Sırada Taylan mı var?..

A -
A +
Taylan Antalyalı, Alper Potuk'tan 3 yıl 9 ay küçük 19 yaşında; 15 yaşından beri "yaş tahditli" milli takımlarda oynuyor ve "orta saha oyuncusu" olarak "yığınla" gol atıyor!..
Mükemmel bir fiziğe (1.80 boyunda) sahip olan Taylan, Bucaspor altyapısının futbolumuza hediye ettiği nice genç futbolcudan biri ve onu izleyen ve çalıştıran hocalarının gözünde "en iyisi!.."
Dahası, Fenerbahçe'ye giden Salih'ten fazlası var; "bu fazlayı", Bucaspor'daki hocası Sait Karafırtınalar "şöyle" açıklıyor; "Taylan oyunu iki taraflı oynayan bir futbolcu; Salih Mesut Özil ise, Taylan Khedira!.."
Taylan "iki yıldır" onu izleten ve isteyen Fatih Terim'in eline düşerse, Galatasaray'ın çok kısa zamanda özlediği "Türk vatandaşı" orta saha oyuncularından birine sahip olması işten değil, hem de mesela Alper'in üçte, belki de dörtte bir fiyatına!..
Ne var ki, "iş Terim'in istediği futbolculara gelince", isteksiz davranan ve "elden kaçırılanlar" için "umurumda değil" diyebilen bir Başkan'ın, Taylan'ı alamamasına ve de "Galatasaray'a söz verdim" diyen Bucaspor Başkanı'nın da "mecburen" Taylan'ı  "sırada bekleyen" Fenerbahçe'ye vermesine hiç şaşırmam!..
"Galatasaray'da futbol" denilince, "ipleri Bülent Tulun'un eline vermiş olan" bir Başkan var ortada ve "tek adam" olma hevesi içinde "bitmiş bir Galatasaray'ı iki yılda nerelere getiren" bir yönetimi tarumar ederek koca kulübü maceraya atarken, "Terim onu istiyor, bunu talep ediyormuş", umurunda mı?..
Zaten sayın Başkan, Terim'in çok istediği Alper'in Fenerbahçe'ye gidişi sırasında  "Alper umurumda değil" diyerek, "zoraki göreve getirdiği" ve "eleman, personel" olarak gördüğü Galatasaray'ın çok başarılı Hocasına "bir mesaj daha" vermiyor mu; "Sana verdiğim değer işte bu kadar!.."

Hakan Şükür'e teşekkür!..
Futbolcu olarak çok sevdiğim, takdir ettiğim, en ağır eleştirilere maruz kalırken savunduğum bir sporcuydu Hakan Şükür!..
Elbette yanlış yaptığında, kötü oynadığında da eleştirdiğim bir futbolcu!..
Siyasete atılmasını desteklediğim, milletvekili oluşuna memnun olduğum, ama, "Lig TV yorumculuğunu ve para alışını" hiç tasvip etmediğim ve yazılarımla ağır şekilde eleştirdiğim 
bir kişi!..
Ne var ki, "şimdi" bu yazımda  ben, ona,  "LİG TV'deki yorumculuğundan para aldığı için" teşekkür edeceğim, bu "180 derecelik" dönüşümün sebebi ne ola ki?..
İşte Vatan Gazetesi'nde Şebnem Hoşgör'ün haberi:
"Milletvekillerinin üçüncü kişilere doğrudan veya dolaylı ücretli iş yapamayacağı anayasal hüküm olacak. AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür'ün özel bir televizyon kanalında yorumculuk yapmasıyla alevlenen, milletvekillerinin ikinci iş yapıp yapamayacağı tartışmalarına son nokta yeni anayasa ile konuluyor. TBMM Uzlaşma Yazım Alt Komisyonu önceki günkü toplantısında 'Milletvekilliği ile bağdaşmayan işler' başlıklı maddenin görüşmelerinde bu konuda tam mutabakata vardı."
Soruyorum; "örnek alınıp ülkesinin anayasasına madde konulan dünyadaki ilk ve tek futbolcu olarak tarihe geçen" Hakan Şükür'e vatandaşlar olarak teşekkür etmek görevimiz değil mi?..
"Onun sayesinde"  bundan sonra milletvekillerimiz "kendilerine yakışmayacak akçeli işler" yapamayacaklar; daha ne olsun?..

