Terim'e "Git" dendi!..

Seçimli Ünal Aysal darbesi ile kimlerin tasfiye edilmesinin plânlandığı" ortaya çıktığında, gelebilecek tepkileri azaltmak için ne diyordu darbenin lideri; "Kimse merak etmesin, Fatih Hoca bana bağlı olacak!.."

Birkaç gün "rotanın bu olacağına dair" sözler devam etti, "Galatasaraylı medya" da "bu sözlere inanarak" yorumlarını, haberlerini öyle yaptı!..

Amma ...

Bu açıklamaların üzerinden daha 5–10 gün geçmeden "dört dörtlük plânlanmış" bir senaryo sahneye konmaya ve "müstafi" Başkan, "genel kurulda yeniden seçilmeyi bile beklemeden" niyetini ve hedefini belki de "bilinçaltının çok dolu olması" yüzünden itiraf etmeye başladı!..

Anlaşılıyordu ki, "Terim'i istemeye istemeye, zorunlu olarak göreve getiren" Başkan, "ayaklarını yere sağlam bastığı anda" ne yapacağına çoktan karar vermişti; "Fatih Hoca'dan kurtulmak!.."

Hele hele, Fatih Hoca'nın "has ve vazgeçilmez danışmanı Bülent Tulun'u   Florya'dan Aslantepe'ye göndermesini" hiç ama hiç unutmamıştı!..

"Kudretli olan asıl kimdi", Fatih Hoca'ya "zamanı / zemini ve de elbette fırsatı gelince" gösterecekti!..

"Seçimli darbe kararı" sonrasında, "karşısına başka aday çıkmayınca", zemin de, zaman da, fırsat da gelmişti; "hedefini de, niyetini de" şu sözlerle açıkladı:

"Artık Florya'da Futbol Şubesi olmayacak. Onun için Abdürrahim Albayrak'ı listeme almadım. Futbolu, Sportif AŞ yönetim kurulu yönetecek. Seçimden sonra, burada da genel kurul yetkimi kullanarak seçime gideceğim. Sportif AŞ yönetimine Fatih Terim'in girmesi şu an için söz konusu değil. Kurumsallık ve bu yapı benim için çok önemli. Bu sisteme herkes uymak zorunda. Zaten uygulamayan da gider."

Önce bir hatırlatma yapalım; GS Sportif AŞ'nin bugünkü yönetiminde Ünal Aysal / Ali Dürüst / Özkan Olcay / Ümit Özdemir (Neden GS Sportif AŞ Sitesi'nin hem Yönetim Kurulu listesinde, hem de Denetleme Komitesi listesinde "Ümüt" yazıyor?) Abdürrahim Albayrak / Adnan Nas var ve de Galatasaray Sportif AŞ. İcra Kurulu Başkanlığı koltuğunda da Lütfi Arıboğan oturuyor!..

Anlaşılıyor ki, GS Sportif AŞ'de de Ali Dürüst ve Abdürrahim Albayrak tasfiye edilecekler ve Aysal'ın açıklamasına göre "futboldan anlayan (?) sürpriz (?)  isimler onların yerine yönetime girerek" Florya'yı yönetecekler!..

Söyler misiniz bana; Aysal "durup dururken" ve de "neden" çıkıp da "Bu sisteme herkes uymak zorunda. Zaten uygulamayan da gider. Kurumsallık ve bu yapı benim için çok önemli" diyor, hem de "Bu husus Galatasaray için çok önemli" demiyor da "Benim için çok önemli" diyor ve "kimi" kastediyor?..

Ey akıl, ey mantık söyle bana; "Bu sözlerle kastedilen, Florya'nın yetki ve sorumluluğu konusunda çok hassas olduğu herkesçe bilinen ve bu yüzden Tulun'u oradan gönderen  Fatih Terim değilse", kimdir?..

"Elemandı, personeldi" sözleriyle başlatılan "Fatih Hoca'yı kaçırma taktiği", bu sözlerle "zirve yapmadı" ise ne yaptı?..

"Kendisini iki yılda başarılı Galatasaray Başkanları içine sokan" Futbol Ekibi'nin yöneticilerinin tasfiye edilmesiyle geriye kim kaldı, Florya'da; sadece Terim!..

Peki, Aysal'ın "iki yılda inanılmaz bir başarıya imza atan" Terim Hoca'yı "kapının önüne koyması mümkün mü"; hayır; zira biliyor ki, "Galatasaray'ı başına yıkarlar insanın", o zaman!..

Eeee; "öyleyse" yapılacak ne kaldı; "Terim'in istifa ettirilmesi!.."

Biliniz ki, "bu sözler" ile açık açık şu mesajı verdi, Florya'ya Aysal; "Git kardeşim, hem de sezon açılmadan git, git ki ben düşündüğüm hocayı getireyim. Seni istemiyorum, daha açık nasıl söyleyeyim?.. Sen varken rahat değilim, hep önümdesin, hep senin gölgende kalıyorum, ben ki Galatasaray Başkanıyım, olur mu?.."

"Müstafi ve henüz seçilmemiş" Başkan, ne söylerse söylesin, "tasfiye paketini hangi yaldızlı kağıtlara sararsa sarsın", paketin içindeki "asıl gerçek bu" ey Galatasaraylılar, şapkanızı önünüze koyun ve iyi düşünün!..

Ve şunu da iyi düşünün; Aziz Yıldırım Fenerbahçe'de "bu noktaya başkanlığının 6'ncı, 7'nci yılında gelebildi", Aysal ise "daha iki yıl bitmeden!.."

Tekrarlıyor ve altını çiziyorum, ey Galatasaraylılar; iyi düşünün, yarın çok geç olabilir!..