G.Saray’ın gerçekleri!..

A -
A +

Galatasaray “büyük” kulüptür; dünyanın dört bir yanında tanınır, taraftarı vardır, “spor branşlarında” futbol başta, takımları, içerde ve dışarda büyük başarılara imza atmışlardır.
“Büyük olmanın gereklerini”, üstelik “futbol başta spor branşlarının çoğunda altyapıda da yapmanın önderliğini” de “birkaç kulübümüzle birlikte” yapmakta, dahası “öncülüğü” kimseye kaptırmamaktadır.
Geçen sezon, futbolda U 14, U 15, U 16, U 17, U 19 ve U 21 liglerinin 4’ünü Galatasaray takımları “şampiyon” olarak bitirmişlerdir; U 14, U 17, U 19, U 21. (U 16’da da ikinci olmuşlar, sadece U 16’da Trabzonspor ve U 15’de Altınordu birinciliği alabilmişlerdir!..
Galatasaray Futbol Akademisinde “yüzlerce çocuk, genç” ehil antrenörlerin elinde ve Fatih Terim ile yardımcılarının kontrolünde “yarınların yıldızları olmak için” antrenmanlarda, maçlarda ter dökmektedirler.
Fatih Hoca, “Ozan Kabak” örneğinde olduğu gibi, “üstyapı takımının ilk 11’inde oynayacak duruma gelmiş gençleri”, hem de “riskleri göze alarak oynatan” bir hocadır. “Ozan’ı, “oynamaya başladığı maçlarda, ‘acemice’ ve ‘üst üste’ penaltılar yapmasına rağmen, takımdan kesmemiş ve ona, Avrupa kapılarını açan şansı vermeye” devam etmiştir!..
“O duruma gelen” genç futbolculara da, “aynı şansları vermeye devam edeceği” ortadadır!..
Nitekim “yeterli gördüklerine” kupa maçlarında, hatta “Süper Lig’de” şans da vermiştir, gene verecektir!..
Burada “hoca olarak düşündüğü” iki önemli husus vardır;
1 - Süper Lig’de kulübe büyük gelir getirecek ve marka değerini arttıracak hedefleri “abartılı” deneme fantezileri ile riske etmemek,
2 - “Deneme sırasında yapılabilecek ve çok muhtemel hatalar yüzünden kaybedilecek puanların tribünlerde ve takımın hedeflerinde yapabileceği tahribatı” gözetmek ve genç futbolcuyu o hataların altında ezdirmemek, kaybetmemek!..”
“Bu denemeleri”, bazı takımlarda yapmak kolaydır; eğer “büyük hedefleri” yoksa, kalmamışsa!..
Geçen sezon, “kulübün içinde bulunduğu mali durum, UEFA kontrolü ve baskısı” Galatasaray futbol takımının “şampiyon olmayı ve Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan katılmayı” hedefe koymasını gerektirmiştir. “Santrforsuz geçen” ilk yarıya, art arda gelen büyük cezalara ve sakatlıklara rağmen, Fatih Hoca, “büyük oranda kendi doğruları, zaman zaman da hataları ve de rakiplerinin teklemeleri ile” bunu başardı; ondan beklenen ve istenen “buydu!..”
Sadece 63 yıldır “futbol da yazan” bir spor yazarı / gazeteci olarak ona saygı duyuyor ve elbette “gönlü Galatasaray’dan yana olan” bir T.C. vatandaşı olarak da “sevgimi ekleyerek” ona teşekkür ediyorum.
Ortada ki, “Galatasaray’ın zorlukları” bitmedi; ama gene de “Dört büyükler” içinde durumu en iyi olan kulüp Galatasaray!...
Sahada “Fatih Terim”, masada “Mustafa Cengiz Başkan” Galatasaraylıların yüzlerini güldürmeye devam edeceklerdir; inanıyorum!..
Zira işte “daha düne kadar Fenerbahçe’nin çok gerisine düştüğü” bir “önemli ve hassas” tablodaki son durum:
Borsa İstanbul’da işlem gören spor şirketleri arasında en fazla piyasa değerine Galatasaray sahip. Galatasaray, haziran ayını 793 milyon 800 bin lira piyasa değeriyle tamamladı. Söz konusu dönemde, Galatasaray’ı 736 milyon 411 bin 200 lira ile Fenerbahçe, 352 milyon 800 bin lira ile Beşiktaş ve 306 milyon lira ile Trabzonspor izledi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.