"Dopingsiz" bir Armstrong doğuyor!..

A -
A +
Fransa Bisiklet Turu'nda geçen yıl hayran olmuştum, Kenya doğumlu İngiliz pasaportlu Chris Froome'a!.. Sky takımının kaptanı Bradley Wiggins'in domestiği görevi verilmiş ve bu yüzden "kaptanını çekerken"  son dağ etabında, etabı hatta turu kazanabilecek bir duruma gelmişken, "ekibi yönetenlerin talimatıyla gemlenerek tur ikinciliğine razı olmuş"  olan Froome'a!..
O "nefes kesen"  dramatik etabı  izlerken dalıp gitmiş, 1950'li-60'lı yıllarda Ankara-İstanbul arasında yapılan uluslararası turların (Adı Türkiye mi idi, yoksa Cumhurbaşkanlığı mı, unutmuşum) birini spor yazarı olarak izlerken, aynı durumu Nezir Sonakın ve "takım kaptanımız"  Aytekin İpek ile yaşamış, son etapta "kopup giden"  Nezir'in, "sarı mayoyu giyen ve yabancı rakiplerini taktik gereği kollayarak onlarla beraber yarışan"  kaptan Aytekin'in şampiyonluğu için "nasıl gemlendiğini, yavaşlatılıp, durdurulduğunu"  hatırlamıştım!..
 2007'de "profesyonel"  bisiklete başlayan ve de ancak 2010'da Sky'a gelerek "ramp ışıklarına çıkan"  bu genç adam, "tırmanış gücü ve dayanıklılığı, saate karşılarda zamanının en iyileri arasında ve başta yer alışı"  ile "büyük turlar" için "Yeni ve dopingsiz bir Armstrong  doğuyor"  dedirtecek kadar da cesur ve ataktı!..
"Böylesine kısa bir profesyonellik hayatı olan"  bir bisikletçinin, 2013 Fransa Turu'na, büyük turlarda yıllarca yarışmış onca "favori"  arasında "en favori"  olarak gelmesi ve daha turun başında bunu ispatlaması ne demekti?..
Avusturalyalı takım arkadaşı ve domestiği Richie Porte ile 8'inci etapta bütün favorileri domine edip fark atarak, "Bu tur burada bitti galiba"  dedirten bir Froome ile karşı karşıyaydık!..
Ertesi günün "bir ikinci derece, dört birinci derece toplam 30 kilometre tırmanış olan"  etabında, favori rakiplerinin takımlarının "art arda yaptıkları ataklar"  ile Richie Porte başta Sky takımını darmadağın etmesiyle  dağ eteklerinde "tek başına kalan"  bir genç adam!..
 TV'de onu izlerken gene dalıp gittim; 1950'li-60'lı yıllarda bir yarış atı vardı, hipodromlarımızda; Toison d'Or'du adı ve rahmetli Zühtü Erişen'indi, Sami Tınaz adlı "başaltı"  bir jokey binerdi ona!..
Türk atçılığının  en büyük ekürileri olan Eliyeşil'ler, Giraud'lar, Simsaroğlu'ları "Toison d'Or'u geçmek için"  yarışa en iyi ve en ünlü 2/3 safkanlarını sokar, üstelik üstlerine de "efsane jokeyler"  Ekrem Kurt'ları, Kazım Yıldız'ları, Mümin Çılgın'ları bindirirlerdi!..
Bu rakiplere rağmen Toison d'Or'un "Gazi Koşusu hariç",  1200 metreden  2400 metreye kadar "kazanmadığı"  klasik koşu ve kupa kalmamıştı; hepsine karşı "tek başına!.."
İşte Fransa Turu'nun 9'uncu "o bitirici etabında"  Chris Froome, tam da o "Toison d'Or gibiydi!.."
 Contador'lara, Valverde'lere, Quintana'lara ve etrafını çeviren rakip takım domestiklerine  karşı "tek başına!.."
Rakip takımlar "kan kokusu almış"  pirinhalar gibiydiler  ve "Turu bitirdik"  rehaveti içindeki Sky'ı daha etabın başında darmadağın ederek, "yalnız bıraktıkları"  Froome'u "yemek için"  ellerinden geleni yaptılar!..
Ama o paniğe kapılmadı, strese girmedi, her atağı boşa çıkardı ve "rakiplerine arayı bir saniye bile kapatma fırsatı vermeden"  etabı bitirdi!..
Ve de 2 etap sonraki "ferdi saate karşı yarışta"  da, "hepsini sürklâse ederek"  aradaki farkı 3.5/4 dakikaya çıkardı!..
Elbette Alp'lerde çok zorlu etaplar var, ama görünüyor ki, "art arda aksilikler, kazalar olmazsa"  Froome'u tutamayacaklar ve Sky'ı da 9'uncu etaptaki gibi dağıtamayacaklar!..
Eurosport'ta "turları tatlı tatlı anlatarak",  bizleri onlara "teşekkür borçlu bırakan"  arkadaşlarımıza da bir çift sözüm var; lütfen bırakın artık "kişisel sempatilerinizi",  o "unutulmaz"   9'uncu etapta "TV başında izleyenlere böyle bir kahramanı anlatacağınıza",  durup dinlenmeden ve adeta "şıkır şıkır"  oynayarak, kahkahalar atarak "Yalnız kaldı, strese girdi, şimdi ataklar başlayacak, Froome ne yapacak"  diye diye , bitmedi, "Contador, Valverde, Quintana"  diye diye, Froome'un "Dünya yol bisikletinin zirvesinde artık ben varım"  dediği "muhteşem gününü"   bisikletseverlere  adeta "haram etmek için"  elinizden geleni yaptınız; olmadı, hem de hiç olmadı!..
Froome, o gün,  Contador'lar, Valverde'ler, Quintana'lar ve takımlarıyla beraber sizleri de yendi; bu dersi hiç ama hiç unutmayın!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.