Teşekkürler, Stefan Kuntz!

A -
A +

Bu teşekkür, Türk futbolunu, “düştüğü, UEFA Uluslar C Ligi çukurundan kurtarıp, B Ligi’ne çıkardığı” için… B Ligi’ne çıkmakla, “Uluslar Ligi’nden EURO 2024’e gitme yolu” da açılmış oldu.
Lüksemburg maçına üç saat kalaya kadar devam eden “sakatlıklar dizisi” yüzünden sahaya çıkaracağı kadroyu “gün be gün, hatta saat be saat değiştirerek, grup maçlarının bitmesine bir karşılaşma kala B Ligi’ne yükselmeyi garantileyen” takımın hocasına, yani sana, “o takımı C Ligi’ne düşüren hocaya yapılan eleştirilerin bilmem kaç kat ağırlıktaki eleştirileri reva görenlere” bakma sen; yoluna devam et...
Bizler çoğunun futbolculuğunu da, hocalığını da biliriz. Üzülmene değmez!..
Maç gecesi ekranlarda saatlerce yapılan eleştirilerden bir örnek vereyim; “Efendim Almanya’da oynadığı Hoffenheim’de ‘ayın futbolcusu seçilen’ Ozan Kabak varken, Tolga Ciğerci oynatılır mı” imiş?...
Ekranlarda onca yorumcu dönüp dönüp “bunu” tekrarladılar, maç sonu Kuntz basın toplantısında dedi ki; “Ozan Kabak, maça üç saat kala geldi ve ‘Ağrılarım var, oynayamam’ dedi. Ne yapacaktım?..”
Neymiş; “Hoca, Almanyalarda dolaşıyormuş… Hiç düşündünüz mü; “Millî takımımızın kadrosunda ve iskeletinde Ozan Kabak başta Almanya’da oynayan kaç oyuncumuz var. Hoca onları, oynadıkları maçların tribünlerinde ‘canlı olarak’ izlemek istemiş” olabilir mi, acaba?
Neyse lafı fazla uzatmayayım; “dostunuz, arkadaşınız ve belki de beraber futbol oynadığınız bazı ‘işsiz hocaları’ Kuntz’un yerine getirmeyi” düşünebilir, isteyebilirsiniz.
Ama, önce “Millî Takımı B Ligi’ne çıkaran adama” teşekkür ediniz ve de hatırlayınız; geçmiş yıllarda “Türk Millî Takımı, ‘atak yaptığı ortada olan’ Lüksemburg’dan daha zayıf, daha kötü takımlara karşı” da defalarca puan kaybetmedi mi?.. “Kendi takımlarındaki iyi oyunları” sebebiyle millî takıma seçilen onca oyuncunun, defansta o kadar hata yapacağını, ofansta o kadar beceriksiz olacağını kim tahmin edebilirdi?..
Ve de, “nasıl olsa yeneriz” zihniyetini beyinlerinde çöreklendirip, “bu maçta futbolu takım oyunundan ferdi gösterişe çevirecek futbolcu sayısının takımın yarısından çoğunu teşkil edeceğini” Kuntz tahmin edebilir miydi?..

Mata, “Hagi” olabilecek mi?

Yazımın başlığı “futbol için” değil… “Saha içi takımın yönetilmesi” için…
Hagi, oynadığı sürece bunu “çok iyi” yaptı ve Fatih Hoca’nın en büyük yardımcısı oldu; “takıma futbolcu olarak yaptığı katkıdan” başka…
Şu anda, “saha içi yönetimi” bakımından  “Hagi gibi” bir Mata’ya ihtiyacı var, Galatasaray’ın…
Bunu kaptan Muslera da yapamıyor; “yapacağı ümit edilen” Mertens de, “o yönde” pek başarılı olamadı!..
Bugünkü İstanbulspor ile “hazırlık maçında” oynar mı, bilmiyorum. Oynarsa “futbolundan çok”, o yönünde “ışık görmeye” çalışacağım…

Asıl devrim...

Bugün “teşekkür” günüm, millî takımımızın hocası Kuntz’tan sonra bir teşekkürüm de sevgili Ömer Faruk Ünal kardeşime… Federasyonun yaptığı “Temsilciler Devrimi’ni” yazdığı için, haberim yoktu…
Ama “Temsilciler Devrimi’nden daha büyük bir devrimin yapıldığını” da yazmış, “asıl teşekkürüm” onun için...
Okumamış, duymamıştım, işte “o büyük devrim”; meğer “Temsilciler Kurulu Başkanı” da değişmiş… Yıllardan beri “Federasyon’un Temsilciler Kurulu Başkanı da olan, Türkiye Faal Hakemler ve Gözlemciler Derneğinin (TFFHGD) 2012’den beri başkanlığını yapan Abdurrahman Arıcı’nın yerine Gökhan Özsavaş atanmış…
Darısı “Hakemler Derneğine”; anlamıyorum; “bu dernekte üye olan hakemler nasıl ‘faal’ oluyor”; bir türlü uyanmıyorlar da…

Ali Koç’a bir soru!..

“Ağır fatura” diyor, Fotomaç; “Spor Toto Süper Lig’in yeni sezonunda şampiyonluk ipini göğüslemek isteyen Fenerbahçe’de sezon başında yapılan transferlerin ardından Bruma, Lemos ve Novak’ın lisansları çıkarılmamıştı. 3 futbolcunun Fenerbahçe’ye zararı ise dudak uçuklattı. İşte detaylar...
Sarı lacivertliler, yabancı sınırından dolayı yeni transferlerden Armindo Bruma’nın yanı sıra Mauricio Lemos ve Filip Novak’a lisans çıkarmadı. Üstelik bu 3 futbolcu kendilerine gelen teklifleri geri çevirince, Fenerbahçe ciddi bir mali yükün altına girmek zorunda da kaldı.
Bruma’nın şu anda 1,5 milyon avro garanti ücreti var. Novak 1,2 milyon avro, Lemos ise 850 bin avro kazanıyor.
Böylece bu üç futbolcunun kulübe bir yıllık yükü 3 milyon 550 bin avro, yani yaklaşık 65 milyon lira seviyesinde.
Bir başka hesaba göre ise Bruma, Lemos ve Novak’ın Fenerbahçe’ye aylık maliyetleri 5 milyon 416 bin lira, günlük maliyetleri ise 178 bin lira.”
Merak ediyorum; Ali Koç’un başında olduğu holdingde “böyle bir hatayı, bir CEO, ya da bir genel müdür yapsa idi” koltuklarında oturabilirler miydi?..

Şaka!..

Kuntz, Lüksemburg maçı sonrası basın toplantısında “yaptığı bir şakanın millî takımın başından ayrılacağına kadar uzandığını” görünce “Artık Türkiye’de şaka yapmak yok. Hiç yapmayacağım” demiş…
Sevgili Hoca’mız, bak büyük mizah ve deneme yazarı Bernard Shaw ne demiş; “Ben şaka yaparken gerçekleri söylerim; çünkü gerçekler dünyanın en gülünç şakalarıdır.”
Unutma “bizimkiler” senin “ne dediğinle” değil, “şakan ile” ilgileniyorlar!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.