Tudor şampiyon olacak!..

A -
A +

Eğer Bruma’dan, Podolski’den sonra Selçuklar, Sneijderler de gönderilirse, 3-5 iyi transferle genç hoca başaracaktır…

Eh, “iddialı konuşmak”, hatta Ercümend Ekrem Talu’nun “ünlü Meşhedisi” ile yarışacak laflar etmek, TV’lerde “dinlenilmek”, gazetelerde “okunmak” reytingleri için “en önemli unsur” hâline geldi madem, işte “Ben de ‘bu yarışa’ bir yazılık da olsa katılayım artık” dedim ve…
İşte diyorum ki; “Eğer, Bruma’dan, Podolski’den sonra Selçuklar, Sneijderler de gönderilir ya da ‘futbolcuya dayalı sistemin başının tamamen ezilmesine izin verilirse’ ve de neredeyse kesinleşmiş görünen 3-5 transfer sezon açılışına kadar yetiştirilirse, bu sene Galatasaray açık ara şampiyon olur. İgor Tudor bunu başaracaktır!..”
Tudor’u çok eleştirdim, ama görüyor ve inanıyorum ki, “Ne yapacağını da, ne yapması gerektiğini de biliyor”; Galatasaray’ın başına “yanlış zamanda”, sezon ortasında geldi, üstüne birkaç kötü sonuç da gelince, “yapmak istediklerini” yaptırmadılar ona. Yöneticileriyle, spor medyasıyla üzerine gelindi, gençti, ürktü, attığı “doğru” adımların çoğunu geri çekti ve atması gerekenleri atamadı. Hâlâ saha içinde de, saha dışında da “bu sürecin bedelini” ödüyor!..
Dursun Özbek yönetiminin geldiğinden beri yaptığı en doğru iş, “yanlışlıklarla başlayan” Tudor dönemindeki bu tabloya rağmen, “Hocaya sahip çıkması!..”
Tudor, gençtir, “başarıya açtır”, heves, arzu, istek, heyecan, coşku, inanç ve ihtiras doludur; “hedefine varmak ve takımını da vardırmak için” her şeyini verecektir!..
Yeter ki, “sezon başında olabilecek bir-iki kötü sonuç” ile giyotine gönderilmesin!..
İddia ediyorum ki, “kısa sürede Türkiye liglerinde az görülen bir fizik güce sahip, takım oyununda zirveye tırmanan” sarı-kırmızılı bir ekip sahalarda fırtına gibi esmeye başlayacaktır!..
“Tudor’a inanmayan” Galatasaraylıların ve Galatasaraylı yazar-çizerlerin görüşlerine ve eleştirilerine, “ön fikirli ve art niyetli olanları hariç”, ki böyleleri var, saygı duyuyorum. 
Ama, “rakiplerin düşünenlerinin ve bilenlerinin” Tudor için “neden çok gaddar davrandıklarına dair” bir fikrim var; “Galatasaray’ın başında kalır, istediği futbolcuları da aldırır” ve “düşündüğü futbolu oynatırsa”, nelerin olacağını biliyor, görüyorlar ve en azından hissediyorlar da ondan!..
Eğer, “Tudor kötü yapacaksa”, neden “Galatasaray’ın başından gitmesini” istesinler ki?..
“Tıkır tıkır işleyen” bir makine gibi takım, hem de “90 dakikada 120 kilometreye vuran” bir ekip; bunun örneklerini gördük geçmiş yıllarda başka liglerde; Atletico Madrid gibi, Borussia Dortmund gibi, Leicester City gibi!..
“Yaşlanmış” ve “kokuşmuş”, dahası “futbolcuya dayalı sistemin devamını isteyen” ve de hatta gencecik futbolculara da “bu hastalıklı sistemin virüslerini aşılayan” bir ekip, eğer “hem beyinsel, hem kişisel bir değişim” ile ve de elbette yönetimin arkasında durmasıyla, “Tudor’un istediği zemine çekilebilirse”, neden olmasın?..
Tudor, “oynatmak istediği sistem ve tertipten, yukarıdan, yandan, önden ve arkadan, ama çok daha önemlisi içten gelen tepki ve baskılar yüzünden” vazgeçmiş, ama “ilk on bir tercihlerinde ve de maç içi adam değiştirmelerde bile bile hata yaparak” Galatasaray camiasına ve taraftarına “kadroda olan futbolcuların, en şöhretlisinden, en şöhretsizine kadar ne olduklarını” inat ve ısrarla göstermiş ve demek istemiştir ki; “İşte oynamasını istediğiniz malzeme bu. Bunlarla daha iyisi olmaz!..”
Nitekim “üçüncülük bile” olmamıştır ve “dahası” da vardır; Fatih Terim’in gidişinden sonra, kaç hoca gelip gitmiştir ve bu süreçte, takımda Sneijderler vardır, Brumalar vardır, Selçuklar vardır, Podolskiler, Chedjoular vardır da, Galatasaray “puan cetvelinin neresinde” vardır, iyi düşünün Galatasaraylılar!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.