Sneijder yalanı!..

A -
A +

Fatih Terim’in ilkelerine uymayacak ve ‘sallama’ olduğu çok açık bir haberi günlerdir döndürüp duruyorlar…

Neymiş, “Sneijder, ‘Fatih Hoca’nın yeniden yapılandıracağı’ yardımcılar kadrosuna katılmak üzere’ Galatasaray’a geliyormuş!..”
Günlerdir gazetelerde “bu haberi” bazılarında “Hollanda kaynaklı olarak” okuyup duruyorum!..
Spor muhabiriyiz, spor yazarıyız, üstelik “İstanbul’da oturuyoruz”, dahası, hatta bazılarımız, “Galatasaray muhabiri ve yazarıyız”; günlerdir “bu haberler” gazetelerin spor sayfalarında, WEB sitelerinde yer alıp dururken, “aslı astarı olup olmadığını araştırmak” ve “Galatasaray camiasına, dahası spor camiasına ‘doğru haberi vermek” görevimiz değil mi?
Onların “haber / doğru haber alma, öğrenme haklarına saygı göstermek” ve de “bu hakkı paspas etmemek” gazetecilik ilkelerimiz arasında değil mi?..
Bu görevi yerine getirmek, bu hakka saygı göstermek, aslında “Sneijder olayında” o kadar zor da değil, hatta çok kolay!..
Galatasaray futbol takımı, haftanın dört beş günü antrenman yapıyor. Oraya giden muhabirler (izin veriliyorsa), Fatih Terim’e “Hoca’m hayırlı olsun, Sneijder’i yardımcınız olarak İstanbul’a getiriyormuşsunuz” demezler mi, diyemezler mi?..
Ya da “Galatasaray’ı yazan” arkadaşlarımız, “Bayram tebriki için” Fatih Terim’e telefon ettiklerinde “Sneijder konusunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini” soramazlar mı?..
Çok muhtemeldir ki, “benim Çarşamba gecesi saat 20.43’te Fatih Hoca’dan öğrendiğim gerçeği” çok daha önce “onlar öğrenir” ve yazarlardı; “Ne Sneijder’i, ilk defa senden duyuyorum!..”
Düşünebiliyor musunuz; Galatasaray’ın “Fatih Terimli hocalık ilkeleri, Fatih Hoca’nın haberinin olmadığı bir ‘yardımcı’ haberinin gerçek olmasını” mümkün kılabilir mi?..
Peki, “durum bu kadar ortada ve açık” ve de “gerçeği öğrenmek bu kadar kolay” iken, “neden” görevimizi yapmıyoruz, yapamıyoruz; gazetecilik bu kadar mı öldü, ülkemizde?..
Bir; “ortada doğrudan uydurulmuş” bir palavra var!..
İki; ya da “Sneijder’in menajeri, onu ‘hocalığın ilk basamakları için’ pazarlamaya çalışıyor; Hollanda basını gibi, bizim basınımızda da “bu çabaya ‘gönüllü’ destekçiler buluyor”; yalan haberler üretilerek!..
Üç; veya Galatasaray’da mesela Başkan Vekili Abdürrahim Albayrak ile Başkan Yardımcısı Yusuf Günay, Fatih Hoca’ya “Ramazan Bayramı’na yetiştiremediler, Kurban Bayramı’na yetiştirmek üzere ‘sürpriz’ bir hediye paketi’ hazırlıyorlar; “Al sana Hasan Şaş’ın yerine bir yardımcı; Sneijder!..”
Olur mu; bunca yıl Fatih Hoca’yı hiç mi tanımadık; bu ihtimallerin hangisi “o istemeden” gerçekleşebilir; hiçbiri!..
Öyleyse, aynaya bakarak kendi kendime sorduğum bir soruyu, “aynen” spor basınımıza soruyorum; “Kuzum bizler ne yapıyoruz, Allah aşkına?..”
Mesleğimiz adına elimizi vicdanımıza koyarak, bu soruya “ortak” cevap bulalım!..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.