir türlü bunları adeta seyretmekten başka bir şey yapmayan spor teşkilatı ve federasyonlar, "Geliyorum" diyen olaylara karşı bir türlü "gereken" güvenlik tedbirlerini alamayan güvenlik güçleri ve de bir türlü "kanunda yazan gerekleri yerine getirmeyen, spor suçlarını ciddiye almayan ve çok ağır işleyen" adalet mekanizmamız yüzünden durduramıyor, tam tersine "giderek azgınlaşan" olayları "örtbas etmek, halının altına süpürmek için" medyamız da dahil olmak üzere elimizden geleni yapıyoruz!..

***

Yer İzmir, stat Atatürk, günlerden pazar!..

7 binden fazla koltuk kırılarak sahaya atılıyor, protokol tribününe saldırılıyor, kulüp başkanı ve yöneticiler "linçten" zor kurtuluyor, asbaşkan "kör olma" tehlikesi atlatıyor, stadın tuvaletleri, altındaki spor salonları yerle bir ediliyor, ne kadar spor aleti, edevatı varsa, klimalar ve aynalar dahil parçalanıyor, stat dışında araçlara hücum edilip hasar verdiriliyor ve metro istasyonunda büyük tahribat yapılıyor!..

Bitmedi, "hırsını ve hızını alamayan" sözüm ona "taraftar kitlesi", bu defa 15 kilometre ötedeki Göztepe'de kulüp binasını basıyor, kırmadık, dökmedik bir şey bırakmıyor, kulübün müzesine bile saldırıya geçiliyor, müze zar zor kurtarılıyor, "efsane hoca" rahmetli Adnan Suvari'nin resminin çerçevesi, "UEFA'da yarı finale çıkan" o efsane takımın futbolcularıyla, kulüp başkan ve yöneticilerinin resimleri parça parça ediliyor!..

Sonra "üçüncü perde" başlıyor, kulübün Gürsel Aksel spor tesislerine, futbolcu lojmanlarına hücuma geçiliyor, orada da ne yatak kalıyor, ne masa, ne sandalye!..

Bu arada zarar verilen araç, dükkan ve ev sayısı "dehşet tünelinin içinde" kaybolup gidiyor!..

Stattan, lojmanlara kadar kentte yapılan tahribatın bedelinin, "eski para" ile "trilyonu çok aşan" bir fatura ile Göztepe yönetiminin önüne konulacağı tahmin ediliyor, "kulübe verilecek ve gelecek sezon çekilecek" çok ağır "idari ve sportif cezalar" da cabası!..

Dahası, ortada yaralılar var, yaralanan polis şefleri ve polisler var!..

Olaylar ancak gece geç saatlerde yatışıyor; 34 kişi göz altına alınıyor!..

Ve... Yaşanan dram, tam bir trajediye dönüşüyor; "ifadeleri alınan" bu 34 kişi serbest bırakılıyor!..

Taaa Atatürk Stadı'nda Tavşanlı Linyitspor'un 80'li dakikalarda attığı ve Linyit'i PTT 1'inci Ligi'nde bırakıp, Göztepe'yi İkinci Lig'e düşüren golden sonra başlayan olaylar, Göztepe semti ve civarında bütün dehşeti ile devam ettikten sonra, işte "böyle" noktalanıyor!..

Acı gerçek ortada; ya güvenlik güçleri "yanlış adamları gözaltına aldı"; bu kötü, ya da "olan" onca olayın sorumlusu ve "spor suçları ile ilgili olarak çıkarılmış" özel kanunlarla beraber, belki de Türk Ceza Kanunu'nda yazılı en az 10 ayrı maddeyi paspas etmiş olan zorbalar, "bu dehşet tablosuna rağmen" serbest bırakıldı, bu ise "ondan" daha da kötü!..

Böyle giderse, "provokasyonun en kanlısını" Reyhanlı'da deneyen "iç ve dış karanlık merkezlerin", beldelerimizi, kentlerimizi "savaş alanına çevirmesi için" öyle "patlayıcı doldurulmuş araçlara ihtiyacı" kalmayacak; "bir futbol ya da basketbol topuna saracakları provokasyon fitilini ateşlemeleri" ile, İzmir gibi bir kenti bile savaş alanına çevirebilecekleri ortada!..

Tüylerim diken diken ve "bu konuda bu kaçıncı" yazım!..

Spor suçlarıyla ilgili özel kanunun tasarısını hazırlayıp, Meclis'e gönderen Bakanlar Kurulu'na, kabul eden ve yasalaştıran Meclisimize ve onaylayan Cumhurbaşkanlığı katına sesleniyorum; "Lütfen, bu kanuna sahip çıkın ve de tam olarak uygulanmasını sağlayın", bugün bile "geç" ama, yarınlarda çok daha geç olacak!..