Bu balon patlatılmalı!

A -
A +

Yabancı sınırlamasının dondurulmasına karşı çıkanlar ve “Sayı arttırılarak devam etmelidir” diyenlerin bu tezindeki “iki ana sebep” de “gerçeklere” uymuyor...

Ortada “kocaman” bir balon var; “Efendim, ‘yabancı sınırlaması artarak devam ederse’ Türk Millî Takımı da güçlenecek, kulüpler de borç yükünden kurtulacaktır!..”
“Yabancı sınırlamasının dondurulmasına karşı çıkanlar” ve “Sayı arttırılarak devam etmelidir” diyenlerin bu tezindeki “iki ana sebep” de “gerçeklere” uymuyor!..
Galatasaray, “4 yabancı ile UEFA Kupası’nı kaldırdığı ve 4 yıl üst üste şampiyon olduğu yıllarda” da “gırtlağa kadar borç” içindeydi; “karşıdaki manav ve bakkala olan borçlar ödenmediği için” kulübün telefonları kesilmişti!..
Dahası, ‘Üç Büyükler’ kulüplerimizin “3 - 4 yabancı transfer edebildiği” yıllarda, “Trabzonspor atağı hariç” şampiyonluklara ve de “Avrupa kupalarına katılma hakkına” el koymuşlardı.
Bugün de “kısıtlamaların artmasını isteyen” İstanbul spor medyasının yazar ve yorumcuları, üç büyüklerin “Süper Lig’in ilk 4 sırasına ve Türkiye Kupası’na “aralıklı istisnalar hariç” tümüyle el kıymasının yolunun ‘yabancı kısıtlamasının sayısal artışına bağlı olduğunu” çok iyi biliyorlardı!..
Zira, “Anadolu takımlarının en iyi oyuncuları ‘eskisi gibi’ transfer aylarında büyükler tarafından avlanacak, buna karşılık “ucuz yabancılar ile ‘yetiştirilecek yabancılar ile’ kadrolarını takviye edebilen” Anadolu takımları, gene “istisna sezonlar hariç eskisi gibi ‘orta sıralarda kalma’ ve de ‘düşmeme’ için” mücadele edeceklerdi!..
Ne işleri vardı, onların “Trabzonspor hariç” şampiyonluk yarışında, bunca yılda “bir Bursaspor’un şampiyonluğu” yetmiyor muydu, onlara?..
Galatasaray’a, Fenerbahçe’ye, Beşiktaş’a kök söktüren, Trabzonspor’la başa baş giden Anadolu takımları, “bu duruma nasıl geldiler” ortada… 
“Onları ‘bu durumdan uzaklaştıracak’ yol” da ortada; “yabancı sayısı kısıtlansın… Her yıl bir bir azaltılsın!..”
Azaltılsın ki, “Anadolu takımlarından üç büyüklerin transfer edeceği ‘en iyi Türk oyuncuların yeri’ dolmasın, doldurulamasın!..”
Bu “geri gelişim için” de bahane hazır; “Borçlu kulüpler, millî takımın hâli!..”
Ey İstanbul spor medyamızın uleması, “içinizden kaç kişi ‘Rezerv Lig iptal edilirken’ borçların, millî takımın geleceğini” düşünerek itiraz etti?..
“Kulüplere masraf oluyormuş”, öyle mi?..
O ligde “altyapıdan gelen” gençlerden çok değil ikisi, Süper Lig’de oynayacak hâle gelse… Kulübede oturmaktan kalçaları nasır tutmuş Türk oyuncuları o ligde her hafta maç oynayarak, form durumlarını yükselterek göreve hazır ve belki de “oynayan yabancıların yerini kapacak” hâle gelseler… Ortada değil mi; “yapılacak masraf, o futbolcuların getireceği kazancın yanında” devede kulak kalmaz mıydı?..
Ve de, “o futbolcular, tıpkı Avrupa’ya gencecik gidenler gibi” gelecekte “önce takımlarının, sonra da millî takımın demirbaşları” olmaz mıydı?..
Bir taraftan “Altınordu’yu öve öve göklere çıkaracağız, bir taraftan “altyapı da altyapı” diye destanlar yazıp, söyleyeceğiz; ama “altyapıdan, üst yapıya geçişi sağlayacak ‘Rezerv Lig iptal edilirken” susup, “ucuz düşünen” kulüplerin “iptal isteğini” destekleyeceğiz; bravoooo bizlere!..
“Rezerv Lig iptal edilmemeli, masrafları azaltacak sistemle ‘bölgesel olarak’ iki grupta oynanmalı, grup ilk ikileri de finalde şampiyonluğu ve üçüncülüğü çaprazlama dört maçta paylaşmalı” demek, hangimizin aklına geldi ki?..
Bu konuyu yazdım, gene yazıyorum ve hep yazacağım…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.