Bir dolandırıcının anatomisi...

A -
A +
Malum ticaretin içindeyiz. Arada oradan da haberler vermek gibi bir sorumluluğum varmış gibi hissediyorum. Okurlarım arasında da çok sayıda tacir var.
 
Konumuz dolandırıcılık. Elbette dolandırıcılığın tarihinden bahsetmeyeceğim zira ilk çağlara gitmek gerekebilir. Nasıl iyilikle kötülük Habil ve Kabil ile vücut bulduysa dolandırıcılık da öyle oldu.
 
Habil ile Kabil’e Âdem aleyhisselam yetiştirdikleri meyve ve sebzelerden Allah rızası için bir miktarını dağıtmalarını istediğinde Kabil yeryüzünün ilk dolandırıcılığını icra edecekti. Habil en güzel meyveleri sunarken Kabil çürümeye yüz tutmuş, bozulmuş ya da ezilmiş meyveleri sunarak -hâşâ- Allah’ı dolandırma yolunu seçmişti!
 
Son dönemde çok fazla dolandırıcı ile karşılaştım. Ben de anatomisini çıkarmaya karar verdim. Bir insan nasıl ve neden dolandırıcı olur?
 
Özellikle de ekonomik durumlar bozulduğunda, işler pek iyi gitmediğinde kimilerinin gözü kararmaya başlar. Özellikle de hamurunda, mayasında, yetişmesinde birtakım boşluklar varsa yoldan kolay çıkıverir.
 
Her şeyden önce çocuklarınızın kimsenin hakkına girmemesi, kimseyi küçük ya da büyük dolandırmaması için çocukluğu boyunca sizi izlediğinde ne gördüğü önemli. Sizde en ufak hile, hurda gördüyse o çocuğun gelecekte bir yerlerde doğru ile yanlış arasında kalması durumunda aklına o sahne gelecektir.
 
Ama ilginç bir şekilde babası çok büyük dolandırıcı olup kendisi asla harama el uzatmayan örnekler de görüyoruz. Bu da demektir ki babasını çocuklar her zaman örnek alır, fakat bazıları doğrudan örnek alırken bazı çocuklar da kötü örnek alır.
Yani “annem, babam böyleydi, ne yapabilirdim ki?” mazereti de anlaşılabilir ama  tam olarak kabul edilebilir değil. Meşhur sözdeki gibi, bazen de âlimden zalim, zalimden âlim doğabilir...
 
Dolandırıcılık nüveleri gösteren, meyleden kişilere şöyle önerilerim olacak:
Hiçbir fırtına sonsuza kadar geçerli değil. Şeytan size “Helal yoldan hiçbir zaman istediklerine ulaşamayacaksın” dediğinde sıkı bir dirsek indirin yüzüne. (Dirsek kemiği çok serttir ve yumruktan daha etkilidir. İmza: Eski bir boksör.)
Çünkü dolandırıcılık aslında kredi çekmek gibidir. Şimdi çok kazanırsınız ama bedelini bir ömür ödersiniz. Duyulmaz dediğiniz duyulur, duymazlar dedikleriniz duyar.
 
Hukuk yavaş işliyor nasılsa diye buna güvenmeyin, gün gelir faiziyle, cezasıyla katbekat ödersiniz. Geçmişe dönüp bu hatadan dönmek istersiniz ama o sadece filmlerde oluyor.
 
Bir de üstüne, yoldan çıktığınızda, kolay yolu seçtiğinizde unutmayın, itibarınızı hiçbir para geri getirmeyecek. O kötü bakışlardan hiçbir zaman, hiçbir yerde kurtulamayacaksınız. Tanımadığınız, size öylesine bakanlar bile sizi tanıyor, biliyor gibi gelecek.
 
Hele bir de genç yaşta yanlışa düşenlere çok üzülüyorum. Ömür boyu bu yükün altında ezilecek. Düzeldim diyecek ama insanlar onlardan çekinmeye, kaçınmaya devam edecek.
 
Bir de toplumda belli yerlere gelmiş insanlar var, meslek sahibi, makam, mevki sahibi. Söz veriyor, yerine getirmiyor. Alıyor, geri vermiyor. Dikkat buyurunuz, ticaret yapıp da ödememekten bahsetmiyorum. Sosyal hayatta kendisini tanıyan, güvenen insanlardan borç almaktan ve ödememekten bahsediyorum. Veballeri sadece kendi alıp ödemedikleri değil. Daha kötüsü güvenini zedeledikleri insanların, diğer tüm insanlara olan güvenini de öldürmeleri. Artık gerçekten geri ödeyecek insanlara da borç vermekten çekinecek o insanlar. Ve gerçekten ödeyecek hâlde borç bulamadığı için batan insanların vebali de daha önce o güveni suistimal edenlerin boynuna.
 
Bir keresinde organize bir dolandırıcılığa maruz kalmıştım ve bir araba parası param gitmişti. Hiç üzülmemiştim o zaman. Çünkü prodüksiyon iyiydi. Adamlar çaba göstermişti, ciddi bir masrafa girmişlerdi. Bir de dostum, arkadaşım değillerdi. Güvenmek benim hatamdı. Hatta iyi bir ders oldu desem yeridir. Şimdi kendi kendimi dolduruşa getirip bedavadan helal etmeyeyim ama şu an arayıp helallik isteseler veririm doğrusu.
 
Ama insani ilişkiyi, dostluğu, arkadaşlığı kullananları affedemiyorum doğrusu.
İnsanların güvenini kötüye kullanmak, paralarını çalmaktan çok daha kötü.
Ve insan onurlu bir varlık. Yaratılmışların en şereflisi. O onuru kaybetmek hiçbir para miktarına değecek bir şey değil.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.