Utanmalısın, Turgay Demirel!..

A -
A +

Başkanlık yaptığı 22 yıl içinde Türk basketbolu çok kötü yönetildi. Şimdi o dönemin acılarını çekiyor basketbolumuz… 

12 Dev Adam”, art arda iki millî maçta İsveç ve Letonya’ya yenildi; çok açık olarak sorulması gereken bir soru var; “Nasıl bir ‘12 Dev Adam’dır ki, bu adamlar, Avrupa’nın en zayıf takımlarından olan İsveç ve Letonya önünde bu mağlubiyetleri art arda alır?..” 
Bakınız, yıllardan beri Türk insanı resmen ve alenen uyutuluyor; “12 Dev Adam” masalı ile. Ortada ne “dev adamlar var”, ne de “bu dev adamlardan kurulu” bir takım!..
Bu “pembe masal”, şimdi “FIBA Avrupa Başkanı olan” Turgay Demirel’in ve onun etrafında toplanmış, “seyahat sever” bir avuç basketbol yazarının “ninnilerle süslediği” bir “uçurulan” halı üzerine uydurulmuştur. Ve de Türkiye’de kazanılan bir “erkekler dünya gümüş madalyasından beri, o halının altına basketbolumuzdaki gelmiş, geçmiş bütün kirlilikler süpürülüp”, durur!..
Efendim, “Yabancılara kapı ardına kadar açılınca, Millî Takımımız İsveç’e de yenilirmiş, Misveç’e de” bahanesinin arkasına saklanmak, meseleyi çözmez.
Bakınız, basketbol yazarımız Gökhan Germen “alınan iki mağlubiyet üzerine” ne yazmış, “acı gerçeği” hepimizin başına vura vura:
“Ortak görüş, yabancı serbestliği sonrası Türk oyuncu kalitesinin düştüğü... İspanya 4 maçını da kazandı. 10 NBA, 10 Euroleague oyuncusu yoktu. Normal şartlarda ilk 20’ye giremeyecek oyuncularla Slovenya ve Karadağ’ı yeniyorlar. Onlarda yabancı sınırı yok. Mesela Baskonia’nın İspanyol oyuncusu yok. Yunanistan, bir tek Çin’den Bourousis’i getirmiş. Ne NBA, ne Euroleague oyuncuları var, onlar da 4’te 4 yaptı. Keza Almanya, tamamen Bundesliga oyuncularıyla Sırbistan’ı bile yenip 4’te 4 yaptılar. Fransa, İtalya da öyle. Hatta Litvanya... Bu ülkeler bir şekilde bu seviyelerde yarışabilecek oyuncuları yetiştirebiliyor.”
“Gerçek” ortada ki, “Turgay Demirel’in Basketbol Federasyonu Başkanlığı yaptığı 22 yıl içinde Türk basketbolu çok kötü yönetildi”; onca imkân ve onca destek boşa gitti; şimdi “yabancıların değil, o dönemin acılarını çekiyor, basketbolumuz!..
“O dönemde”, Türk basketbolunun altyapısı da, üstyapısı da organize edilemedi, kurulamadı; sadece bol bol göz boyandı, o kadar!..
“Basketbola Avrupa’da başarılı olacak bütçeleri ayıran ve harcayan kulüp takımlarımız da olmasa”, durmadan beyinlerimizi yıkayan “12 Dev Adam” masalına da inanan kalmayacaktı, ülkede!..
“Yabancı sınırlaması getiriniz”; ortada “kulüpler bazında da başarı kalmayacak” ve “yerli malı” basketbolcularımızın “bonservis ücretleri ve kulüplere yıllık maliyetleri” ateş pahasına ulaşacak. Dahası, “buna karşılık” Basketbol Ligi’nde ne “seyir ve mücadele keyfi” kalacak, ne de Avrupa Kupaları’nda final bir yana, “çeyrek final” hayali!..
Ve salonların tribünleri de, TV’lerin ekran başları da boşalacak; Türk basketbol sevdalılarının “NBA izleyicisi olmaktan öteye” yapacakları pek bir şey kalmayacak!..
Türk basketbolunu “22 yılda bu hâle getirerek bırakıp giden” Adam, “FIBA Avrupa Başkanı” koltuğunda keyfederken, “12 Dev Adam” sloganı “içi boş” bir ninni olarak, bizleri uyutmaya devam edecek!..
Yazıklar olsun!...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.