Mustafa Cengiz ve sonrası!..

A -
A +

Galatasaray’da “seçimli” genel kurula az bir zaman kaldı.                    
Camia, “Başkan Mustafa Cengiz’in yeniden adaylığı koyup koymayacağını” merak ediyor.
Sağlık durumu sebebiyle, “aday olup olmayacağı” kararında birinci derecede “doktorlarının ve ailesinin görüş ve istekleri” rol oynayacak.
Görünen o ki, özellikle “ailenin ‘Adaylığını koy’ demesi” pek mümkün görünmüyor!..
Yani, Galatasaray’ın “bu zor dönemde” yeni bir başkana ve yönetime ihtiyacı olabilir. “Mali / Sportif / Sosyal” sorunlarla başa çıkacak bir başkan ve yönetime!..
Mustafa Başkan, “adaylığını koysa” öyle ya da böyle seçimi gene kazanır; zira “şimdilik onu yenecek” bir aday ortalıkta görünmüyor.
“Görünmeyenler arasında” yani “kulübün mali / sportif / sosyal sorunlarının altından kalkacak başkan adayları” olabilir ama bana göre, meydana çıkmak için Mustafa Başkan’ın “kesin olarak ‘Ben yokum’ demesini” bekliyorlar!..
Bu arada, “malum” gruptan, “Mustafa Cengiz yönetimini ibra etmeme” çalışması da var; “Galatasaray adına tam bir nankörlük!..”
Kupalara, şampiyonluklara ek olarak “mali bakımdan ‘Büyükler’ içinde en iyi durumda olabilmek”, dahası Florya’yı geri almak bilmem ki, “idari ve mali ibra için” yeterli değil mi?
Galatasaray camiası “Liseci takımının yönlendirmesi ile böyle bir yönetimi ibra etmeyecek kadar nankör olabilir” mi?..
Ama, “Kana kan intikam” peşinde olan Liseci takımına ve “onlara kendilerini kaptırmış” üç beş duayene göre, “ibra edilmemeli!..”
Ne diyeyim; yazıklar olsun, onlara!..
Galatasaray camiası, “Mustafa Cengiz Başkan’a ve yönetimini ibra edecektir”; yaşayıp göreceğiz; hem de açık ara!..

El ele geleceğe!..
Mustafa Cengiz Başkan’la Fatih Terim Hoca, “yürekten el ele verdikleri zaman” neleri yapabileceklerini “ocak transferinde” gösterdiler.
Şimdi “gelecek altı yedi yılın takımını kurmanın planlarını” yapıyorlar; “Futbol takımının yıllık maliyetini düşürme” planlarını da!..
Türkiye’de ve dünyada yapılan taramalarla “yeni” Taylanlar, Mustafa Muhammedler, Gedsonlar, Oğulcanlar, Keremler” bulunacak. “Bazıları” bulunmuş bile…
Bu arada Fatih Hoca’dan beklenen bir adım daha var; “Kendi ‘Benden bu kadar’ dediğinde, yerini bırakacağı bir “hoca adayı” bulmak ve yetiştirmek!..
Bayrağı alarak “Terim ekolünü devam ettirecek” bir genç antrenör; “Galatasaray futbolunda ‘devamlılığı sağlamanın’ kilidi olacak” bir adım!..

Bir Özcan Arkoç vardı!..
“Boyu bosu gibi” büyük kaleciydi. Türk futbolunun “unutulmazları arasında yer alan” sevilen, sayılan, alkışlanan bir futbolcu ve de hoca.
1952’de Alpullu Şekerspor’da amatör olarak futbola adım attıktan sonra, profesyonel olarak Vefa’da, Fenerbahçe’de, Beşiktaş’ta, Austria Wien’de, Hamburg’da forma giydi.
Dokuz defa A Millî oldu; “şanssızlığı” o süreçte “Turgay Şeren gibi” bir “küresel kaleci devi” ile beraber yaşamış olmasıydı.
Turgay Galatasaray’da, Özcan Fenerbahçe’de “büyük rekabetin” iz bırakan kalecileri ve futbolcuları oldular!.. Özcan; Amatör, Genç ve B Genç Millî Takımlarında da forma giydi.
Futbolculuktan sonra teknik adamlık da yaptı; 1977-84 yılları arasında Hamburg, Wormatia Worms, Holstein Kiel ve Kocaelispor takımlarını çalıştırdı.
Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Ailesine, dostlarına ve spor camiamıza da başsağlığı dilerim.

Umut Bulut!..
Hocası “eğer bugün 16.00’da oynanacak” Konyaspor maçında “takımda ona yer verirse”, Umut Bulut “Türkiye liglerinde 504’üncü maçına çıkarak” bundan böyle kırılması çok zor olacak bir rekorun sahibi olacak. 503 maç ile Oğuz Çetin’in elinde bulunan rekor da tarihe karışacak!..
1999’da amatör olarak Petrol Ofis takımında futbol oynamaya başlayan Umut Bulut, iki yıl sonra Ankaragücü’nde profesyonelliğe geçti ve o günden bu yana Trabzonspor, Galatasaray ve Kayserispor’da oynadı, şimdi de Malatyaspor'un golcüsü!.. Süper Lig’de “100 gol barajını” aşanlardan!..
Sahaların en efendi futbolcularından biri. Tam bir görev adamı; her zaman hazır!.. Gençlerin “örnek alacakları” bir “futbol duayeni”; 37 yaşında!..
“Böyle giderse” daha üç sezon futbol oynayabilir; hem de ve belki de “rekorunu 600’e kadar” çıkararak!..
Onu sadece TV ekranlarında tanıdım; ama şu anda Süper Lig’de “en çok sempati duyduğum” 10 futbolcu arasındadır!..
Genç futbolculara öğüdümdür; “10 Belhanda olacağınıza 1 Umut olun!..”

Emre Mor!..
Gazetelerde bir haber; “Fatih Terim ikinci bir şans vererek Emre Mor’u transfer etmek istiyor!..
Hoca’ya telefon ederek “Doğru mu” diye sormak istemedim. Zira “Doğru değil” diyebilirdi; üzülürdüm!..
Zira, daha 24 yaşında olan bu “ele avuca sığmaz, yaramaz ama son derece yetenekli” Türk futbolcusunun Galatasaray kadar Türk futboluna, Türk Millî Takımı’na da kazandırılmasını isterdim; istiyorum!..
Ona “millî takımın yolunu açacak” hoca, ancak Fatih Terim olabilirdi; “ikinci şans” bu bakımdan “elzem ve önemli” idi!..
Bakalım, gerçekleşecek mi?..

Şaka!..
Soruyorlar; “Hastanede silah çekip ateşleyen futbolcu “küfretmez” miymiş?..
Soruyorum; peki ama “protokol tribününden atlayıp taraftar kovalayan” başkan, “küfretmez” olur mu?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.