Millî takım ve defans sorunu!..

A -
A +

Gruptaki “Cebelitarık maçlarının dışındaki 8 maçta yenilen 16 gol”; maç başına ortalama 2 golü gösteriyor; “bu defans sorununu çözemezsek, son 3’e kalabilir” miyiz?..

 

Şenol Hoca’mız, 1- 6’lık Hollanda hezimetinden sonra “Ayrılmayı düşündüm, ama kalmamın doğru olduğuna karar verdim” demiş ama, kamuoyundan gelen büyük tepkiler “Doğru kararı” değiştirmiş, o gitmiş bir “Alman hoca” gelmişti; Stefan Kuntz!..

Kuntz’un gelmesi ve “ilk maçı” Norveç karşılaşmasında “1-1 berabere kalınması” üzerine, bol bol “dudak bükenler” ve “Geldi de ne oldu” diye yazanlar, yorumlayanlar olmuştu.

Ama iki ayda “takımın iskeleti dâhil” çok şey değişmiş ve Norveç’in de “teklemesi ile”, Kafdağı’nın ilk zirvesi aşılmış, “gruptan ‘ikinci olarak” çıkılarak play-off’a kalınmıştı… 

Ne var ki, “en iyi ikinciler arasında 3 gol eksikli gol averajı ile ilk 6’ya girilemeyince” seri başı olunamamış ve ilk eleme turunda “Polonya, Ukrayna, Finlandiya, Avusturya, Kuzey Makedonya gibi” seri başı olan “Portekiz, İskoçya, İtalya, Rusya, İsveç, Galler ile eşleşme” durumu ortaya çıkmıştı. Ve de kurada çıkacak bir seri başı takımla yapılacak eleme maçı “deplasmanda” oynanacaktı. 

“Play-off kahramanı” Hoca’mız da “Portekiz ve İtalya’yı istemiyorum” diyerek, “Play-off turlarından finale gidecek 3 takım arasında olmanın ilk adımının formülünü” açıklamıştı.

Diyordu ki Kuntz; “Kurada İskoçya, Rusya, İsveç, İsveç çıkarsa ilk turu atlarız!..”

Sonrasında da “ikinci adım”; kurada çıkacak rakibi yenerek, “son 3 arasında” olacaktık.

Son derece “açık ve anlaşılır” bir tahmin ama “sözdeki” bu tahmin, “yeşil çimde” gerçekleşecek mi?..

İşte orada duralım; millî takımımızın “çok açık” bir defans sorunu var; “9-0’lık iki Cebelitarık maçlarını” çıkarsak; 8 maçta 15 puan toplarken, 18 gol atmış, 16 gol yemişiz; Hollanda, Norveç, Karadağ ve Letonya’dan… 

Bu tablo, “iki play-off turunda ‘şanslı kura çekip’ İtalya ve Portekiz ile oynamasak” da, işimizin zor, “hem de çok zor” olduğunu gösteriyor. 

İki turda “İtalya ve Portekiz dışında iki rakibimiz “ilk turda İskoçya, Rusya, İsveç, Galler, ikinci turda da ilk turu geçen takımlar arasında olurlarsa, ilk turun seri başlarından ve seri başı olmayan ama tur atlayan Polonya, Ukrayna, Finlandiya, Avusturya, Kuzey Makedonya arasından” gelecek.

Gruptaki “Cebelitarık maçlarının dışındaki 8 maçta yenilen 16 gol”; maç başına ortalama 2 golü gösteriyor; “bu defans sorununu çözemezsek, son 3’e kalabilir” miyiz?..

“Kıl payı kazanılan” Karadağ maçı da gösterdi ki; “bu sorun hâlâ çözülememiş”, zira “1 gol attılar” en az “3 yüzde yüz fırsatı harcadılar”, bir golü de Çağlar çizgiden çıkardı…

Şimdi geliyoruz bir başka “önemli” soruna, bu sorun ofansta!.. 

Kaptanımız Burak, “millî takımın gol kralı olacağına” ne yazık ki “ofsayt kralı olmaya” devam ediyor.

Gol atamayınca da, öfkeleniyor, etrafına el kol hareketleri yapıyor; “koşma var, rakibi peşinden sürükleme var, asist var” ama “asıl görevi” olan “gol” yok!..

Bu sorunun marttaki play-off maçlarına gelinmeden halledilmesi şart. Yoksa bu kadar emeğe, bu kadar umuda yazık olur; görev, Kuntz’a düşüyor!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.