Dipte avlanırken BORSA ve ONS oltaya takılır mı?

A -
A +

Geçen hafta finansal piyasaları yakından ilgilendiren önemli haber akışları yaşandı. Kısaca hatırlayalım:

- Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginlik devam ediyor. Olaya ABD'nin de dâhil olması gerilimi tırmandırıyor. Bu konudaki belirsizlikler, küresel piyasaların karşısında jeopolitik risk unsuru olarak duruyor. Petrol fiyatları bu etkiyle geçen hafta 90 dolara çıktı. 

- ABD Merkez Bankasının merakla beklenen ocak ayı faiz toplantısı yapıldı. FED Başkanı Powell 26 Ocak'taki toplantının ardından yaptığı açıklamada; varlık alımlarının mart başlarında sona erdirileceği, faiz artırımlarına 16 Mart'ta yapılacak toplantıda başlanacağı, daha sonra da FED'in bilançosunun küçültülmesinin gerçekleşeceği mesajlarını verdi. FED'in açıklamasının ardından da ABD’de 4. çeyrek büyümesi açıklandı. Piyasanın %5,5 beklentisine karşılık, %6,9 ile, 1984’den bu yana en yüksek büyüme kaydedildi. Haftalık işsizlik başvuruları da 'Omicron' varyantı sebebiyle ocak ayının ilk 3 haftasında yükseliyordu. Son hafta açıklanan işsizlik başvurularında, yeniden düşüş eğilimine girildi. Büyüme ve istihdama yönelik  bu güçlü veriler ve enflasyonun da (yüzde 7 ile) son 39 yılın zirvelerinde seyretmesi, FED'in, "beklenenden daha şahin" bir tavır takınabileceği tahminlerini güçlendirdi. Bu tahminler "3 yerine 5 faiz artışı olur mu" ve "martta faiz artışı 0,25 mi 0,50 mi olur" sorularını gündeme getirdi.

- Yeni yılın ilk enflasyon verisi de önümüzdeki hafta (3 Şubat'ta) TÜİK tarafından açıklanacak. Enflasyonun ocakta aylık bazda yüzde 8-12 gibi geniş bir aralıkta gelmesi bekleniyor. Elektrik, doğalgaz, otobüs bileti, akaryakıt zamları gibi unsurlar burada ilk defa etkisini gösterecek.

***

Bir yere para yatırırken, öncelikle onun "ucuzlamış" veya "ucuz kalmış" olmasına dikkat edilir doğal olarak. Yatırımcı reaksiyonu genellikle bir "dip avcılığı" şeklinde gelişir. Bugün diplerde avlanacaksak, orada karşımıza borsa ve ons çıkıyor. "Bol ve ucuz dolar" senaryosunun değişmesinden kaynaklanan hareketler, bütün borsalar gibi BİST100 endeksini de etkiliyor. Şimdilik 2.000 puanın üzerinde zorlanan BİST100 endeksi var karşımızda... Aynı zamanda 'ons' da kritik 1.800 dolar seviyesinin üzerinde tutunamadı. 

Önce ons (altın) diyelim... Geçen salı 1.854 dolara kadar yükselen 'ons' altın, FED’e dair şahin beklentiler ile cuma gecesi 1.790'dan kapandı. Ons tarafında olumsuz beklentiler "belli bir bant aralığında" fiyatlanıyor. Bu sağlam destek noktası, grafikler üzerinde 1.680-1.687 bandında bulunuyor. Geride kalan yaklaşık 9 aylık süreçte de, onsta 1.750-1.760 bölgesi, "bir üst kademede" destek vazifesi görmüş. FED’den ‘ons’ aleyhine gelişebilecek 'daha şahin' açılamalar ve hamleler gelirse, bu destek noktaları yeniden test edilebilir. Bu da ABD ekonomisinden gelecek şubat-mart aylarına dair büyüme, istihdam ve enflasyon verilerine bağlı olacak. Sonuç itibarıyla onsta olumsuzlukların fiyatlara büyük ölçüde dâhil olduğu bir tablo ile karşı karşıya bulunuyoruz. Bu seviyelerden yapılacak yatırımlar "ciddi kayıplara yol açacak" bir potansiyel barındırmıyor gibi görünse de; FED ve veri bağımlılığı sebebiyle biraz temkin biraz sabır gerektirebilir. Onsta 1.840-1.855 bölgesi üzerinde haftalık kapanışlar görmeden, sırtımızı geriye rahatça yaslayamayız. (Onsta 5 günlük ortalama 1.820 dolar, 22 günlük ortalama ise 1.818 dolarda bulunuyor. Bu seviyelere kadar bir tepki, normal karşılanmalı.) 

Şimdi de borsa... 1.983,18 puandan son kapanışını gerçekleştiren endekste "daha umutlu" bir tablo görünüyor.

1- Son 3 aylık periyotta BİST100 endeksinde 1.755 puanın altında bir kapanış yaşanmamış. Bu seviye ile birlikte kabaca 1.910 puan arasında bir konsolidasyon bölgesi oluşmuş. Yani borsada son 3 aydır 1.755-1.910 bölgesi, "dip çalışması" alanı gibi görünüyor. Endeks, buralara uğradığında yukarı tepki veriyor. 

2- 17 Aralık'taki 2.407 zirvesinin ardından başlayan düşüş trendi, geçen haftanın son işlem gününde kırılmış gibi görünüyor. Bundan sonraki süreçte 1.977 puanın üzerinde tutundukça, yükseliş hevesi devam edecek gibi görünüyor. 

3- Endekste 5 günlük hareketli ortalamanın bulunduğu 1.957 bölgesi takip edilecek ikinci destek olarak karşımıza çıkıyor.

4- Önemli bir gösterge niteliğinde olan 22 günlük hareketli ortalama ise 1.994 seviyesinde bulunuyor. Şu anda buraya oldukça yakın seyreden endeks için "pozitif" olacaksak, bu seviyenin üzerinde "kalıcılık" da önemli olacak. 

5- Yine pozitif hareketlilik hâlinde de 2.065-2.085, ilk önemli hedef noktalar olarak gözüküyor.

 

BUNLARA DİKKAT: 

- Bütün dünyanın "gösterge borsa" olarak takip ettiği ABD S&P 500 endeksi, ocak ayı başında 4.800 puanda bulunuyordu. Geçen hafta 4.240 puana kadar gerileme yaşandı. Cuma günü gelen tepki ile birlikte 4.432 puana kadar yükseldi. Bu tepki, küresel piyasalara pozitif yansıyabilir.

- Riskli varlıklarda "dip avcılığı" yaparken "dibin de dibi vardır" gerçeğini unutmadan, kaldıraçlı ve kredili işlemlerden kaçınmak gerekir, özellikle de para bolluğunun azalacağı bir süreçte...

- Mevduat getirileri yüzde 20'nin üzerine çıkmışken bir miktar da nakitte kalmak, "kaleyi sağlama almak" gibi bir etki gösterecektir.

- TÜİK'te başkan değişikliğinin, enflasyonun açıklanacağı haftanın öncesinde gerçekleşmesi piyasa algısına nasıl yansır, bunu da takip etmek gerekir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.