Dosta veda...

A -
A +
Çok sevdiğinizdir o...Ve çok güvendiğiniz...Onun kanatları altında huzur bulursunuz...
Onunla neşelisinizdir... O vardır ya işte...
O belki babanız... Belki abiniz... Veya çok kıymetli bir dostunuzdur...
Ve gözlerinizin önünde öte berisini toplamakta, valizini hazırlamaktadır...
Gülersiniz... Gülmek gerektiği için işte... Yoksa o gülen dudaklarınız bir dokunuşla aşağıya bükülmeye hazırdır...
Gözleriniz suyu tutan, dayanıksız bir bent gibidir o anda...
Gitme diyemezsiniz bir türlü...
Her zerreniz 'gitme' der de; diliniz diyemez... Gitmesi gerekmektedir zira...
Gereksiz huysuzluğunuz bir şeyi değiştirmeyecektir ki...
Onsuzluğu düşünürsünüz... Böylesi huzurlar esmeyecektir kalbinizde...
Her şey ondan öncesi gibi olacaktır...
Keskin hüzünlü, buruk sevinçli, kırık hayalli... 
Ama gitme diyemezsiniz işte...
 *
Bavulunu toplayan bir dosta benziyor ayların sultanı...
Bir sene sonra gelmek üzere...
Ve ben farklı burukluklar yaşıyorum...
Dudaklarımda yalancı bir gülümsemeyle...
Elveda ayların sultanı...
Şefaatin üzerimize olsun e mi...
 (Kıymetli okuyucularımın ve bütün müminlerin mübarek Ramazan Bayramı'nı tebrik ediyorum efendim... Ö.Ç.E)
İbretlik beyitler...
Fena-ı alemi eyler cemaata tefhim
Cenaze vaaza çıkıp kürs-i musallada
  (Nabi)
(İşte fani dünyayı anlatan en büyük vaiz
Musalla taşında hiç sessiz yatan cenazedir)
Dehen-i hançer-i sertizini tiz etmektir
En büyük şefkati kurbanlara kasabın
(Sabit)
(Kasabın kurbanlara en büyük şefkati, 
hergün bıçağın ağzını keskince bilemektir)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.