Başkan, gerçekleri söyle!..

A -
A +

Diyor ki, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz; “Emre Akbaba’nın transferi bizim için prestij meselesi olmuştu!..”
Yani, demek istiyor ki; “Emre Akbaba’yı almasaydık, santrfor transferini yapabilirdik, onun için yapamadık!..”
Önce birbiriyle hiç ilişkisi olmayan bu “Armuttan elma çıkarma” olayını kabul etmek ve de “Galatasaray yönetiminin beceriksizliğinin üzerini örtmek” mümkün değil ama diyelim ki; “Peki…”
“Peki” ama, Sayın Cengiz “Trabzonspor’dan dört yemeyi ve Galatasaray’a acıyarak, bir o kadar daha gol atabilecekken atmamalarını, oyunu rölantiye almalarını seyretmek”, sizler için “prestij meselesi” olmadı mı?..
Yarın, Şampiyonlar Ligi’nde “hezimetler gelir de, Galatasaray ‘bu ballı grubun dibine açık ara sonuncu olarak gömülürse”, bu acı tablo sizin için, Galatasaray için, Galatasaray camiası ve Galatasaray taraftarı için, “Emre Akbaba’nın alınmamasından daha az mı bir prestij meselesi” olacaktır?..
Diyorsunuz ki; “UEFA ‘sattığınız kadar alabilirsiniz’ diyor, buna aykırı iş yaparsak ceza alır, gelecek yıl Şampiyonlar Ligi’ne katılamayız!..”
Sadece bu “son” söylediğiniz söz “doğru” olabilir, ama “bir santrforun alınmama sebebi” için ondan önce ve ondan sonra söylediklerinizin hiçbiri “gerçekleri ifade etmiyor” ve “bir “büyük takımın” başkanına yakışmıyor; çünkü…
Madde 1 - Şampiyonlar Ligi’nde grupta toplayabileceği kadar puan toplamak ve puan bonuslarını kasaya koymak, gruptan çıkarak “eleme turlarına katılma payını,  eleme turlarından gelecek puanlarla ve yayın hakları” ile “onlarca milyon avroyu”  kasaya koymak, dahası Süper Lig’de “şampiyon olarak”, gelecek yıl da Şampiyonlar Ligi’ne katılmak” ve de “Türkiye Kupası’nı almak” gibi hedefleri olan bir kulübün ve yönetiminin, takımını “santrforsuz ve golcüsüz bırakmamak” için, hem de “Gomis’in gideceği göz önüne alındığında” transferde “ilk sıranın bir golcüye, bir santrfora verilmesi gerektiğini” nasıl anlayamaz ve “yapılması gerekeni” nasıl yerine getiremezsiniz?..
Madde 2 - Dahası, hadi ilk maddenin gereğini yerine getiremediniz; “UEFA’nın bu dayatmasına karşı, her kulüp formül buluyor, siz bulamıyorsanız”, ne işiniz var, o koltuklarda?..
Madde 3 - Madem “kasanızda satılanlardan geriye sadece 450 bin avro kalmıştı”, neden transferin son günü gece yarılarına kadar, “santrfor peşinde” koştunuz?..
Madde 4 - “Elmander kumaşından” Kuzey Avrupalı “genç ve aslan gibi” Cornelius’u kiralamak için 1 milyon avro bile bulamamak, “yanlış hesapların mı, yoksa beceriksizliğin sonucu” muydu?..
Madde 5 - Başkan Yardımcınız daha 3 gün önce, “İki santrfor alacağız” derken, UEFA’nın dayatmasını unutmuş muydu?..
Madde 6 - Madem UEFA dayatmasına “formül bularak” kıramayacaktınız, neden “transfer ayında, ‘elinde bonservisi olan’ ve de hocanızın ‘çok istediği’ bir, hatta iki forveti” arayıp, bulmadınız?..
Madde 7 - Mesela Trabzonspor, transferin son haftasında, “Beş kuruş bonservis bedeli ödemediği” ve de ilk çıktığı maçta “Galatasaray defansını perişan ederek 2 gol atıp, 1 asist yapan Anthony Nwakaeme gibi” bir futbolcuyu alıp getirirken, sizler uyuyor muydunuz?..
Madde 8 - Geliyorum asıl soruya; işte sevgili Burhan Can Terzi çarşamba günü Türkiye’de yazdı; “Başkan Mustafa Cengiz, henüz Gomis’in satılmadığı dönemde Emre Akbaba transferinden sonra 3 milyon 350 bin avro ekside olan tablo için ‘Eğer 31 Mayıs 2019’a kadar bu açığı kapatamazsak ceza öderiz’ demişti. Bu durumda Galatasaray’ın 31 Mayıs 2019’a kadar oluşabilecek açıkları kapatma şansı ve istediği transferleri para bulduğu takdirde yapabilme ihtimali vardı. Yani Galatasaray yönetimi santrfor transferlerinde FFP’ye değil, parasızlığa takıldı.”
Cevap verin bakalım Sayın Cengiz; bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.