Özbek’i kahraman yaptılar!..

A -
A +

Onu bir anda mayıs genel kurulunun favorisi hâline getirenler, karşısına çıkaracak güçlü bir aday bulamazsa G.Saray’da “İkinci Dursun Özbek dönemi” başlayacaktır!..

“Mali Genel Kurul ne demektir” bunu bile “anlamamak istemeyen” bir başkan olur mu; söylediklerine bakınız: “Galatasaray Genel Kurulu bir irade gösterdi. Bu irade Galatasaray kavga ve problem istemiyor demekti. Yoksa yapılan yönetimsel yanlışların ibrası değil, onların aklanması değil. Keza eğer ibrasızlık çıksaydı, aynı şeyi söylerdim. Galatasaray kaos istemiyor, genel kurul bunu gösterdi.”
Yani Mustafa Cengiz, “Dursun Özbek ve yönetimi mali ve idari olarak aklanmamıştır” demeye getiriyor. Peki, bu sözler, Galatasaray Tüzüğüne, Dernekler Kanununa ve Medeni Kanun’da derneklerle ilgili hükümlere uygun olarak alınan “Dursun Özbek’i ve yönetimini mali ve idari olarak aklanması” kararını “hiçe saymak” değilse nedir? 
Bir söylesin bakalım; “İbrasızlık kararı çıksa idi” ne diyecekti; “Ben bu ibrasızlık kararını kabul etmiyorum, bu karar Galatasaray’da kavga isteme kararıdır” mı diyecekti?..
İşte “bu zihniyet”, mali genel kurul öncesinde ve sırasında Fatih Altaylı ve Abdürrahim Albayrak’ın temsil ettiği grubun zihniyeti ile birleşerek, “Dursun Özbek’i tümüyle bitirmek” hedefine odaklanınca, “bitmiş” ve “ibra edilmemek endişe ve riski içinde kıvranan” Özbek’i “kahraman” ve de “Mayıs genel kurulunun en güçlü başkan adayı” hâline getiriverdi; vay ki, ne vay!..
Neydi o, salonda “ezici bir çoğunluğun ibra oyu vermesi” anında ve sonrasında yaşananlar?..
“Böyle bir tabloyu hiç beklemeyen” genel kurul Başkanlık Divanı ile Yönetim Kurulu masalarında oturanların şaşkın bakışları önünde “Divan Başkanı’nın söz vermemesine rağmen”, kürsüye fırlayarak “zafer konuşması yapan” Dursun Özbek’in havaya kalkan “sıkılmış” yumrukları, “Re re re, ra ra ra Gassaray Gassaray cimbom bom” çığlıkları, coşkulu tebrik yığılmaları ve verilen 10 dakikalık aradan sonra “bomboş hâle gelen” salon; nereye gitti, birdenbire 2.006 kişinin 1.800’den fazlası?..
Yoksa, lisecilerin, “Bu kulübün sahibi biziz, başkasına bırakmayız” gövde gösterisi mi yapılmıştı?..
“Başa baş bir oylama olacağı” havasındaki Divan Başkanı’nın “oyları tek tek ve titiz bir şekilde sayabilmek gösterisi içinde”, tribünlerde oturan üyeleri salona indirmesinden ve “Ayakta olanların tamamı oturmadan oylamayı yapmayacağım” uyarılarından sonra, “İbrayı kabul edenler” anonsu, Galatasaray’da “yeni” bir sayfa açtı. Ezici bir çoğunluğun ellerinin kalkması ile oyları saymaya gerek kalmadığının ortaya çıkması, tam bir “Ava giden avlanır” tablosunu ortaya çıkarırken, “yeni” sayfanın da “girişini” yazdı.
Bir; “bu genel kuruldan çıkan karar ve o kararın açıklanmasından sonra yaşananlar, “seçimli” mayıs genel kuruluna kadar sürecek” bir başka süreci başlatmıştır. Mustafa Cengiz yönetimi artık “topal” bir yönetimdir!..
İki; Özbek, “otel / motel çamurları, transfer / menajer / komisyon lekelemeleri, tefeci, dolandırıcı nitelendirilmeleri” ile haksızlığa uğramış mağdur durumuna düşürülünce, “bu havanın yönlendirdiği”, dahası, “titreyerek geldiği” salondan “muzaffer komutan” edasıyla çıkmıştır!.. 
Üç; “kendi elleri, hata ve gafları ile” Dursun  Özbek’i mayıs genel kurulunun favorisi hâline getirenler, “eğer onu yenebilecek bir aday bulamaz ve gruplarını o adayın etrafında birleştiremezlerse (ki, şu anda öyle bir aday ortada yok), bilinmelidir ki, Galatasaray’da “İkinci Dursun Özbek dönemi” başlayacaktır!..
Özbek, “dünyanın en ünlü ve tecrübeli” image maker’larını yüzbinlerce dolar ödeyerek getirse, bu sonucu sağlayamazdı; bravo Cengizlere, Altaylılara, Albayraklara, Sürenlere!..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.