Yusuf Namoğlu neler söylüyor?

A -
A +

MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, TFF'nin Tam Saha dergisinin ağustos sayısına etraflı bir röportaj vermiş. Röportajı bütün medya geniş şekilde kullandı. Sayın Namoğlu, birçok konuda düşüncelerini ifade etmiş. Röportajda sorular da çok güzeldi. Ancak birkaç başlık altında eleştirilerimiz olacak. 1) Bu göreve bu MHK 4 yıl için geldi. Röportajda ölçülebilir, somut hedefler göremiyoruz. Yani ömürleri yeter de 4 yılın sonuna gelinirse Türk hakemliği nerede olacak? Radikal hedefler yok. Belki var da henüz kamuoyuyla paylaşılmadı. Başkan Namoğlu diyor ki, "Ben UEFA ile daha ileri düzeyde çalışmalara girmekle ilgili Sayın Şenes Erzik'le görüşmeler yaptım. Sağ olsun o da çok sıcak baktığını söyledi. Biz, Şenes Bey ve UEFA, Türk hakemliğini farklı boyutlara getirmek için çalışmalar yapacağız." Burada maalesef somut bir hedef ve ifade yok. 2) Yusuf Namoğlu konuşmaya devam ediyor: "... UEFA da bu meseleyi benim düşündüğüm gibi düşünüyor. Bu sene yeni bir uygulamayla gözlemcilere otokontrol uygulayacaklar. Aynı sistemi biz de yürürlüğe sokmak istiyoruz. Gözlemci, gözlediği hakemin raporunu UEFA'ya gönderiyor ve hakeme de bir not veriyor. Aynı maçı UEFA Hakem Komitesi üyesi de izliyor. Diyelim ki gözlemcinin verdiği notun, kendi kanaatiyle hiç alâkası yok. O zaman gözlemciye diyor ki, 'Sen bu verdiğin notu bir daha düşün.' Yani ona kendisini düzeltme fırsatı tanıyor. Gözlemci eğer, 'Benim görüşüm yine aynı' diye geri gönderiyorsa, komite ona, 'Arkadaş sen biraz dinlen. Senin yerine başkasının gelmesi lâzım' diyor." Sayın Başkan, bu uygulama yeni değil. UEFA'da geçen sezon vardı. Bizde de Doğan Babacan ve MHK her hafta maçları kasetten izliyor ve raporlarla karşılaştırıyordu. Bu yüzden ceza alan gözlemciler çok. Yani UEFA sizin gibi değil, siz UEFA gibi düşünüyorsunuz. 3)Yusuf Namoğlu diyor ki; "TFF, UEFA ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde konvansiyona girdi ve eğitimler de UEFA'nın eğiticileri tarafından götürülmekte." Sayın Başkan, konvansiyona girilmeden önce Uilenberg eğitim için gelmeye başlamıştı. Konvansiyonun bu mevcut eğitimle pek ilgisi yok. Bildiğim kadarıyla Uilenberg ile Federasyonun özel bir anlaşması gereği bu proje yürüyor. İki tip MHK Başkanlığı vardır! 1) Çağdaş, modern normlar çerçevesinde, UEFA standartlarında MHK Başkanlığı. 2) Geleneksel, yuvarlak cümlelerle günü gün etme alışkanlığı ile MHK Başkanlığı. Kavram kargaşası Şu profesyonel hakemlik konusunda o kadar yanlış ve eksik bilgi var ki... Profesyonel hakemlik nedir, yarı profesyonel hakemlik nedir? Bu kavramlar birbirine o kadar karışıyor ki... Konuya herkes bulunduğu noktadan bakıyor. Ya da işine geldiği noktadan konuşuyor. Ya da bilmeden konuşuyor. Bugün Türkiye'de hakemlik yapanlar, özel hayatlarından çok şeyi feda ediyor. Ailesini, tatilini, mevki—makamını, parayı, işini-gücünü bir tarafa bırakmak mecburiyetinde. Aksi takdirde hakemlik yapamaz. İçi boş vaatlerden çok, hakemlerin bu kayıpları telafi edilmeli. Korku kültürü iyi değildir! Namoğlu'nun gözlemciler için "bataklık" benzetmesi ve "sen git, yerine başkası gelsin" ifadeleri maksadını aşmış olmalı. Ama seminerdeki havada biraz korku kültürünü körükler gibiydi. Şimdi bu yaklaşım gözlemcileri, 8.1 ile 8.3 arasındaki bir not skalasına sıkıştıracaktır. UEFA, gri pozisyonlarda hep hakemden yana tavır alınmasını istiyor. Şimdi griler siyah-beyaza dönecektir. Gözlemciler çok özgür olmayacaklardır. Uilenberg iki yıldır şunun üzerinde çok durdu. Gözlemci hakemi eleştiren insan değil, gelişimini tamamlayan kişidir. Gözlemciler son 2 yıldır MHK'ya bağlı idiler. Bu süre zarfında Uilenberg gruplar halinde Süper Lig gözlemcilerini eğitime aldı. Canlı maçlar seyrettirip, raporlar yazdırdı. Gözlemci tarihinde ilk defa bilimsel bir eğitim aldı. Gözlemciler mesafe aldı denilirken, Namoğlu'nun bu ifadeleri dileriz sistemi bozmaz. Süper Lig gözlemci kadrosunda çok değerli isimler var. FIFA kokardı taşımış, MHK üyeliği yapmış, yıllarını gelişmeye adamış insanlar. Yetersiz olanlar elensin. Ama tehdit içeren ifadeler, gözlemcileri eskiye götürmesin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.