G.Saray, İrfan Can oyununu bozmalı!..

Sözü uzatmadan, daha en başta ve hemen söyleyeceğimi söyleyeyim; Galatasaray, İrfan Can’dan vazgeçmeli ve “ihtiyacı olan o yere” başka bir oyuncu transfer etmelidir!..
Böylece “Ali Koç / Emre Belözoğlu / Göksel Gümüşdağ senaryosu bozulur” ve Galatasaray’a “ödetmek istedikleri ağır bedelden” Galatasaray kurtulur; bir!..
İkincisi ve daha da önemlisi, “Galatasaraylıyım” diyen İrfan Can’ın “ne kadar Galatasaraylı olduğu” test edilir ve “istediği takıma değil, istemediği takıma gönderilme” senaryosuna “Hayır” der mi, demez mi, ortaya çıkar!..
Bitmedi; İrfan Can da, “Galatasaraylılık” bir yana, Fenerbahçe’de “onun oynatılacağı yerde onca oyuncu varken” ve de  “doğrudan oynayacağı”  Galatasaray’a gitmenin “geleceğine nasıl etki edeceğini” elbette tartacaktır!..
Üçüncüsü, böylece “bir başka gerçek” daha ortaya çıkacaktır; “Fenerbahçe’nin gerçekten İrfan Can’ı isteyip istemediği…”
Zira “bunca ağır bir mali tablonun içinde” yaşanırken… Ve de “kadroda İrfan Can’ın oynayacağı yerde” onca futbolcu varken… Fenerbahçe’nin, Başakşehir’e “Galatasaray’ın ödeyeceği bedelden daha fazlasını” nasıl ödeyeceği” sorusuna verilecek cevap, elbette “ciddi olarak” varsa UEFA ve Türk Futbol Federasyonu’nun “mali ilke ve limitlerinin hesabını yapacakların” akıl ve mantıklarına sığmayacaktır!..
Yıllardan beri, “Galatasaray’ın talip olduklarına talip olarak alan” sarı lacivertli kulübün, “o oyunculardan ne kadar yarar gördüğünü” araştıran, bulan ve yazan bir “araştırmacı” spor yazarı olsa, ortaya “sırf Galatasaray - Fenerbahçe rekabetinden kendilerine popülist bir yarar sağlamak isteyen” başkanlar tarafından, “ne kadar büyük paraların sokağa atıldığı” gerçeği de çıkacaktır!..
Fenerbahçe camiasına ve taraftarına “verdiği sözleri tutamayan” Ali Koç “başarılı olmayı sağlayacak” adımları atmak yerine, öncelikle “Aziz Yıldırım reçetesine sarıldı” ve “başarısızlığı hedef tahtasına başkalarını oturtarak örtmek” yolunu seçti; Federasyon, Merkez Hakem Komitesi, Hakemler, Ceza Kurulları, Fenerbahçe’nin içindeki bazı kişi ve gruplar… Alıp gönderdiği hocalar, futbolcular da cabası…
Bu yetmedi; “Galatasaray rekabetini kullanarak, taraftarını tatmin etme” formülünü de tutku hâline getirdi. “Sarı kırmızılı formayı giymiş futbolcuları almak, Galatasaray’ın sözleşme yenilemediği, sattığı futbolcuları transfer etmek, Galatasaray’ın talip olduğu futbolculara talip olmak” kaç yıldır Fenerbahçe’nin transfer gündeminde ağırlık oluşturuyor; peki ama “başarı” nerede?..
Ben Mustafa Başkan’ın ve Fatih Hoca’nın yerinde olsam, hemen “İrfan Can’ın ancak Galatasaray’ın verebileceği bedelle alınabileceğini ve daha fazlasının verilemeyeceğini” açıklar, Başakşehirli ve Fenerbahçeli başkanları baş başa bırakırım. Gerisini onlar düşünsün!..
Büyük bir ihtimalle görülecektir ki; İrfan Can da “kendisi için en iyi tercihin ne olacağını” düşünerek, “Bu transferin sadece yönetimlerin kararı ile bitmeyeceğini, kendi kararının da göz önüne alınması gerektiğini” söyleyecektir!..