Abdullah Avcı’nın düşündürdükleri!..

A -
A +

Her türlü imkâna rağmen Başakşehir’de Fatih Terim’e karşı devamlı mağlup olmuş bir teknik adam, Beşiktaş’ın başında ne kadar kalabilecektir?..

Hayırlı olsun, hem Beşiktaş’a, hem futbolumuza, hem de kendisine…Şenol Güneş, Trabzonspor’da “şampiyonluk görememiş”, Beşiktaş’ta “iki şampiyonluğu” üst üste yaşamış, yaşatmıştı…
Şimdi sırada “Abdullah Avcı” mı var; o da “bir türlü” Başakşehir’de “şampiyonluk göremedi”; şimdi Beşiktaş’ta!..
Dünyada artık, “yerli sporcu, yerli hoca” iddiaları, ısrarları, inatları kalmadı; Spor, “evrensel bir kaynaşma, barış, sevgi, kucaklaşma, kardeşlik” kavramı ile tarif edilirken, İsveç Millî Takımı’nda “siyah derili” futbolcuların, basketbolcuların oynamasını kimseler yadırgamıyor!..
Fenerbahçe, son iki başkanın döneminde, “onca Fenerbahçeli varken”, doğrudan “futbolunu bütünüyle ‘yabancı’ uzmanlara teslim ediyor”; yani “yöneticilerin de ithalini” resmîleştiriyor!..
“Yabancı hoca”, neden olmasın; “Yabancı futbolcu” neden olmasın; eğer “sporcu olarak da, hoca olarak da, spora katkı yapacaksa” neden olmasın?..
Eğer, “Abdullah Avcılar, Ersun Yanallar ve de yıllardır Türk takımlarını çalıştırıp da takımlarını zirvelere taşıyamayanlar”, Fatih Terim ile “kıyaslanacak, rekabet edecek” bir duruma yükselememişlerse, “yapılacak olan” bu kıyaslamada, bu rekabette “başarılı olacak” bir hocayı “bulmak, getirmek” değil midir; ne demek “Yabancı?..”
İşte Terim; işte kupa, şampiyonluk, gol, puan, galibiyet, mağlubiyet istatistikleri ortada. “10 sezonda, 8’i Süper Lig şampiyonluğu 19 Kupa”, bir tanesi daha eşikte duruyor; bu sezonun Süper Kupası!..
Getir kardeşim “gücün varsa” mesela Mourinho’yu, “rekabet” olsun!..
Spor, “eğer tribünleri, TV başlarını doldurmazsa”, istediğiniz kadar “profesyonel” deyiniz; “amatör olarak kalacaktır!..”
“Rekabet olmazsa, rekabetin hocasıyla oyuncularıyla, takımıyla ‘kalitelisi’ olmazsa, rekabetin ‘tribünleri, TV ekran başlarını dolduranı’ olmazsa”, özetle “o spor, milyonları cezbetmiyorsa”, “başarıyı bıraktım” kulüp bazında yaşaması, yaşatılması” artık” mümkün değildir; zira “endüstriyel sporun ilkeleri” buna müsaade etmiyor, etmeyecektir!..
İşte basketbolda “Obradoviçli” Fenerbahçe örneği; müthiş ve harika bir örnek; başkasına gerek yok!..
Kimdi gelelim “asıl” sorumuza; “Abdullah Avcı, Beşiktaş’a ne verecektir”; bir “işte” daha;” bütün mesele” burada!..
Cevabı aranan soru şu; yıllardır “her türlü imkâna rağmen Başakşehir’de Fatih Terim’e karşı devamlı mağlup olmuş” bir teknik adam, “aynı başarısızlık devam ederse”, Beşiktaş’ın başında ne kadar kalabilecektir?..
Hiç kimse bana, “normal şartlarda”, bir Abdullah Avcı’nın, bir Aykut Kocaman’ın, bir Ersun Yanal’ın ve “onlardan sonra gelenlerin” Fatih Hoca ile “rekabette, kazanacağı masalını” anlatmasın; inanmak mümkün mü?..
Mustafa Denizli “yapamadı”, artık köşesine çekiliyor; Şenol Güneş anladı; “Millî takımın başına gitti!..”
Bakınız; “büyük takımlar, altyapıdan değil, büyük futbolculardan kurulur” ve de o takımın başına da “büyük hoca getirilirse” hedefe ulaşılır; sadece futbolda değil, bütün sporlarda “gerçek profesyonellik ve rekabet” burada başlar ve biter; gerisi hayal ve lafügüzaftır!..
Tabii, “bu tablonun altına imza atacak” olanın, olanların da “büyük düşünen yöneticiler olması” şartı ile!..
Bugün Türkiye’de Avcıların, Yanalların, Kocamanların dönemi artık bitmelidir, onlar “verebileceklerinin azamisini vermişlerdir”; bundan sonra yapabilecekleri de “bugüne kadar yaptıklarından” farklı olmaz, olmayacaktır!.. “Terim’le rekabet edecek” yabancıları getiremiyorsanız, deneyin Okan Burukları, Sergen Yalçınları, Tamer Tunaları, Trabzonspor’un Ünal Kahraman’ı denediği gibi; neden korkuyorsunuz?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.