Futbol ve siyaset karışsaydı!

A -
A +

Futbol ve siyaseti birbirine karıştırma çabası birilerinin ekmeğine yağ sürüyor. Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan seçildiği günlerde "İktidara geldiğimizde Trabzonspor'u şampiyon yapacağız" demişti. 2 hafta önce Çorum'daydı, "Çorumspor'u küme düşürenler ülkeyi yönetemezler" dedi. Siyasetin futbolu yönettiği düşüncesinde. Konya ili 16 milletvekili çıkarıyor. 13'ü AK Parti'den. Konyaspor küme düştü. Başbakan, "Kasımpaşa'da doğdum, büyüdüm" diyor. Kasımpaşa küme düştü. Başbakan Rizeli, Ç.Rize Süper Lig'e gelemedi. 3.5 yıldır hakemleri eğiten, klasmanları belirleyen FIFA listelerini yapan MHK Başkanı Oğuz Sarvan. Bucaspor Başkanı ve yönetimi Oğuz Sarvan'ın en yakın arkadaşları. Bucaspor küme düştü. Özgener ailesiyle Altay Kulübü, İzmir'de yıllarca birlikte anıldı. 3 yıldır futbolun patronu Mahmut Özgener. Altay, Süper Lig hedefiyle sezona başladı. Bank Asya 1. Lig'de bile tutunamadı. İstanbul B.Belediyespor kupayı finalde kaybetti. Başkanları Göksel Gümüşdağ da siyaseten güçlü bir figür. Bursaspor tarihin en büyük cezasını aldı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bu ilimizde 1. sıradan milletvekili adayı. Bu konuda tepkisini çok net ortaya koydu. Futbol Federasyonu Yönetimi'nde Bursaspor'da başkanlık ve yöneticilik yapmış olan Levent Kızıl ve Yunus Egemenoğlu gibi iki güçlü isim var. Demek ki, futbol sanıldığı gibi kontrol edilebilen, şampiyonun veya düşenlerin birileri tarafından belirlendiği bir sektör değil. Belki de futbol temizlik sıralamasında, en önlerde. Yeter ki, bu paranoyalardan kurtulalım. Yaklaşan bir Futbol Federasyonu seçimleri var. Siyaset bu çizgiyi korumalı. Mahmut Özgener doğrusunu yaptı! Mahmut Özgener "yokum" diyerek meydanı boşalttı. Medyada destekleyenler ya da çok ağır eleştirenlerden "Bırakma" feryatları yükselmeye başladı. Kulüpler de benzer tutum içine girdi. Özgener belki bu yolla bir güven tazelemek istedi. Sayın Göksel Gümüşdağ'ın G.Saraylı olması ve Aziz Yıldırım'a yakın bir isim olarak algılanması bir anda itirazların sesini yükseltmeye başladı. Mehmet Atalay'a bugün şakşak yapanların, yarın nasıl saldıracaklarını tahmin etmek zor değil. Ya Özgener devam edecek ya da hiç kimsenin hayal bile etmediği sürpriz bir isim 29 Haziran'da o koltuğa oturacaktır. O sürpriz isim şu anda çıkmayacaktır. Belki de yıpranmasına izin verilmiyordur. Oyuncak değiliz! Türk Milli Takımı'nın teknik patronluğu fahri bir görev değildir. Bu görevde olan bir insanın "B planı" içinde olması kabul edilemez. Sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihleri içinde yükümlülükler aksatılamaz. Size talip olan kulübe de net cevabınızı vereceksiniz. Bu görevde mutlu değilseniz, tazminatınızı öder gidersiniz. Hiddink, bu tutumunu bir başka milli takımda yapamazdı. Gelişi de problemliydi, gidişi de tutarlı değil. Bugün Türk Milli Takımı da Chelsea kadar önemlidir. Chelsea ile görüşmek, bu ülkeyi adam yerine koymamaktır. Mahmut Özgener'in yeni dönem için "ben yokum" demesi, size kaçmak için bir gerekçe olamaz. Sözleşmenize sadık kalmalısınız. Heyecanınız ve bu takıma olan güveniniz bittiyse derhal istifa etmelisiniz. Bu koskoca ülke ve takımı sizin oyuncağınız olamaz. İstatistik yanıltır! Hiçbir hakem bir şehirle, bir camia ile ters düşmek istemez. Hakemleri yakından tanıyan biri olarak söylüyorum. Her hakem Trabzonspor'un maçına çıkmaya can atar. Hele Trabzonspor'un 3 büyüklerle oynayacağı maçları yönetmeye. Trabzonsporlular Bülent Yıldırım'a öfkeli. Bülent Yıldırım'ın ligdeki Trabzonspor maçlarına bakayım dedim. Tranzon-Sivas: (6-1), Bursa-Trabzon (0-2), Belediye-Trabzon (1-3), G.Birliği-Trabzon (1-2). Trabzonspor'un puan kaybettiği tek maç 30. haftadaki Eskişehir maçı. Peki, Bülent Yıldırım'ın F.Bahçe maçları nasıl? F.Bahçe-M.Park Antalya (4-0), F.Bahçe-G.Saray (0-0), F.Bahçe-Konya (2-0), K.Karabük-F.Bahçe (0-1). Bu tip istatistikler sağlıklı sonuçlar vermez. Bir takım, bir hakemle sürekli de kaybedebilir. Sürekli kazanabilir de. Ben size başka bir istatistik vereyim. Son yıllarda F.Bahçe'nin en fazla puan kaybettiği hakemlerin başında Bülent Yıldırım var. Bu istatistik de arşivde kalsın. Bülent Yıldırım'a bir de F.Bahçeliler de öfke duymaya başlamasın! Bu şans bu kadar yakın olmamıştı! Şu anda dünyanın en iyi takımı ve son şampiyon hangisi? Barcelona! Cüneyt Çakır bu takımın Şampiyonlar Ligi'nde Rubin Kazan deplasmanında maçını yönetti. Geçen yılın Şampiyonlar Ligi Şampiyonu kim? İnter! Cüneyt Çakır, Werder Bremen-İnter Şampiyonlar Ligi maçını yönetti. Dünyanın en ünlü ve son finalin oynandığı stat hangisi? Wembley! Cüneyt Çakır, bu statta 18 Mart'ta İngiltere-Gana maçını yönetti. Şampiyonlar Ligi'nde Chelsea-Spartak Moskova maçını da yönetti. Yönettiği UEFA Ligi'ndeki ve milli maçları bir tarafa koyalım. En son Portekiz-Norveç maçını yönetti ki geçen hafta 2012 elemelerinin en kritik maçıydı. Cüneyt Çakır için haziran ayı dönüm noktası. O engelleri aşıyor. Üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. Uluslararası arenada her maçın altında başarıyla kalkıyor. Elit kategoriye yükselebilmesi için herkes Cüneyt Çakır gibi üzerine düşeni yapmalı. Bu fırsata hiç bu kadar yaklaşmamıştık.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.