İki farklı Beşiktaş

Beşiktaş dün ilk yarıda çok etkisiz kaldı. Şöyle düşündük; Beşiktaş milli maç arasını iyi değerlendirememiş. Üstelik kadrosunda milli maç oynamış oyuncu sayısı 1-2'yi geçmez. 

İlk yarıda Gökhan Töre gününde değildi, çok top kaybetti. Olcay eski günlerinden çok uzaktı. 

Ç.Rize maça iyi başladı. İyi çıktı, geniş alanları rakibinden daha iyi kullandı. Atletik yapılı oyuncuları ilk yarı boyunca belirgin bir üstünlük kurdu.

Deplasmanda değil de evinde oynarmışçasına cesurdu. Hiçbir oyuncusunun kafasında "Beşiktaş deplasmanındayız, biraz kontrollü olalım" gibi bir düşünce yoktu.

İkinci yarı roller değişti!

Şenol Güneş, Quaresma ile bunu sağladı. Bu çocuk her zaman olduğu gibi seyirciyi ateşledi. Beşiktaş da bir silkelendi.

63'te Oğuzhan ceza sahasına girdiği anda yere uzandı. Oğuzhan dışındaki oyuncular penaltı tartışmasına girip konsantrasyonlarını bozmadılar. Birkaç saniye içinde Quaresma önüne gelen topa çok net ve düzgün vurdu. Ç.Rizeli Koray aklınca topu uzaklaştırmak istedi, ama asist yaptı. Pozisyon bulmakta zorlanan Beşiktaş golü bulmuştu. 

Şenol Güneş, Rize'nin hele de oyunun son bölümlerinde çok can yakan bir takım olduğunu bilen bir teknik adam. Rize risk alacaktı, Şenol Güneş de buna karşı bildik hamlesini yaptı. Necip'i oyun attı. Bu skoru tutma manasına geliyordu.

3 puan hesabı tuttuysa; "hoca haklıdır, Beşiktaş iyi oynamıştır."

xxx

Maçın hakemi Alper Ulusoy, yılbaşında FIFA kokardı takmaya aday 2 hakemden biri.

Ancak dün akşam açık ve net faulleri değerlendiremedi. Oyuncu yönetimi başarılı değildi. İlk yarıda Ç.Rize'nin net ve temiz bir şekilde ağlara giden topu ofsayt gerekçesiyle gol verilmedi. Burada yardımcı hakem Serken Gençerler bayrak çekti. Halbuki, top ofsaytta olmayan oyuncuya gitmişti. İkinci yarıda da temiz bir Beşiktaş golünü yine aynı yardımcı hakem yedi. "Şüpheliysen oynat" ne kadar önemliymiş dün gece gördük!