Fikret Orman, Fikret Orman olmalı!..

A -
A +

"Biz Aziz Yıldırımlar gitsin derken yenileri geliyor. Fikret Başkan sen en iyisi göreve ilk geldiğin günlerdeki gibi ol…"

Neymiş efendim; “Gazeteci sormuşmuş da, Başkan ona cevap vermişmiş de, bunda kötü niyet olur muymuş?..”
Vay canına sevgili okurlarım, vay canına, o Başkan, “gazeteci sormuşmuş” da, neden acaba “Kardeşim bu nasıl soru, adamlarla iki gün sonra maçımız var. Şimdi mi aklına geldi, bu soruyu sormak. Maç geçip gitsin, gel o zaman sor, cevap vereyim” dememiş?..
Ya karşılaşma 2-0 bitmeseydi ve mesela 1-0’lık bir skorla devam ederken, bir penaltı olsa ve Demba Ba “o penaltıyı dışarıya atsa, Göztepe de maçı 1-0 kaybetse” ne olacaktı?..
“2-0’da bile” az da olsa Demba Ba aleyhine tezahürat yapan Göztepe seyircisi ve taraftarı varken, “o zaman” tamamı ne yapardı?..
Bir “ne yapardı” daha; tam Galatasaray maçı öncesi, mesela Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz de (vermez ya),  “Oğuzhan ya da Talisca için” benzer bir soru sorulsa, “Fikret Orman’ın cevabı gibi bir cevap verseydi”, Beşiktaşlılar ve Beşiktaş Başkanı ne yapardı?..
Sporumuz “Aziz Yıldırım’a özenen”, dahası, “manşet ve ekran seven”, bitmedi, eskilerin “ishali kelâm” dedikleri “söz ishali” hastalığına yakalanan başkanlarla doldu!..
Eh, gazeteciler de artık “gazeteciliğin en kolayını seçtikleri için”, bayılıyorlar “O ne dedi, bu ne dedi” haberciliğine, işte al sana “Fikret Orman’ın 3 cümlelik cevabından” günlerce “haber”, hatta “manşet” üret, TV ekranlarında konuş da konuş!..”
Hem seyirci ve taraftarları kışkırtan, hem kulüplerin aralarını açan “bu tip polemik kapışmaları” önlenemez mi, elbette önlenebilir ama “doğru dürüst, ne yaptığını, ne yapacağını bilen” federasyonlar olursa ve de siyasetçiler “doğru dürüst” bir Kulüpler Yasası çıkarırlarsa!..
Federasyonlar, “disiplin talimatlarına taraftarları, kulüpleri birbirine düşürecek açıklamaları, konuşmaları önleyecek ağır ceza hükümleri koyarlarsa”, siyasetçilerin çıkaracağı Kulüpler Yasası’nda, “önüne gelenin yönetici, başkan olmasını önleyecek” hükümler bulunursa, elbette bugünkü gibi her yönetici, her başkan aklına ve dilinin ucuna gelen her şeyi söyleyemez.
Ve elbette burada “savcıların da devreye girmesi gerek”; 6222 sayılı “Sporda Şiddeti Önleme Yasası’nın hükümlerini harfiyen, geciktirmeden uygulamaları” şartıyla!..
Bizler “Artık sahnede Aziz Yıldırımlar kalmamalı” derken, “ona özenen, onu taklide çalışan başkanları görünce”, ümitsizliğe kapılıyoruz!..
Seçimi kazanmak için durmadan konuşurken “kendisinden öncekilerinin üzerine hiç düşünmeden bir çarpı koyan” dahası “Her şeyi ben yaptım” havasını camiasına kabul ettirmeye çalışan” bir “geçmiş ve beyin silici” Başkan’ın bilmem ki, “özenilecek” ne tarafı var?..
“Heykeli dikilecek bir başkan” iken, türlü çeşitli sahne çalımları ile “Gittim, gidiyorum, gideceğim” diye diye 20 yıl “koltukta oturan” ve hâlâ oturmak için can atan bir Aziz Yıldırım’a benzer esintiler vermeye başlayan Fikret Orman’a derim ki; “Aziz Yıldırım olmak, ancak Aziz Yıldırım’a yakışır, sen göreve geldiğin günlerdeki Fikret Orman ol ve öyle kal!..”

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.