Şenol Hoca, titre ve kendine dön!..

A -
A +

Kusura bakma Şenol Hocam; “Moldova maçında millî takım oldu” ama, maçtan sonra “Sen ‘sen’ olamadın”; hem de hiç olamadın!..

Andorra maçındaki “çok kötü oyun ve bir şans golü ile gelen galibiyeti eleştirenler için” söylediğin sözler ve yaptığın “çirkin imalar” sana hiç  yakışmadı. Yoksa “İstanbul’a gelişinden beri birdenbire “futbol filozofluğundan vazgeçip, günlük polemikler içinde ‘yaralanmalara kadar varan’ uygulamalarla karizma ve kariyerini yaralayacak hâle gelen” bir hocaya yakıştı mı?..
Ne demek “Nifak tohumları ekenler var. Millî takım herkesin takımı. Benim üzerimden bu takıma vurmak iyi bir şey değil. Benim üzerimden bu takıma, oyunculara, federasyona yüklenmesinler” lafı?..
Aslında Andorra maçından sonra “o eleştirileri yapanlara” teşekkür etmen lazım; zira, “seni uyandırdı” o eleştiriler ve de o maçın “Nasıl olsa yeneriz, üç mü atarız beş mi” rehaveti içinde sahaya sürdüğün ilk on birinde yaptığın, sevgili Sadık Söztutan’ın tabiri ile “yüzde 50’lik revizyonu” getirdi. Sonuç ortada; işte, “zayıf bir takım olsa” da, gene de “Andorra’dan çok daha iyi bir ekip olan” Moldova önünde oynanan futbol ve alınan farklı galibiyet!..
Bu ülkede “Atatürkler, İnönüler, Bayarlar, Demireller, Ecevitler, Özallar, Erdoğanlar hem de nasıl eleştirildi, eleştiriliyor, dinliyorsun, okuyorsun, duyuyorsun!..
Bu dünyada “futbol başta her spor dalında en ünlü, en büyük millî takım hocaları”, bu ülkede de “bir zamanlar” Gündüz Kılıçlar, Coşkun Özarılar, Sabri Kirazlar, Fatih Terimler, Mustafa Denizliler ve “millî takımı Dünya 3’üncüsü yapan” Şenol Güneşler nasıl eleştirildi, yaşayıp geldin, biliyorsun!..
Elbette, “Andorra maçındaki ‘her türlü eleştiriyi hak eden’ kötü futbolu yazanların eleştirilerinde varsa hata ve yanlışları eleştirebilir, cevaplarını verebilirsin, en tabii hakkındır ama ne demektir; “Nifak tohumları ekenler” sözü?..
Bak hocam; Türk Dil Kurumu sözlüklerine bir bak “Nifak tohumu ekmek” ne anlama geliyor; ben yazayım; “Huzursuzluk, ara bozma sebebi olacak şeyleri yapmak.”
Şimdiii, söyle bakalım bizlere; “Tek tek ‘falanları oynattın, filanları oynatman’ gerekirdi” analizlerini yapanlar ve de “Kötü takım çıkardın, kötü futbol oynattın” diyenler mi, yoksa “o diyenlerin uyarılarına uygun olarak Moldova maçına yüzde 50’lik rotasyonla çıkan” Hoca’nın, böyle bir galibiyeti fırsat bilerek, maçtan sonra, “ileride yapılacak eleştirilerin önünü kapamak için” kamuoyunda “o eleştirileri yapanlara karşı bir algı oluşturmak” gayesi gütmesi mi, yaptığı bu “çirkin” imalara “daha yakın duruyor?..”
İşte bir “Bak  bakalım” daha; Moldova’da “kötü bir sonuç” ortaya çıksa idi; “bu imaları” yapabilecek miydin?..
Seni ne kadar sevdiğimi bilirsin; arşivlerde “onlarca ve onlarca yazım” duruyor; TV ekranlarından söylediklerim de cabası…
Ama, “şimdi” söylemeliyim ki; “Beşiktaş için İstanbul’a geldiğinden beri” çok ama çok değiştin!..
Lütfen hocam; “Titre ve kendine dön”, bizlere “filozof” Şenol Hoca’yı bulmak için, “filozof Diyojen’in fenerini aratma” ve de bizleri “o feneri bulmak için” Sinoplara kadar gönderme; ne olur!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.