Alper olayı!..
Aşağıdaki yazı "Alper'e bu paralar verilemez" başlığı ile 10 Mayıs 2013 cumartesi günü yazılmış ve Türkiye Gazetesi'nde 11 Mayıs cumartesi günü "Uluçmarket" köşesinde yayınlanmıştır!..
***
"5-6 milyon euro" ve "artı futbolcu" haberleriyle başladı Alper Potuk'un transfer masalları, sonra işe medyada "Fenerbahçe'nin adı da karıştırılarak" taaa "10 milyon eurolara kadar" çıktı!..
Bilinmelidir ki, 22 yaşında ve henüz "olmamış" bir futbolcu için "bu parayı verecek olan başkan ve yönetimler", hem kulüplerine, hem futbola ve hem de "UEFA kriterlerine" ihanet etmiş olacaklardır!..
Yıllardan beri görülmüştür ki, "böyle paraları" sırf "birbirlerini transferde yenme uğruna veren" ve de "Benden sonra tufan" diyen, kulüplerini "babalarının çiftliği gibi yöneten" ama "babalarının çiftliği gibi görmeyen (Zira görseler, bu paraları vermezler, çünkü onlar, babalarının, yani kendilerinin çiftlikleri ve paralarıdır)" yöneticiler, UEFA kriterlerinin uygulanacağı sezona 5 kala, işte bu yüzden kulüplerini "gırtlağa kadar borç içinde" bırakmışlardır!..
Size son 10 yılda "böyle paralar ödenen ya da daha fazlası istendiği için ödenemeyerek kulüplerinde kalan" bir yığın futbolcu örneği veririm; "verilen paralar heder olmuş", dahası "verilmeyenler" için de sonradan "İyi ki vermemişiz" denilmiştir!..
Mehmet Topuz'dan, Sercan'a, hatta Amrabat'a kadar; say say bitmez!..
İki yıldır seyrettiğimiz Melo, "şu andaki verimi bakımından" kaç tane Alper eder?..
Melo için "5 milyon euro bile vermeyen" bir yönetim, Alper'e "neden" medyada telaffuz edilen ve Eskişehirsporlu yöneticilerin de ima ettiği rakamları versin?..
Alper'in geleceği "son noktanın" da "Mehmet Topuz örneği olmayacağını" kim garanti edebilir?..
Ne yazık ki, "alt yapısızlık", ülkenin en büyük kulüplerini "genç futbolcu transferinde tam da rulet oynamak gibi bir kumar riski ile karşı karşıya bırakmakta" ve bu yüzden de, "büyükler çarkı, çok pahalı alınan gençleri öğüten birer kıyım değirmeni" oluvermektedir!..
Üstelik İstanbul'un "bu gençleri kolayca öğüten" bir "tatlı hayat geceleri şehri olduğunu" da unutmazsak, söyleyin bana, "verilenin, sokağa atılmış olma ihtimali" sizce yüzde kaç olacaktır?.. 

Beşiktaşlılara soru!..
Önceki gün "1 Nisan" mı idi?..
Bakınız "önceki gün" Başkanınız Fikret Orman Sabah 
Gazetesi'ne ne demiş: 
"Samet Aybaba'nın giderken sergilediği tavır bizi asla rahatsız etmedi. Aybaba Beşiktaş'ın zor gününde görev almış ve başarılı bir sezon geçirmiştir. Biz Nihat'la mahkemelik olmadık, o Beşiktaş'ı dava etti. Samet hocayı asla Nihat'la aynı kefeye koymam. Samet hoca Beşiktaş'a hizmetler yapmıştır. Gelirken güzel geldi, gidişinin de güzel olmasını umuyorum. Böyle olmalı ki, kapı kapanmasın!" 

Quaresma alınmalı!..
Galatasaray için "Quaresma", 
son yıllarda yapılan en iyi 
transferlerden biri olabilir!..
Hem sağ, hem sol kanatta oynayan ve de "Türkiye'den atılışının hata olduğunu ispat etmek için varını yoğunu ortaya koyacak kadar" hırslı olarak dönecek bir Quaresma, hem Süper Lig'de, hem Şampiyonlar Ligi'nde "çok iyi işler" yapacaktır!..
Türkiye'yi tanıyor, Türk Futbolu'nu tanıyor, "tribünleri ayağa kaldıracak" işleri çok iyi biliyor, "şampiyon olduğu ve Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynadığı" bir sezonda "kanatlarda büyük sıkıntılar yaşayan" sarı–kırmızılı takıma "ilâç olacak" ve hem gol atıp, hem de Drogba'lara, Burak'lara, Umut'lara gol attıracak bir futbolcudur, Quaresma!..
Quaresma'yı, Fikret Orman ve "ona inanan" Beşiktaşlı birkaç yorumcu "öcü gibi" göstermiştir; "Galatasaray'a gelirse", kendisini neredeyse lanetleyenlere "Quaresma'nın kim olduğunu" gösterecek ve yeni sezonun "ballı çileği" olacaktır; zira Galatasaray'a "neredeyse" bedavaya gelecek!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.