Ali Koç’a bir sorum var!..

A -
A +

13-14 transfer yapan bir takım, hem de Vedat’ın satılacağı kesinleşmişken, golcü transferini en sona mı bırakır?

İnanmak mümkün değil, yorumlamak mümkün değil, “Bu nasıl bir planlamadır, bu nasıl bir transfer politikasıdır”;  gelin de anlamaya çalışın, bilmem ki işin içinden çıkabilecek misiniz?

İşte bu satırları yazarken, “aynen” bu durumdayım. “Haklı olarak eleştirdiğimiz zaman” da, oluyoruz; “Fenerbahçe düşmanı!..”
Dün sabah, sevgili M. Emin Uluç’un bu sayfalarda yazdığı “Derbiye golcü gerek!” başlıklı yazıyı okuduğumda, futbolumuz adına da, kulüp yöneticiliğimiz adına da, Ali Koç adına da, Erol Bulut adına da, Fenerbahçe adına da üzüldüm.
Başkanlığa “büyük oy farkıyla seçilip”, Fenerbahçe’yi 20 yıl yöneten bir başkanı tahtından indiren, büyük vaat ve ümitlerde “başkanlığa oturan” Ali Koç’a soracağım bir sorum var, sadece…
Sezon başında “Federasyon’a adeta savaş açarak”, onun karara bağladığı “Harcama Limiti çemberini parça parça edip”, kısa sürede medyamızın nitelediği şekli ile “bombalar patlatıp, 13 / 14 tane yerli / yabancı transfer yapan” bir başkan, hele de “Vedat Muriç’in satılacağı” kesinleşmişken “takımın başına iddialı gelen” teknik adamını, Süper Lig’in üçüncü haftasında oynanacak “derbi” maçı geldiğinde “Golcüm yok, ne yapacağım?” sorusunun etrafında kıvranır hâlde bırakır mı?.. 
Gencecik hocayı, “formsuz oldukları” cümle alemce görülen “Thiam / Valencia / Frey” üçlüsü arasında “seçim yapmak” zorunda bırakarak, “Anlaşmalar tamam, geliyorlar” denilen Samatta’yı, Ze Luis’i “Godot’yu bekler gibi” bekletir mi?..
Bu nasıl bir zamanlamadır ki, her gece TV ekranlarına kurulan, “futbol ulemamızdan” birkaçına “Daha beş gün var, Samatta gelir ve derbide oynayabilir” dedirtecek kadar, konuyu “komedileşen bir trajediye” dönüştürülür!..
Derbiye beş gün var, Samatta gelecek, “sağlık kontrollerinden geçecek, sözleşmeyi imzalayacak, lisansı çıkarılacak” ve de “daha arkadaşlarının adını bile öğrenemeden” derbiye çıkacak; sizler “anlı ve de şanlı yorumcularımızın kurguladığı” senaryoya bakın…
İşte, M. Emin kardeş de, bu konudaki haberinde “bir paragraf ile” işte o “Samatta gelip oynar” senaryosuna “püfff” deyivermiş ve de Erol Bulut’un  derbi öncesi “çaresizliğini” yazmış!..
Eğer “13-14 adam hem de TV ekranlarında, spor sayfalarında velveleler kopartılarak alınmışsa” ve de buna karşılık Erol Bulut Hoca’m, “Tolga Ciğerci’yi ilk 11’de oynatmak zorunda kalıyorsa”, bilmem ki, “bu transfer programlama ve planlama tablosunu” nasıl yorumlamak gerekiyor?..
Ya da, “genç” Hoca’nın “plan / program / hazırlık / antrenman / kadro kurmak” konusundaki yeterliliği mi analiz edilmeli?..
Ben, Erol Hoca’mızın “yeterliliğinden hiçbir zaman şüphe etmedim”, etmem de… Ama, “Fenerbahçe’ye getirilirken” içimde bir şüphe vardı; “Bunca yıldır başarısız kalınan bir süreçten sonra” Fenerbahçe camiası ve taraftarı “baştan sona yeni kurulacak bir kadroyu ve takımın olgunlaşmasını bekleyecek kadar” sabır gösterebilecekler mi?..
Ve işte Fenerbahçe Başkanı’na soracağım soru; “Bıraktım camiayı ve taraftarı, Siz  gösterebilecek misiniz?..”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.