Belhanda / Gomis???

A -
A +

Bu Belhanda var ya, sevgili Fatih Hocam, bu Belhanda, bak sana anlatayım, onun hakkında ne düşündüğümü. Ve de bil ki, milyonlarca Galatasaray taraftarı da “benim gibi düşünüyordur!..”
Komşumun tavukları var, zaman zaman kümesin kapısını açık unutuyor ve o tavuklar benim bahçeme giriyor, çiçekler başta, ne bulurlarsa yiyorlar.
İşte senin Belhandan, çıkıp bana dese ki; “Öcal amca, senin Urla’nın havasının, denizinin, tabiatının, balığının çok methini duydum. Beş para istemeyeceğim, beni evinde misafir et, ben de o tavukları kışkışlamak için evinin bahçesinde nöbet tutayım!..”
Ona derim ki; “Hadi ordan, sen tavuk bile kışkışlayamazsın, git işine!..”
Sevgili Hocam, sen, “hazırlık maçlarında dökülen” bu adamı, “kulpundan tuttuğun 18’inci kupanı kaldırabileceğin hem de “Süper Kupa” karşılaşmasında, dahası, Galatasaray’daki 400’üncü maçında sahaya çıkardın”, hadi çıkardın ve ilk 45 dakika seyrettin, ikinci yarıya nasıl onunla başlarsın, nasıl 60’ıncı dakikaya kadar tahammül edersin?..
Hımm, bunun “bir tane mantıklı sebebi” olabilir; Mustafa Başkan’a ve Abdürrahim Albayrak’a diyorsun ki; “Malı görün, görün de bu adamı derhal gönderin. Öyle 10 milyon avroluk teklifleri falan beklemeyin. Bakın Emre Akbaba ‘Galatasaray’ diyor da başka bir şey demiyor, Galatasaray takımı, Belhanda’nın yeri onu bekliyor. Acele edin, acele!..”
Ya Gomis?.. 6 hazırlık maçında bıraktım golü, “oyuncu olarak” ortada yok, kırgın mı, küskün mü bilmem, “para / mara meseleleri” Abdürrahim Albayrak ile Mustafa Başkan’ı ilgilendirir, ama “bitik olduğu” ortada, ben “özel hayatına bakılsın” diyorum. Zira geçen sezonun sonlarında başlamıştı, ondaki bitiklik!..
Ama sevgili Fatih Hocam, “Sen, bu Gomis’e 120 dakika tahammül ettin ve de sonunda 5’inci penaltıyı da ona attırdın”; daha kaleye doğru giderken belliydi, atamayacağı, hem vücut dili, hem ruh hâli haykırıyordu; “Kupa Akhisarspor’un!..”
60 dakika 9 kişi, 120 dakika 10 kişi oynayan Galatasaray, daha normal 90 dakikayı hem de farklı “yenik kapatıp”, kupayı Ege ekibine teslim edecek hâlde idi ama, dua etmeli ki, direkler, şans ve Maicon “penaltılara kadar getirdi”, işi ve de Gomis sonunda “hâlletti”; kupayı hak edene ikram etti!..
Bu takım, cuma gecesi Ankaragücü’ne karşı ne yapar, bilmem, ama, Süper Lig ve Şampiyonlar Ligi için “ümitsiz” değilim. Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın da hâli ortada. Ligde Galatasaray’ı geçmeleri zor, zira Galatasaray’da işler “şimdilik böyle” ama böyle gitmez; düzelecektir!..
Şampiyonlar Ligi’ne gelince, “onu” Fatih Hoca bilir, “hazırlanmak için daha vakit var” ve de Galatasaray, Galatasaray’dır; o kulvarda çok başkadır!..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.