Çıkış noktası...

A -
A +
Kelimeler sadece remz... İşaret... Levha... Mühim olan hallenmekte... Kalabalıklar kelimelere takılır oldu... Harf yığınlarına takla attırma kolaycılığı...
Nasılsa karşısındaki kişide bir 'karakter teşhis cihazı' yok...
Yuttur yutturabildiğin kadar...
Hallenmek, hakkını vermek nerede...
Sığ insanların yaptıkları yüzünden kalabalıklar birbirlerine güvenmez oldular ya hani... İşte bir sebebi de bu...
Darbe yiyen insanlar aynı darbeyi yeme korkusunda...
Şurayı açayım biraz: darbe yemek... Ne demek...
***
İnsanlar kelimelere kişiliklerini taşıtıyorlar...
Yani yalan söylüyorlar... Veya olmadıkları gibi davranıyorlar... Hatta bu yalana sonra kendileri de inanıyorlar...
Karşısındaki kişi zaaf halinde ise aldanıyor... (bu zaaf duruma göre ilgi duymak, aşk, menfaat, çevre statüsü ediniş, kısacası çeşitli beklentiler oluyor...)
Ummadığı bir anda gerçek yüzüyle karşılaşıyor... Buna da 'darbe yemek' deniyor...
***
Asıl; kelimeler manayı taşıyamamalı...
Kişi öznel güzelliklerini anlatmak ne kelime; anlatamamalı...
O kalpten kalbe akseder zaten...
Anlatılabilir kısmı güzellikleri paylaşmak bağlamında olmalı... Ve iyi niyetle şüphesiz...
***
Satıhta kişiler, satıhta söz ve tavır içerisindeler...
Hallenmediklerini hallenmiş gibi yapma ustalığındalar...
Bu teşhis toplumun tadını kaçıran zehirlerden biri...
İnsanlar kelimelere, görünüşlere, nefslere, saplanışlara takılıp kalmaktan; içten (enfüsten) habersiz kaldı...
Bir yalan kültürü kasırgaya dönüştü ki; Haiyan yanında meltem kalır...
Bu fırtına içteki estetiği, güzellikleri götürüyor, yıkıyor...
Bakışları kandırıyor, düşünüşleri eritiyor; iyi niyetleri dipsiz kuyulara atıyor...
İnsanın tadabileceği enfüsteki lezzetler her geçen gün daha da uzak iklimlere yelken açıyor...
Kişilerin kurulmuş saat gibi yaşamalarının... Hep aynı şeyi yapmaya mahkûm olmalarının... Ve ne yaparlarsa yapsınlar içlerindeki tekdüze sıkıntıyı atamamalarının bir sebebi de bu ifade etmeye çalıştıklarım... 
İnsanımızı kelimelerin ötesine çekecek rehber kalplerden akar ancak rehber sözler...
Kelimeler sadece bir remz, levha... Ruh mekânsız, zamansızdır... Mekânsız ve zamansızdan beslenir... Onu sıra dışına; ancak rehber kalp ve o kalpten akacak rehber sözle teması çıkarır...
Yürüyen gaflet olmaktan çıkış kapısı... O kapıyı ısrarla çalmalı, istemeli... Sınırlıdan kurtulmak o kapının açılmasına bağlı...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.