İnsanlık suçu!..

A -
A +
UEFA kararları açıklanacakmış"; yazacağımdan önemli değil!..
"Ünal Aysal'ın Galatasaray Genel Kurulu'nda aldığı büyük bir ders varmış"; yazacağımdan hiç ama hiç önemli değil!..
Önümde, Allah sağlık, sıhhat verirse, "onları yazacağım" daha çoook günler var!..
Ben bugün, bir "insanlık suçunu yazacağım", adeta seyrettiğimiz, hemen hemen hiçbir şey yapmadığımız bir insanlık suçunu!..
"Öncekileri" bir yana bıraktım, şu bir-iki ay içinde olanları, "unutmaya, unutturmaya henüz vakit bulamadıklarımızı"  alt alta yazalım ve de "utanç verici bir insanlık suçu karşısında, nasıl utanç verici bir durumda olduğumuzu" anlayalım!..
"Dopingden söz ediyorum", dopingden; şu birkaç ay içinde halterde ve atletizmde gencecik sporcularımızı nasıl pençesi altına aldığını gördüğümüz, yaşadığımız dopingden!..
Spor suçlarıyla ilgili kanun ve yönetmeliklerin, dopingle ilgili yönetmelik ve talimatların, dahası "altında imzamız ve taahhüdümüz bulunan" Avrupa Konseyi Dopingle Mücadele Sözleşmesi'ne kadar bütün bir mevzuatın "hepsi yürürlükte iken" , Türk Ceza Kanunu'na kadar uzanan "organize" ve "ölümle sonuçlanabilecek şekilde ve bilerek işlenen"  suçla dolu, böylesine "kapkara" bir tablo ortada iken, "başka hangi sporla ilgili haber", daha önemli ve öncelikli olabilir?..
El insaf, Spor Bakanım, el insaf  Spor Genel Müdürüm, el insaf Federasyonlardan sorumlu Genel Müdür Yardımcım, el insaf  Federasyon Başkanlarım, el insaf savcılarım, el insaf gazetecilerim, el insaf; bunca "gencecik" sporcumuzda, "yasaklı madde" bulunuyor, yarışmalardan men ediliyorlar, birkaçının antrenörlerinin işine son veriliyor ve işte "o kadar"; söyleyin bana "o kadar, olur mu?.."
Bu gençler, bu "pırıl pırıl sporcular" bu "yasak maddeleri", bakkallardan, eczanelerden mi alıyorlar?..
Hemen her gün, "Dünya'da , Türkiye'de hem de aralarında çok ünlülerin de bulunduğu  doping alan sporcularla ilgili onca haber", gazetelerde, TV'lerde yer alırken, bu çocuklar "yasaklı maddeleri kendileri mi alıp içiyorlar ya da iğne ile vücutlarına zerk ediyorlar"; hepsi deli mi, bu çocukların?..
Bu "insanlık suçu işlerken", yapayalnızlar mı?..
"20 kişilik" bir halter takımının "tamamı dopingli çıkarken", bu "toplu suçu" sadece sporcular mı işledi?..
Bu suça, hiç mi "yönetici, antrenör, eczacı, doktor, ihracatçı, getiren, sporcuya veren, içiren, iğneleyen" iştirak etmedi?..
Ya "önlemeyen,  önleyemeyenler"; onlar, "bu insanlık suçunda pay sahibi" değiller mi?..
Sadece "bir federasyon başkanı çıktı, istifa etti"; dahası yok!..
Diğerleri, evet "sorumluların diğerleri", olayları saklamaya, hafifletmeye, halının altına süpürmeye gayret etmekten başka ne yaptı?..
Bakınız, İngiltere'den gelen, ama "yazılamayan" fısıltılar, insana, yoğun bakımda "ölümle pençeleşen"  Binnaz kızımız için "İnşallah bu kara tablonun içinde değildir" dedirtiyor!..
Ey sporumuzu yönetenler, "her şeyi çok açık biliyorsunuz", neden "savcılığa suç duyurusunda bulunmuyor" ve de "açılacak adli bir soruşturma ile" asıl suçluların, evet "asıl suçluların yakalanmasına ön ayak olmuyorsunuz?.."
Neden savcıları "göreve davet" etmiyorsunuz?..
Söyleyin bana, söyleyin spora, söyleyin insanlığa; neden?.. Neden?.. Neden?..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.