Ele verir talkını, kendi yutar salkımı!..

A -
A +

Ergin Ataman’ın farklı zamanlarda ve farklı görevlerde aynı konuyla ilgili verdiği demeçler aradaki tezatlığı ortaya koyuyor…

 

Hafta içinde akşam saatlerinde TV ekranlarında zapping yaparken, karşıma millî takım ve Anadolu Efes’in koçu Ergin Ataman çıktı.

“FIBA 2022 Avrupa Şampiyonası” için “2010'daki dünya ikinciliğinden sonra maalesef madalyamız yok. Millî takım ile bu turnuvada önemli bir misyonumuz var. İnşallah turnuvayı 18 Eylül'de (finalde) bitireceğiz” derken, hem kendinden, hem takımından emindi; alkışladım ve “inşallah” dedim. “Başaracağına” da inanıyorum.

Soru – cevaplı sohbeti dinlemeye devam ettim. “Kendi evimizde finalde İspanya’ya 68- 61 yenilerek ikinci olan 18 yaş altı millî takımını beğenip beğenmediği” sorusuna cevabı da “övgülerle dolu” oldu.

Ama… Çeyrek - yarı final ve final maçlarında “neredeyse ‘ortalama 35/5 üçlük isabeti’ ile oynayan” millî takımımızın “bu zaafından söz etmemesinin” izahı yoktu.

18 yaş altı millî takımımızın teknik heyeti için de “olumlu cümleler” söylerken, “sadece pota altı ile kupa kazanılmayacağını ‘o genç oyuncularımıza’ kim öğretecekti” ve de “3’lük zafiyetinin sebebinin ‘3’lük çalışmasının yetersizliğinden’ olduğunu” onlara kim anlatacaktı?..

Derken sohbette söz “takımlarda genç oyunculara fırsat verilmediğine” geldi.

Millî takım ve Anadolu Efes Başantrenörü Ergin Ataman, “bu soruya verdiği” cevapta, “Euroleague’de ‘başa oynayan’ takımlarımızın adlarını (Fenerbahçe / Anadolu Efes) da söyleyerek” ayrımcılık yapıverdi… “Bu takımların gençlere fırsat vermesinin mümkün olmadığını” hissettiren sözlerle, “ligde ‘diğer’ kulüplerin bu fırsatı vermelerinin gerektiğini” ifade etti. “Euroleague’de oynayan takımlar, ligde gençleri oynatmayabilirlerdi…”

Nedendi acaba; galiba “Euroleague’de oynamaya devam etmeleri için, ligi en tepede bitirmeleri gerekiyordu” da, ondan…

Yıllar önce 12 Mart 2015’de, Galatasaray koçu iken, “THY Avrupa Ligi Top 16 Turu’nda Kızılyıldız maçında ‘genç oyunculara şans verdikleri için’ açık farkla yenildiklerini” söylemiş ve şu açıklamayı yapmıştı:

"Aslında bu sıkıştırılmış lig programına anlam vermekte ciddi anlamda güçlük çekiyoruz. Pazartesi günü derbi maçı oynadıktan sonra THY Avrupa Ligi'nde maç oynayacağımız belli. Henüz 48 saat dolmadan cumartesi günü Beşiktaş İntegral Forex ile oynamak zorunda bırakılıyoruz. Türkiye Basketbol Federasyonu'nu eleştirmiyorum. Bu ligleri organize eden ayrı bir kurum var, Ligler Koordinatörlüğü. Onu tabii ki şiddetle eleştiriyorum. Öyle bir şeyin futbolda olabileceğini düşünüyor musunuz? Cumartesi günü oynamamızın hiçbir anlamı yok. Pazartesi günü gayet rahat oynanabilirdi. Ancak 6 gün içinde 3 tane zor maç oynadığımız için daha çok genç oyuncularımıza yer verdik. Kızılyıldız’ı kutluyorum, net bir galibiyet elde ettiler.”

“Gençleri ligde değil” anlaşılıyor ki, “önem vermedikleri” Avrupa kupası maçında oynatmak ve “açık farklı mağlubiyetin sebebi olarak” göstermek!

O günlerin “etkisi” “hâlâ” devam ediyor, anlaşılan…

Özetle; Euroleague’dekiler “yarışmacı”, diğer takımlar “yetiştirmeci” olmalı!..

Ataman Kardeş, elin oğlu, sadece “kulüp takımlarında ve yerel liglerde değil, millî takımlarda bile ‘gençlere oynama imkânı’ verirken”, bizde “ayrımcılık” nasıl mümkün olacak, Federasyon “bu konuda” neler yapabilecek ki?..

“Yapılacak ‘bir şeyler’ varsa, bugüne kadar vermedin, ama şimdi ‘A Millî Takım Başantrenörü’ oldun’ bir rapor hazırlayıp”, ne zaman Federasyon’a vereceksin?..

Görelim, o “çare” raporunu!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.