G.Saray bir rüya takım daha mı kuruyor?

A -
A +

Hey gidi hey; “Hagi’li, Popescu’lu, Taffarel’li” yıllar… “Drogba’lı, Sneijder’li, Melo’lu yıllar… Galatasaraylılar “rüya gibi takımımız var” derlerdi…
Ben demedim, “rüya takım” olmak için “Real Madrid’ler, Barcelona’lar olmak” lazımdı…
O günlerin Galatasarayları, güzel takımlardı, “unutulmaz takımlardı”, büyük başarılara imza attılar…
Gazete haberlerini okuyorum; “Erden Timur, Icardi’yi, Lucas Moura’yı, Evander’i  getirecek” deniliyor!..
İnanmam güç; “getirecek olanın Erden Timur olması” bile bana “olacak” dedirtemiyor; belki ve “sadece” biri…
Ama “ikisi” olursa… Ya “3’ü de gelirse”; işte “Galatasaraylılara güzel rüyalar gördüren” haberler!..
Galatasaraylılar; “iyi, kaliteli futbolcularla dolu” bir takım kuruldu. 8 Eylüle kadar “bir iki transfer daha” yapılabilir.
Takımınız “şampiyonluk yarışında sonuna kadar” olacaktır. Sabır ve “Okan Buruk’a inanmak, onu desteklemek” Galatasaray’a “şampiyonluk yarışında” büyük avantaj sağlayacaktır; “taraftar desteği ‘başarı yolunun” altyapısıdır; unutmayın!..

Kerem ve Yunus’a uyarı…

Sezon başında bir hazırlık karşılaşmasında, Galatasaray’ın sağ kanadına gencecik bir oyuncu girdi… Seyretmeye doyamadım… Sonra yok oldu… Rezerv Lig’de ne oluyor” diye araştırırken, lider Galatasaray’da “gene o önüme çıktı”; Barış Alper Yılmaz…
Araştırmaya devam ettim; golse gol, asistse asist, çalımsa çalım, pas ve orta ise, pas ve orta…
Birdenbire “Ben” egoizmine kapılan Kerem ve Yunus’a iki cümlem var; “Okan Hoca, ‘adil davranırsa’ işiniz zor… Kanat oyuncusu olarak Barış Alper’in gölgesinde kalabilirsiniz!..”

“Gölge” hocaların gölgesinde kalmak…

Yıllardan beri Türk futbolunun başına geçen federasyonlar “idare” ediyor; “basın toplantısına ‘gölge hocalar’ çıkıyor; saha kenarında ‘yetki belgesi olmadığı için gölge hocaların gölgesinde çalışan” hocalar hüküm sürüyordu!...
“Bazıları tarafından ‘bir türlü alınamayan’ Yetki Belgesi” mi; “Süper Lig’de, Avrupa kupalarında ‘gölge hocaya ihtiyaç olmadan” hocalık yapmak için gerekli olan” UEFA Pro Lisansı!..
En sonunda UEFA “Olmaz arkadaş, pro lisansını al, öyle gel” dedi ve…
“Pro lisansı olmayan ve de ‘gölge hocanın arkasında duran’ hocalarımızdan biri” TRT ekranlarında neredeyse kavga çıkarıyordu.
“Durumu anlatan” ve zaten “böyle gri tablolarda gerçekleri yazmak ve söylemek görevi olan” gazeteci arkadaşımıza “Burası devlet televizyonu, biliyorum, zaten benimle meselesi var” diyebilecek kadar da ileri giden “Pro lisans alamamış” hocamıza “hemen söyleyeceğim” bir söz var:
“Senin bildiğin ama söylemediğin bir meselen olan gazetecinin programına neden çıkıyorsun, arkadaş? Çıkıyorsan da ‘o meseleyi söyler’ sonra devam edersin, söylemediğin meselenin arkasına saklanamazsın!..”
Şaşıyorum; “Bu pro lisansı, alanlar alıyor da, neden ‘bazıları’ yıllarca alamıyor ve ‘gölge’ hocaların arkasına saklanıyorlar?..”
Ve bir sözüm de Futbol Federasyonu yetkililerine; “Neden UEFA’nın ‘olmaz’ deyip ceza verdiği” açığı bunca yıldır kapatmıyor da, “İdare edelim” müsamahası gösteriyorsunuz?..
A lisansları mı var; bir yandan “UEFA’nın ve Futbol Federasyonu talimatlarının gereği ‘o lisansın izin verdiği’ takımları çalıştırsınlar… Bir yandan da “UEFA Pro Lisansını alabilmek için gerekli olan kursları bitirsinler!..”
Mesele bu kadar basit; öyle değil mi; Sevgili Emre Belözoğlu başta “benzer durumda olan ve ‘pro lisanslı’ gölge hocaların arkasına saklanan” kardeşlerimiz?..
Yanlış hatırlamıyorsam “Antik Hoca durumuna gelmiş” ama “pro lisans alamamış” hocalarımız bile var; yanılıyor muyum?..

Onlar ve biz!...

Deloitte’in yayınladığı rapor, “Dünya futbolunda ‘transfer harcamalarının nerelere kadar yükseldiğini” ortaya koydu; İngilizlerin Premier Lig kulüpleri, daha transfer sürecinin bitmesine 15 gün kala 1,5 milyar sterlin harcamış ve 2017’deki 1,4 milyar sterlinlik rekoru kırmışlardı…
Dahası, “alt ligden yeni Premier Lig’e çıkan” Nottingham Forest daha transfer ayı bitmeden 133,2 milyon sterlin harcamış bulunuyordu…
İtalya’da, Fransa’da, İspanya’da, Almanya’da “durum” farklı değil… Rus oligarklarının, Çin dolar milyarderlerinin Orta Doğu petrol milyarderlerinin kulüpleri de “aynı piyasada” oynuyorlar!..
Bizde durum; “Bu kadar para harcanır mı?” diye tartışmalar TV ekranlarından eksilmezken, en büyük kulüplerimizin “bonservisler için ödedikleri toplam para” mesela Fransız Rennes Kulübü’nün “bir transferine harcadığı para kadar” bile değil!..
Ne olacak bu işin sonu?..
“Altyapı da altyapı” diye tutturmuşuz, “tamam, doğru” da, “altyapıdan ana takıma gelen genç oyuncuların olgunlaşacağı ‘Rezerv Lig’i’ bile 4’üncü haftasında ‘masrafları çok’ diye” iptal ettiriyoruz!..
Sonra da, millî takımımızla, kulüp takımlarımızla “UEFA sıralamalarında neden küme üstüne küme düştüğümüzü” tartışıyoruz!...

Şaka!..

Rezerv Lig iptal edildi. Edildi de kafama bir soru takıldı; puan cetvelinde “tam tersi olsa” yani “Fenerbahçe 12 puanla lider, Galatasaray 0 puanla sonuncu durumda olsa” idi; bu karar alınır mıydı?..
Alınsa, kıyamet kopmaz mıydı?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.