Eşref saatini bulamayan Eşref Bey!..

A -
A +

Hamamcıoğlu, Galatasaray Divan Kurulunu, tarihinde bulunmayan açmazlarla karşı karşıya bırakmış, en sonunda da neredeyse “Liseci takımı ile Mustafa Cengiz ve yönetimine muhalefet edenler derneğinin divan kurulu” hâline getirmişti…

Yazımın başlığı olan sözü, Galatasaray Genel Kuruluna gidilirken, “avukat olan” bir Galatasaraylı dostumdan duyduğumda, kahkahalarla güldüm.
Zira “Eşref Bey’in Galatasaray Kulübü’nde üstlendiği önemli görev süresini” anlatacak “bundan daha ‘özlü’ bir sözü” onca sözlüğü, onca ansiklopediyi araştırsam bulamazdım.
Böyle bir özeti “Beş kelime ile anlatan” arkadaşıma teşekkür ettim. Bu arkadaşımın adını yazmayacağım; zira Galatasaray seçime gidiyor, “başkan adaylarından birinin listesinde bir kurulda ‘aday’ olarak” onun da ismi var!
Arkadaşıma “Bu sözün sebebi ne” diye sormadım, zira Galatasaray Başkan adaylarından Eşref Hamamcıoğlu için, Divan Kurulu Başkanlığı süresince, yazdığım yazılarda “bu sebebi” defalarca yazmıştım. Ama “eşref saati” sözü ile ilgilendirememiştim. 
İşte, “Eşref saati” ne anlama gelir” sorusunun Türk Dil Kurumu Sözlüğündeki cevabı; “1. Bir işin olumlu yola girmesi için en uygun zaman. / 2. İş görecek kimsenin ters davranmayarak, güçlük çıkarmayarak uysallık gösterdiği zaman.” 
Çok açık şekilde görülmüştü ki, Sayın Hamamcıoğlu, “onca yıl başkanlığını yaptığı” Galatasaray Divan Kurulunda “bir türlü ‘eşref saatini’ bulamamış” ve… Galatasaray Divan Kurulunu, tarihinde bulunmayan açmazlarla karşı karşıya bırakmış, en sonunda da neredeyse “Liseci takımı ile Mustafa Cengiz ve yönetimine muhalefet edenler derneğinin divan kurulu” hâline getirmişti…
Çok uzun yıllar “kendisini ‘derin Galatasaray’ın reisi’ olarak gören” İnan Kıraç’ın işareti ve “aday adayı göstermesi” ile “Divan Kurulu Başkanlığı’ndan istifa edip” Galatasaray Başkanlığı’na aday olan Hamamcıoğlu, “daha Divan Kurulu Başkanlığı’ndan istifa etmeden” o Divan’da âdeta “Mustafa Cengiz’e karşı olan’ radikal’ muhalefetin ‘eylemci sözcüsü’ görüntüsü” vermekte bir mahzur görmemişti!..
Galatasaray Divan Kurulunun son aylardaki durumuna bakarak, “O kurulu o hâle getiren” bir adayın “eğer seçimi kazanırsa, Galatasaray Kulübü’nü ne hâle getirebileceğini” düşünen kulüp üyelerine “Haksızsınız” demek “haksızlık olur mu olmaz mı” sorusunu da “oy verecek olan” Galatasaray üyeleri düşünmeli!.. 
Dahası, mesela düşünülmesi gereken bir başka görüntü de, “Galatasaray Adası ile ilgili tutumu” ile ortaya çıkmıştı, “Divan Kurulu Başkanlığı sırasında Sayın Eşref Bey’in!..
“Galatasaray Adası’nı, Suada hâline getiren” ve de “genel kurul kararlarına rağmen, “o adadan çıkmamakta direnerek” bir “mahkemeler savaşına yol açan”, üstelik “Galatasaray Kulüp üyesi de olan” işletme sahibi ile ilgili olarak “olanları, olması ve yapılması gerekenleri Divan Kurulu üyelerini anlatmak için” kürsüye gelen “bu konunun ‘gönüllü’ araştırmacısı ve avukatı” Tayfun Akçay’ı “konuşturmamak için” her şeyi yapmamış mıydı?..
Bu konuda bir parantez açalım; “bu işletmecinin ‘derin’ Galatasaray’da güçlü bir kollayıcısı” vardı; “Reis” İnan Kıraç!..
Sayın ve “koskoca” İnan Kıraç ki, “Sizlerden rica ediyorum, bu işletmeciyle anlaşın” diyecek kadar işletmecinin koruyuculuğunu üstlenmiş, genel kurulun yapıldığı yerin bahçesinde “kulübün başkanı ve işletmeci ile beraber” fotoğraf bile çektirmişti!..
Bitmedi; bakınız, “Liseci takımı” Fatih Hoca’yı pek sezmez… Onların çoğunluğu için Hoca, “ceketi omuzunda, pabucunun arka tabanına basarak Adana’dan gelen adam”dır!..
Ama şimdi, “Liseci takımının adayı” olarak ortaya çıkan Eşref Bey, “Fatih Hoca da, Fatih Hoca” diyerek kampanya yapıyor; ah şu “oy” meselesi!..
Türkiye’de “Cumhurbaşkanı, milletvekili, belediye başkanlığı seçimlerden önce anket üstüne anket yapılırken”, Galatasaray’daki seçimden önce “anket yaptırmak isteyen” Işın Çelebi’yi neredeyse “hain” ilan ederek, hakkında suç duyurularında bulunanlar, dikkat buyurun durup dinlenmeden “Fikri hür, irfanı hür bir şair olan” Tevfik Fikret’i anarlar!..
Onların “fikir ve irfan hürriyetlerini nasıl hayata geçirdiklerini” de, zaten “Ada gerçeğini anlatmak isteyenlerin doğru dürüst bir konuşma yapmalarının engellendiği, sahte imzalarla kulüp üyesi yapılmak istenenleri ‘gerçek imzalarla müracaat edin’ diyen sicil kurulunda olanları anlatmak için söz isteyenlere söz verilmediği” Divan Kurulu toplantılarında görmedik mi?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.