Menajerler Şikesi’ne kimler izin verdi?..

Çok iyi bilinmelidir ki; “Saha içi sefaleti, saha dışı rezaletin yanında devede kulak kalır!..”
Ve gene çok iyi bilinmelidir ki; “saha dışı rezaletin hesabı görülüp, sorumluları ve suçluları sadece futbolumuzdan değil, sporumuzdan ömür boyu uzaklaştırılmadıkça”, Romanya ve Arnavutluk özel maçlarında cascavlak ortaya çıkan “saha içi sefaleti” de sürüp gidecektir!..
Bakınız, “eğer ortaya atılan iddialar doğru ise”, ortada rezaletin de ötesinde “dört dörtlük” bir “şike” vardır. İş, “aldatmadan ve aldatılmadan” çok daha ileriye götürülmüş ve “net bir şike tablosu” ortaya çıkmıştır. Zira, “parlatılacak bir oyuncu üzerinden maddi menfaat sağlanacak” ve de birileri “millî takım kadrosu ve millî takım forması üzerinden” sebepleneceklerdir!..
Bu arada, “bu çirkin oyunda kullanılarak kamuoyunda rezil edilen” genç bir futbolcunun da onuruyla, kişiliğiyle oynamıştır!..
Bir zamanlar ancak 3-5 maç oynayabildiği Elazığspor’un “takımı olduğu Elazığ ilinin karmasının kadrosuna bile çağrılmayacak, çağrılamayacak” bir oyuncudur, bu genç. Ve de, “ay-yıldızlı formayı giymek üzere” Romanya ve Arnavutluk maçlarının kadrosuna çağrılmıştır.
Skandal, bu yıl “bütün gazetecilik ödüllerine aday olacak ve kazanabilecek bir haber” ile sevgili arkadaşımız Atilla Türker tarafından kamuoyuna aktarılmış, ama o günden bu yana, “resmî kanallardan” kamuoyunu aydınlatacak ve “birazcık” rahatlatacak bir açıklama gelmemiştir. Bu da, ortada dönen, döndürülen katakullinin “ne kadar büyük olduğunu” göstermektedir!..
Federasyondan “tık yok”, Federasyon Başkanı’ndan “tık yok”, dahası “futboldan sorumlu görünen” Federasyon Başkan Vekili’nden “tık yok”, millî takım kadrosundan ve seçiminden sorumlu teknik direktörden “tık yok”, özellikle “bu konuda, en az ‘yabancı’ teknik direktör kadar ve belki de ‘onu uyarmadığı için’ daha da sorumlu olan” teknik direktör yardımcısından “tık yok”; bu ne rezalettir?..
Bakınız, “böyle bir tablo, uygar ve çağdaş bir ülkede ortaya çıksa idi”; yukarıda “unvanlarını yazdığım kişiler”, başta “mensup oldukları kurul” ile beraber çoktan istifa etmiş ve de “haklarında soruşturma başlatılmış” olurdu!..
Yooo, “sadece, sportif / idari soruşturma değil”, hem de “özel görevlendirilmiş bir spor savcısının başında olduğu bir cezai soruşturma” da beraber!..
Tekrarlıyorum; “eğer iddialar doğru ise”, böylesine kirli bir menajerler şikesini “göremeyen, önleyemeyen” ve de “izin veren” durumuna düşen idari mekanizma, kişileri ve kurulları ile beraber artık Türk futbolunu yönetemez, yönetmemelidir!..
Eğer hâlâ “yönetme niyetleri varsa” ki, şu ana kadar geçen süre, “var olduğunu gösteriyor”; onlara bu imkân tanınmamalıdır!.. 
Sorumlu ve de sorunlu “silsile-i meratip” ortadadır; Millî Takım’ın “Türk olan” Teknik Direktör Yardımcısı, Türk Millî Takımı’nın “yabancı olan” Teknik Direktörü, Federasyonun “futboldan sorumlu olan” Federasyon Başkan Vekili ve “federasyonun her şeyden sorumlu olan” Federasyon Başkanı!..
Onlara bir “Hint atasözünü” hatırlatayım; “Eğer birileri oturdukları koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa, kesinlikle altlarını kirletmişlerdir!..”
Devamı da var; heeyyy, bu federasyonda “bu çirkin katakulliye, görev ve yetkileri itibarıyla bulaşmamış” olan üyeler, sizlere de soruyorum; “böyle kirli bir çarkın döndürülmesine izin veren” bir kurulda, bilmem ki, “bir dakika daha durmak” sizleri de “çarka ortak etmiyor” mu; iyi düşünün!..